Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3103 E. 2022/6159 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydında yapılan baba adının düzeltilmesi talebine ilişkin davada, temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin davayı vekil aracılığıyla takip etmesine rağmen, mahkeme kararının vekile değil, idareye tebliğ edilmesinin Tebligat Kanunu'na aykırı olduğu ve bu nedenle temyiz başvurusunun süresinde olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin temyiz başvurusunu reddeden ek kararının kaldırılmasına ve esas kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim istekli dava sonunda Bursa 4.Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 01/10/2013 tarihli 2012/1988 Esas, 2013/1831 Karar sayılı karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, davalı vekilinin temyiz yoluna başvurma talebinin süre yönünden reddine ilişkin olarak verilen 14.02.2022 tarihli ek karar süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan babası ...’ın maliki olduğu 5142 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında ... olan baba adının yanlışlıkla "..." olarak yazılmış olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının nüfus kaydına uygun şekilde düzeltilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, gerekli araştırmanın yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 01.10.2013 tarihli ve 2012/1988 E., 2013/1831 K. sayılı kararıyla; dava konusu 5142 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında tashihi talep edilen ... oğlu ...’in, gerçekte baba adının ... olduğu, kayıttaki baba adının gerçeği yansıtmadığı, yapılacak düzeltmenin malik değişimine neden olmayacağı, davacının iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, söz konusu kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, 14.02.2022 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin süreden reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

2.1. Davalı vekili esas karara ilişkin temyiz dilekçesinde; Mahkemece eksik inceleme ile hüküm verildiğini, davanın tam olarak ispatlanamadığını, keşif yapılmadığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

2.2. Davalı vekili ek karara ilişkin temyiz dilekçesinde; vekil ile takip edilen dosyalarda tebligatın avukata yapılması gerektiğini, dava vekille takip edilmesine rağmen gerekçeli kararın vekile değil asile çıkarıldığını, bu nedenle tebligatın usulsüz olduğunu, bu durumda öğrenme tarihinin esas alınması gerektiğini, idarelerin kendilerini temsil edecek avukatların listelerinin idaresince yazılı olarak veya Adalet Bakanlığınca belirlenen esaslar dairesinde elektronik ortamda ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına, Bölge İdare Mahkemesi başkanlıklarına verildiğini, bu listelerin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli yargı çevresinde, Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığınca idari yargı çevresinde bulunan mahkemelere gönderildiğini, listede isimleri belirtilen tüm Hazine avukatlarının aynı davada davayı takip yetkisi olduğunu, nitekim görevsiz mahkemenin ilk celsesinde Av. ... ...’nin, 2. celsesinde Av....’ün hazır bulunduğunu, dosyanın vekille takip edildiği açık olup, kararın vekile tebliği gerekirken, asile tebliğinin usulsüz olduğunu, usulsüz tebliğ nedeni ile de temyiz başvurusunun süresinde olduğunu belirterek, ek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu kaydında düzeltim istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. TMK’nın 1027. maddesinde; "İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir.

Düzeltme, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de olabilir.

Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarını, Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelik uyarınca re'sen düzeltir."

Tapu Sicili Tüzüğünün 72/1. maddesinde; "Tapu sicilinde değişiklik, hak sahibinin istemine ya da yetkili makam veya mahkeme kararına istinaden yapılır."

3.2.2. 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamında Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararnemenin 6. maddesinde; “ (1) İdareler, kendi iş ve işlemleriyle ilgili olarak açılacak adli ve idari davalar ile tahkim yargılaması ve icra işlemlerinde taraf sıfatını haizdir. (2) İdareleri adli ve idari yargıda, icra mercileri ve hakemler nezdinde vekil sıfatıyla doğrudan temsil yetkisi; hukuk birimi amirleri, hukuk müşavirleri, muhakemat müdürleri ve avukatlara aittir. (3) 5 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen usullere göre muhakemat hizmeti temin edilemeyen hallerde adli ve idari davalar ile icra takiplerini yürütmek üzere merkez ve taşra birim amirlerine üst yönetici tarafından temsil yetkisi verilebilir. Üst yönetici bu yetkisini hukuk birimi amirine devredebilir. (4) İdari davalarda; gerekli görülmesi halinde, idarede görevli bir personel, uzmanlığından faydalanılmak üzere idare vekili veya temsilcisi ile birlikte duruşmalara iştirak ettirilebilir. (5) İdareleri vekil sıfatıyla temsile yetkili olan hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri ve avukatların bir listesi, idaresince yazılı olarak veya Adalet Bakanlığınca belirlenen esaslar dairesinde elektronik ortamda ilgili Cumhuriyet başsavcılığına, bölge idare mahkemesi başkanlıklarına verilir. Bu listeler, Cumhuriyet başsavcılığı tarafından adli yargı çevresinde, bölge idare mahkemesi başkanlığınca idari yargı çevresinde bulunan mahkemelere gönderilir. Yüksek mahkemeler ve bölge adliye mahkemesindeki duruşmalarda temsil yetkisini kullanacakların isimleri ilgili mahkemelerin başsavcılıklarına veya başkanlıklarına bildirilir. Listede isimleri yer alanlar, baroya kayıt ve vekaletname ibrazı gerekmeksizin idare vekili sıfatıyla her türlü dava ve icra işlemlerini takip edebilirler. Vekil sıfatıyla temsil yetkisi sona erenlerin isimleri anılan mercilere aynı usulle derhal bildirilir.” düzenlemesi yer almaktadır.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Bilindiği üzere; 7201 sayılı Tebligat Kanununun “Vekile ve kanuni mümessile tebligat” başlıklı 11. maddesinde vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı vurgulanmıştır.

Somut olayda; yukarıda belirtilen Kanun Hükmünde Kararname gereğince davalıyı temsil eden vekillerin ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına bildirildiği, davalı vekili olarak Avukat ... ...’nin cevap dilekçesi sunduğu ve duruşmalara katıldığı,yine davalı vekili olarak Avukat ...’ün de duruşmalara katıldığı, Bursa Defterdarlığının 04.04.2013 tarihli yazısı ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına avukat ...’ün temsil yetkisinin sona erdiğinin bildirildiği, Avukat ... ...’nin vekil sıfatının devam ettiği, kararın ise doğrudan davalı adına çıkarıldığı ve 03.12.2013 tarihinde “evrak memuru Seda Sarı” isimli kişiye tebliğ edildiği, davalı vekilinin 25.01.2022 tarihinde kararı temyiz ettiği ve temyiz dilekçesinde 22.01.2022 tarihinde karardan haberdar olduğunu beyan ettiği, ancak Mahkemece temyizin süresinde yapılmadığından bahisle 14.02.2022 tarihli ek kararla davalı vekilinin temyiz isteğinin süreden reddine karar verildiği, ek kararın davalı vekilince süresinde temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, davalıya yapılan karar tebliğinin Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi karşısında geçerli olmadığı açıktır. Dolayısı ile davalının temyizinin süresinde yapılmadığı yönündeki ek kararın doğru olduğu söylenemez.

Hâl böyle olunca, davalı vekilinin temyiz isteğinin reddine dair 14.02.2022 tarihli ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla ortadan kaldırılmasına.

3.3.2. Davalı vekilinin işin esasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (III.) nolu bendinde yer verilen Mahkeme kararının gerekçesine göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle;

1- Davalı vekilinin değinilen yön itibariyle yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile temyiz dilekçesinin süreden reddine ilişkin 14.02.2022 tarihli EK KARARIN KALDIRILMASINA,

2- Davalı vekilinin yerinde bulunmayan diğer temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Tapu Müdürlüğünden harç alınmasına yer olmadığına, 27/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.