Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3248 E. 2022/6415 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili istemli dava sonunda Sivas 2. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 13.09.2018 tarihli, 2017/1553 Esas ve 2018/1071 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde, dava konusu 177 ada 21 parsel sayılı taşınmazın Ermeni ve mütegayyip eşhastan kalan yerlerden olduğu ve 1331 sayılı Emvali Metruke Kanunlarına göre Hazine'ye intikal ettiğini ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 ve geçici 10 uncu maddeleri gereği 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 07.03.2017 tarihli ve 2017/9186 Esas, 2017/3122 Karar sayılı kararı ile; “...Mahkemece Hazine'nin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 18/2 maddesi gereği açmış olduğu iptal ve tescil davalarının 10 yıllık hak düşürücü süre kapsamında kalıp kalmadığı araştırılarak, hak düşürücü sürenin dışında kaldığı anlaşılması durumunda, yukarıda yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak iddia ve savunma çerçevesinde toplanacak delillere göre uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerektiğinden, yazılı şekilde hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 13.09.2018 tarihli ve 2017/1553 Esas, 2018/1071 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların fiilî olarak tarım arazisi olarak kullanıldığı, en az 20 yıldır düzenli olarak tarımda kullanılan kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu, 1965, 1973 ve 1985 yıllarında kullanılan arazi yapısında ve imar-ihya görmüş yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen ikinci kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı temyiz dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazın Ermeni ve mütegayyip eşhastan kalan yerlerden olup, 1331 Sayılı Emvali Metruke Kanunlarına göre Hazineye intikal ettiğinden kadastro uygulaması sırasında önce Hazine adına tespit gören yerin daha sonra davalılar adına tespit ve tescil edilmesinin yerinde olmadığını, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 18 inci maddesinin 2 nci paragrafında "orta malları, hizmet malları, ormanlar ve devletin hüküm ve tasarrufu altında olup da bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler ile kanunları uyarınca devlete kalan taşınmaz mallar, tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zaman aşımı yolu ile iktisap edilemez" hükmünün bulunduğunu, bunun Mahkemece hiç araştırılmadığını, keşfin hukuka aykırı olduğunu, tarafsız bilirkişiler seçilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 3402 sayılı Yasanın 12/3 maddesi “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü, 18/2 maddesi ise“Orta malları, hizmet malları, ormanlar ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup da bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler ile kanunları uyarınca Devlete kalan taşınmaz mallar, tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez.” hükmünü düzenlemiştir.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Somut olayda, dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu olan taşınmazlardan olduğu, her ne kadar 3402 sayılı Yasanın 18/2 maddesi kapsamındaki taşınmazların Devlete kalacağı öngörülmüş ise de, davacı Hazinenin mütegayyip eşhastan kaldığı iddiasıyla açtığı davada, Devletin özel mülkü niteliğinde olan ve özel hukuk hükümlerine tabi bulunan dava konusu taşınmaz yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği kuşkusuzdur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olması bu gerekçe ve sonucu itibariyle doğrudur.

6.3.2. Ne var ki, anılan hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, mahkeme kararının gerekçe kısmının düzeltilerek onanması, 6100 sayılı HMK’nin geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7 nci maddesi hükmü gereğidir.

V. SONUÇ

1. Davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının (IV/6.3.) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle kabulü ile 13.09.2018 tarihli, 2017/1553 Esas ve 2018/1071 Karar sayılı kararın gerekçesinin (IV/6.3.1.) numaralı paragrafta yazılı şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.10.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.