Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3862 E. 2022/6994 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında oğlu olan davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın mal kaçırma kastıyla hareket ettiğine dair karinelerin varlığı ve davalıya yapılan temlikin karşılıksız olduğunun ispatlanamaması gözetilerek, istinaf mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECEMAHKEMESİ : BAKIRKÖY 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda, Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31/05/2021 tarihli ve 2020/361 Esas, 2021/149 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 19/04/2022 tarihli ve 2021/1650 Esas, 2022/716 Karar sayılı kararıyla, istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılması ile davanın reddine ilişkin verilen karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 25/10/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... geldi. Davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, gelen vekilin sözlü açıklaması dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, süresinde verilen ve kayıt olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelenerek gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı, ortak mirasbırakan babaları...'ün 2501 ada 12 parseldeki 4 no.lu bağımsız bölümü davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, süresi içinde davaya cevap vermemiş; aşamada satın alma ve denkleştirme savunmasında bulunup davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31/05/2021 tarihli ve 2020/361 Esas, 2021/149 Karar sayılı kararıyla; muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar:

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili, mirasbırakanın dava konusu taşınmaza inşaat yaptığını, ekonomik olarak zorlanınca dava dışı ... isimli şahıstan yardım aldığını, davalının inşaatın yapımında çalıştığını, işçilerin paralarını verdiğini, inşaatın kabası bitince ince işleri için davalının taşınmazını sattığını, ... ve davalıya verilen bağımsız bölümlerin yapılan katkıların karşılığı olduğunu, bunun gelen belgeler ile ispatlandığını, davalının mirasbırakanın talebi ile davacıya 12.800 USD gönderdiğini, yine mirasbırakanın davacının eşi olan dava dışı...'nın borcu nedeniyle dava dışı ...isimli şahsa 140.500 Norveç Kronu ödediğini, bunun Zeytinburnu 1. Noterliğinin 12/07/1995 tarihli ve 39595 yevmiye no.lu belgesi ile sabit olduğunu, bütün bunların mirasbırakanın mal kaçırmaya yönelik bir iradesinin olmadığını kanıtladığını, davacının mal kaçırmaya yönelik bir ispatının da olmadığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç:

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 19/04/2022 tarihli ve 2021/1650 Esas, 2022/716 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakanın Zeytinburnu 1. Noterliğinin 12/07/1995 tarihli ve 39595 yevmiye no.lu sözleşmesi uyarınca davacının eşinin dava dışı ...isimli şahsa olan 104.500 Norveç Kronu borcunu ödediği, bu haliyle mirasbırakanın davacıdan mal kaçırmasını gerektirecek bir nedeninin bulunmadığı, bu yönde davacının bir ispatının da olmadığı, davalının davaya konu bağımsız bölümün olduğu taşınmazdaki inşaatın bitirilmesi için yaptığı maddi katkılar karşılığında dava konusu taşınmazın davalıya temlik edildiği, yapılan devrin karşılıksız bir kazandırma olmadığı, devirde muvazaanın bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, iddialarını yineyerek, davalının süresi içerisinde cevap dilekçesi ve delil listesi sunmadığını, sonradan sunulan delillere muvafakatlerinin olmadığını bildirdiklerini, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının tarafı bile olmadığı, süresinde dosyaya sunulmamış bir belgeye dayanılarak mirasbırakanın mal kaçırma iradesinin bulunmadığı sonucuna varıldığını, davalının savunmalarının birbiri ile çeliştiğini, paylaştırmanın bulunmadığını, bedeller arasında fahiş fark olduğunu, bedelin ödendiği ve taşınmazdaki binanın yapımında katkıda bulunulduğu savunmasının ispatlanamadığını, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olmadığını, davalının istinaf dilekçesindeki beyanları esas alınarak hüküm tesis edildiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1925 doğumlu mirasbırakan...’ün 25.11.2008 tarihinde öldüğü, geride mirasçıları olarak kızı davacı ve oğlu davalı ile 20.03.2017 tarihinde ölen eşi ...’nin kaldığı, mirasbırakanın 09.12.1993 tarihinde 2501 ada 12 parseldeki dava konusu 4 no.lu bağımsız bölüme isabet eden arsa payını davalıya, dava dışı 2 ve 3 no.lu bağımsız bölümlere isabet eden arsa payını ise dava dışı ...’e satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.

3.3.2. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince hükme dayanak gösterilen 12.07.1995 tarihli sözleşme mirasbırakan ... ile dava dışı üçüncü kişi ...arasında imzalanmış olup, muris muvazaasında muvazaanın taraflarının ya da bunlardan birinin eli ürünü belgenin davacı aleyhine değerlendirilmesi mümkün bulunmadığı, dosyadaki delillerden; mirasbırakanın başkaca taşınmazı olmadığı gibi mal satmaya ihtiyacının da bulunmadığı gözetildiğinde temlikin birlikte yaşadığı oğlu olan davalıya mal kaçırmak amacıyla yapıldığı sonucuna varılmaktadır.

3.3.3. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

VI. SONUÇ

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile HMK'nın 371 inci maddesi gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, 03/09/2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davacı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın yatırana iadesine, HMK'nın 373/2 nci maddesi gereğince dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.10.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.