Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4054 E. 2022/7398 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : VİRANŞEHİR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:

I. DAVA

Yargılamanın iadesini isteyen davacı, 1 ada 9 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan babası ... adına tescil edildiğini, Viranşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 1961/65 E., 1963/44 K. sayılı kararı ile tapunun iptali ile Hazine adına tescil edildiğini, yargılama aşamasında babası ölmesine rağmen kendisinin davaya dahil edilmeden karar verildiğini, amcası Ali Keskin'in yalan tanıklık yaptığını, HMK'nın 375/1.e maddesinde bu hususun düzenlendiğini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş, duruşma beyanında ise isteminin yargılamanın yenilenmesi ile tapu iptali ve tescil olduğunu bildirmiştir.

II. CEVAP

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Viranşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.09.2019 tarihli ve 2018/763 E., 2019/626 K. sayılı kararıyla; yargılamanın iadesi süresinin iade sebeplerine göre tebliğ veya öğrenmeden itibaren 3 ay, her hâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıl olduğu, davacının yargılamanın iadesi talebine konu Viranşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.03.1963 tarihli ve 1961/65 E., 1963/44 K. sayılı kararının 24.01.1964 tarihinde kesinleştiği, davacı tarafından 12.10.2018 tarihinde yargılamanın iadesi talebinde bulunulduğu, yasada öngörülen 10 yıllık süre dolduktan sonra yargılamanın iadesinin talep edildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili, dava konusu taşınmazın davacının babası mirasbırakan ...’e 1952 yılında Toprak Tevzi Komisyonunca verildiğini, yargılamanın iadesi istenen dava görülürken ...’in öldüğünü, davacı müvekkili davaya dahil edilmeden yargılama yapılarak karar verildiğini, yargılamada dinlenen tanık .....’in yalan tanıklığı ile karar verildiğini, 6100 sayılı HMK’nın 375/1-e fıkrasında “ifadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması” düzenlemesine yer verildiğini, müvekkilinin amcasının yalan tanıklığı nedeniyle hak kaybına uğradığını, TMK'nın 705. maddesine göre mülkiyetin kazanılmasının tescille olduğunu belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 07.03.2022 tarihli 2020/1186 E., 2022/408 K. sayılı kararıyla; 6100 sayılı HMK’nın 377/1-e fıkrası uyarınca yargılamanın iadesi talebinde bulunulabilecek süre iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıl olduğu, davanın kararın kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 375. maddesinde; “(1) Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir: a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması. b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması. c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması. ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması. d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması. e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması. g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması. ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması. ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması. i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması, “veya karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi” (2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.” düzenlemeleri yer almaktadır.

HMK'nın 377. maddesinde de yargılamanın iadesi talebinde bulunulabilecek sürenin hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıl olduğu düzenlenmiştir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde olmasına, kararın dayanağı olan, (V/3.2) no.lu paragraftaki yasal ve hukuksal gerektirici nedenlere göre, Bölge Adliye Mahkemesince, (IV/3) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 10.11.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.