"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/657 E., 2021/784 K.
HÜKÜM/KARAR: Usulden Ret / Usulden Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/401 E., 2018/190 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçesinde özetle; kardeş olduklarını; ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 22.05.2015 tarihli 2015/114 Esas - 2015/378 Karar sayılı veraset kararında belirtildiği üzere ortak mirasbırakanları olan Halil oğlu ...1942 yılından evvel vefat ettiğinden mirasçıları olarak kendileri ile ... ve ...ın kaldığını, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 17.08.1989 tarihli 1989/201 Esas - 1989/475 sayılı veraset kararının dayanak sayıldığı ... Kadastro Mahkemesi'nin 2001/2 Esas sayılı dosyasında seferberlik sırasında ölen ... lakaplı ...un çocukları olan ... ...ve ...n mirasçısı olarak kaldıklarının doğru olmadığını; anılan veraset belgesinin yaptıkları itiraz sonucu düzeltildiğini ve buna göre Halil oğlu ...ın 1942 yılında vefat etmesi sebebiyle mirasçıları olarak kendileri ile ...ve ...'ın kaldığını; buna rağmen gerçek olmayan ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 17.08.1989 tarihli ve 201-475 sayılı veraset kararına göre ... İlçesi ... Mahallesi ...Mevkii 119 ada 50 parsel sayılı 6.144 m², 119 ada 70 parsel sayılı 9666 m², 125 ada 2 parsel sayılı 2526 m², 101 ada 22 parsel sayılı 7602 m², 101 ada 162 parsel sayılı 2628 m², 119 ada 38 parsel sayılı 684 m² olmak üzere toplam 29.245,00 m² taşınmazda davalıların hiçbir hak ve hukuku bulunmadığı halde hisse sahibi olarak tapu aldıklarını; davalılarla kendilerinin uzaktan yakından akrabalık bağlarının bulunmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların davalılar adına olan hisseli tapu kayıtlarının iptal ile hisseleri oranında adlarına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız olduğunu, veraset ilamına yönelik iddiaların gerçeği yansıtmadığını, herhangi bir veraset ilamının iptali sağlanmadıkça sonraki veraset ilamına üstünlük verilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların Kadastro Mahkemesi'nin 2001/2 Esas sayılı dosyası ile davalılar adına tescil edildiğini ve kesinleştiğini, taşınmazlar hakkında kesin hüküm olduğunu, aynı taşınmazlar için yeniden yargılama yapılamayacağını, taraf teşkili yapılmadan keşif yapılmasının usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, davacıların keşif sonucunda belirlenen değer üzerinden harcı ikmal etmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kesin hüküm nedeniyle HMK 114/1-i maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddiaları tekrarlamış; harca itiraz etmiş, ayrıca ... Kadastro Mahkemesi'nin 2001/2 Esas sayılı ilamı ile eldeki davada gösterilen delillerin farklı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıların, eldeki davanın temelini oluşturan "dava konusu taşınmazların kök mirasbırakan Ahmet'ten değil dedeleri Mehmet'ten kaldığı" iddiasının Kadastro Mahkemesinin yargılaması sırasında davalı olarak davada yer alan davacılar ve anneleri tarafından ileri sürüldüğü ve Mahkemece değerlendirilerek yerinde görülmemesi sonucunda taşınmazın kök mirasbırakan Ahmet Boz mirasçıları adına tapuya tesciline karar verildiği, eldeki dosya davalılarının da Ahmet Boz mirasçıları olup bu hususun eldeki davada da uyuşmazlık konusu olmadığı, dolayısıyla her iki davanın taraflarının, konusunun ve hukuki sebebinin aynı olması nedeniyle kesinleşmiş Kadastro Mahkemesi kararının eldeki dava yönünden kesin hüküm niteliğinde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince davanın 6100 sayılı HMK’nin 115/2 nci maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek karar harç yönünden düzeltilip yeniden hüküm kurulmak suretiyle; davanın 6100 sayılı HMK'nın 114/1-i ve 115/2 nci maddeleri uyarınca kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 303 üncü ve 114/1-i maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 303 üncü maddesi gereğince kesin hüküm için her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. Öte yandan, anılan hususun mahkemece yargılamanın her safhasında re'sen gözetilmesi zorunludur.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, usul ve kanuna uygun olup, davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle,
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 210,55 TL onama harcının temyiz eden davacılara yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.