Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3707 E. 2022/5924 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla taşınmazlarını davalı oğullarına muvazaalı olarak temlik ettiği iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıya temlik edilen taşınmazın parsel numarasının değişmesine rağmen yeni parsel numarası üzerinden hüküm kurulmaması ve davalıya intikal eden payın yeni oluşan parsellere hangi oranda gittiğinin hesaplanmadan hüküm kurulması doğru olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : NİZİP 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 24.12.2021 tarihli 2020/805 E., 2021/1477 K. sayılı karar yasal süre içerisinde davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde, mirasbırakan babası ....’un 630, 632, 657, 624, 671, 687, 688 ve 625 parsel sayılı taşınmazlarını mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak davalı oğullarına temlik ettiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescile karar verilmesini istemiş, aşamada davalı ... yönünden davadan feragat etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçelerinde, 624 ve 625 parsel sayılı taşınmazlardan muristen kendilerine intikal eden bir pay olmadığını, taşınmazların alan kişilerce kullanıldığını ve sonrasında kendilerine satıldığını, taşınmazları alacak ekonomik durumlarının olduğunu, satın alma işleminde kredi de kullanıldığını, diğer kız kardeşlerin gerçeği bildiği için kendilerine dava açmadıklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, iddianın ispat edildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

2.1. Davacı istinaf dilekçesinde özetle, reddine karar verilen taşınmazların da ortak murislerine ait olduğunu, taşınmazlar davalılar adına kayıtlı ise de taşınmaz bedellerinin muris tarafından ödendiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

2.2. Davalılar temyiz dilekçelerinde, ...’e mirasbırakandan intikalen gelen bir pay olmadığını, verilen kararın hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemişlerdir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 24.12.2021 tarihli 2020/805 E., 2021/1477 K. sayılı kararı ile; davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesinde;... dava konusu 80 sayılı kök parselin 624 (56.428,69 m2) ve 625 (5.033,93 m2 yol vasfıyla) parsel olarak ifraz edildiği, 624 parselin toplulaştırma sonucu 148 ada 35 ve 36 parsellere dönüştüğü, bu parsellerden davalı ... adına kayıtlı 36 parselin yalnızca 2/4 hissesinin muristen geldiği, .... adına kayıtlı 35 parseldeki payın ise muristen gelmediği, dolayısı ile davalılara; .... ve ...’den geçen hisseler yönünden 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı, gizli bağış yapıldığına yönelik iddiaya ilişkin de tenkis isteğinin bulunmadığı, davalılar vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesinde;... davalı tarafça gösterilen tanıklardan ara malik ...’nin kızı ..., davalıların bu taşınmazları 26-27 senedir kullandıklarını belirttiği, dolayısı ile taşınmazların ara maliklerin adına kayıtlı oldukları tarihlerde de davalılarca kullanıldıklarının anlaşıldığı, yine tanıklarından ..., erkek kardeşlerinin mirastan pay almayan mirasçıları toplayarak bu konuda konuştuklarını, kendisinin hakkını helal ettiğini, diğer kızların da pay istemediklerini belirtmek sureti ile davacı tarafın iddiaları yönünde beyanda bulunduğu, diğer tanıkların bir kısmının taşınmazların geçmişini bilmedikleri, tanık Meryem’in beyanlarının soyut nitelikte kaldığı ve diğer tanıkların söylemleri ile örtüşmediği hususları birlikte değerlendirildiğinde, murisin mirasçılarından kaçırma amacıyla hareket ettiği gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

2.1. Davacı temyiz dilekçesinde özetle, 35 ve 36 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, tapuda başka isimler adına kayıtlı görünse de bedelin muris tarafından ödendiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

2.2. Davalılar temyiz dilekçelerinde özetle, davacı tanıklarının beyanları ile davanın ispatlanamadığını, davacı tarafın murisin ekonomik durumunun araştırılmasını istememesine rağmen Mahkemenin re'sen araştırma yaptığını, davacının keşif harcını süresinde yatırmadığını, 671, 687 ve 688 parsel sayılı taşınmazların muristen eşi ...'ye geçtiğini, eşler arasındaki işlemin muvazaa olarak değerlendirilemeyeceğini, ... hakkında muris muvazaası olmasının mümkün olmadığını, zira adına kayıtlı taşınmazların muristen gelmediğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemişlerdir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.

Muris muvazaasında 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3.2.2. Feragat, HMK’nın 307. maddesinde, taraflardan birinin davadaki talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış, 311. maddede ise feragatin kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı açıklanmıştır. Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir. Ancak, hükümden sonra ortaya çıkan temyiz incelemesine usulen engel oluşturan feragat hakkında bir karar verme yetkisi ise hükmü veren mahkemeye aittir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Hemen belirtilmelidir ki, davacı vekilinin 25.05.2022 tarihinde UYAP üzerinden gönderdiği dilekçe ile davalı ... yönünden taleplerinden feragat ettiklerini bildirdiğinden bu davalı yönünden feragat hakkında karar verilmesi gerekmektedir.

3.3.2. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillere, (V/3.2) numaralı paragrafta yer verilen yasaya uygun gerektirici nedenlerle, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine. Ancak, davalı ...'e temlik edilen 148 ada 36 parsel sayılı taşınmazın aşamada parsel numarasının değişmesine rağmen yeni parsel numarası üzerinden hüküm kurulmadığı gibi, mirasbırakanın kök 101 ada 80 parsel sayılı taşınmazın ½ payını 19.01.1989 tarihinde Mehmet’e, Mehmet’in de 11.10.2000 tarihinde Müslüm’e, Müslüm’ün 03.01.2001 tarihinde Gaffur’a Gaffur’un da 18.02.2002 tarihinde...’e temlik ettiği gözetilerek belirtilen ½ payın yeni oluşan parsellere hangi oranda gittiği saptanarak hüküm kurulması gerekirken metrekare üzerinden oran kurulmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

3.3.3. Hal böyle olunca, davalı ... yönünden davadan feragat konusunda bir karar verilmesi, tedavüllü tapu kayıtları üzerinden kök 101 ada 80 parsel sayılı taşınmazdan davalı ...’e intikal eden ½ payın hangi oranda yeni oluşan parsellere gittiğinin pay hesabı ile tespit edilerek bu doğrultuda hüküm kurulması için kararın bozulması gerekmiştir.

VI. SONUÇ

Tarafların temyiz itirazlarının bu gerekçeyle kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, dosyayı kararı veren Nizip 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harçların istek halinde temyiz edenlere geri verilmesine, 20/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.