"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/178 E., 2022/161 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/541 E., 2020/79 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 171 ada 5 parsel sayılı taşınmazı 1989 yılında kayden satın aldığını, bu taşınmazın kadastro tespiti yapılırken taşınmazın devamı niteliğindeki bir bölümünün... Mahallesi çalışma alanında kaldığından bahisle tescil harici bırakıldığını, bilahare... Mahallesi çalışma alanında 2008 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında nizalı taşınmaz bölümünün 132 ada 1 parsel numarasıyla Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmaz içerisinde bırakıldığını, mağduriyetin, evvelinde bir bütün olarak kullanılan taşınmazın farklı çalışma alanlarında bulunmasından kaynaklandığını, dava konusu 132 ada 1 parsel sayılı taşınmazın nizalı bölümünün müvekkili tarafından eklemeli şekilde uzun yıllardır 171 ada 5 parsel sayılı taşınmazla bütün olarak kullanıldığını ileri sürerek taşınmazın nizalı bölümünün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın zilyetlikle iktisaba elverişli yerlerden olmadığını ileri sürerek Mahkemece bu hususta yapılacak araştırma ve inceleme sonunda davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmaz bölümünün evvelinde dava dışı ... Abay`a 1940 yılında göçmen olarak geldiğinde verildiği ve uzun yıllar boyunca onun tarafından kullanıldığı, taşınmazda halihazırda ... tarafından dikilmiş kiraz ağaçlarının köklerinin bulunduğu, taşınmazın bilahare 1989 yılında davacıya satıldığı, davacı tarafından taşınmaz üzerine karışık meyve ağaçları dikildiği, 1974 yılına ilişkin hava fotoğraflarından taşınmazın sabit sınırlarının olduğunun ve tarımsal amaçla kullanıldığının, taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 132 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile 02.07.2019 havale tarihli fen bilirkişileri ... ve ...'ın bilirkişi raporunda ek krokide 132/1A harfi ile gösterilen 1.374,14 metrekarelik kısmının davacı adına kayıt ve tesciline, kalan kısmın davalı uhdesinde bırakılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın imar-ihyasının ne zaman tamamlandığının dosya kapsamından anlaşılamadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının denetime elverişli olmadığını ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın 1974 tarihli hava fotoğrafında dahi tarımsal amaçla kullanılan yer olup halen üzerinde meyve ağaçlarının bulunduğu, taşınmazın davacıya ait dava dışı 171 ada 5 parsel sayılı taşınmazla benzer özellik gösterip bütünlük arz ettiği, davacı yararına 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2 nci maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Kadastro çalışmaları sonucunda ... ili, ...ilçesi,... Mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu 132 ada 1 parsel sayılı 3.189,35 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olmakla Hazine adına hali arazi vasfıyla tespit ve tescil edilmiştir.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Ne var ki; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297 nci maddesi uyarınca hâkim doğru, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde bir karar vermek zorunda olup bu husus kamu düzeninden olduğu halde, İlk Derece Mahkemesince dava konusu taşınmazın tapu kaydı tümüyle iptal edildikten sonra taşınmazın ortasında bulunan nizalı bölümünün davacı adına tesciline karar verilmesi ancak birbiriyle bağlantısı kopan kalan taşınmaz bölümleriyle ilgili olarak ayrı ayrı tescil hükmü kurulmayıp, “kalan kısmın davalı uhdesinde bırakılmasına” denilmek suretiyle sicilinin açık bırakılması isabetsiz ise de, bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının değinilen yönden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı fıkrasının 2. bendinde yer alan “kalan kısmın davalı uhdesinde bırakılmasına” kelimelerinin hüküm yerinden çıkartılarak yerine, “taşınmazın kalan bölümlerinin aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle ayrı ayrı davalı Hazine adına tesciline” kelimelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.