Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4072 E. 2023/7361 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü üzerinde kazandırıcı zamanaşımı ve satın almaya dayanarak tapu tescili talebinin kabulü.

Gerekçe ve Sonuç: Tescil isteği kabul edilen kısmın davacıya ait başka bir parselin sınırları içerisinde olduğunun tespiti ve hükmün bu haliyle infaz kabiliyetinin bulunmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/216 E., 2022/42 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ...; Kıratlı Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1976 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın almaya dayanarak tescil isteminde bulunmuştur.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine vekili; davacı lehine tescil şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

2. Davalı ... Beldiye Başkanlığı vekili; dava konusu alanın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı ile mülkeyitinin kazanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.

3. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili; dava konusu taşınmazın özel mülke konu olamayacağını, Köy Tüzel kişiliği adına tescil edilmesi gereken yerlerden olduğunu belirterek davanın reddine savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.03.2015 tarihli ve 2010/3 Esas, 2015/152 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne, Van Kıratlı Mahallesinde bulunan taşınmazın bilirkişi kurulunun 10.11.2014 havale tarihli raporuna ekli krokide (B1) olarak gösterilen 2.249,97 metrekare kısmının ve (B2) olarak gösterilen 974,97 metrekare kısmının davacı adına tapuya tesciline, davacının diğer isteklerinin reddine, (B3) olarak gösterilen 2.146,02 metrekare kısmının Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 20.02.2019 tarihli ve 2016/5615 Esas, 2019/1192 Karar sayılı kararıyla; ”...eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğu, bu nedenle doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle çekişmeli taşınmazın imar planı kapsamına alınıp alınmadığı ve bu planın kesinleşme tarihi taşınmazın bulunduğu ilçe Belediye Başkanlığı ve Van Büyükşehir Belediye Başkanlığından sorularak imar planı ve imar durumuyla ilgili tüm belge ve haritaların dosyasına konulması, dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait farklı tarihlerde çekilmiş en az 3 adet yüksek çözünürlüklü stereoskopik hava fotoğrafı, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ilgili kurumlardan getirtilerek dosyasına konulması, çekişmeli taşınmaza komşu tüm taşımazların kadastro tutanakları ve varsa dayanaklarının onaylı örnekleri dosyasına konulması, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra da mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, tespit bilirkişilerinin tümü ve taraf tanıkları ile 1 fen, 1 jeodezi ve fotogrametri uzmanı ve 3 kişilik ziraatçi bilirkişi ve 3 kişilik jeolog bilirkişi kurulunun katılımıyla keşif yapılması; yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın dava ve imar planına alınma tarihinden önceki niteliği, ilk zilyedinin kim olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, varsa imar-ihya işleminin kim tarafından ne zaman ve ne şekilde yapıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, ziraatçi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın toprak yapısını, bitki örtüsünü, önceki ve şimdiki niteliğini, zirai durumunu, kültür arazisi niteliğinde olup olmadığını, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, imar-ihyaya konu edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor aldırılması; yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları, memleket haritaları ve uydu fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye inceleme yaptırılarak çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmışsa hangi tarihte tamamlandığı, kullanıma ara verilip verilmediği hususlarında ayrıntılı rapor aldırılması; jeolog bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığı, aktif dere yatağında kalmıyorlar ise derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması; fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir rapor ve kroki düzenlettirilmesi; çekişme konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle, eğer taşınmaz daha önce imar planına alınmış ise imar planına alınma tarihi itibariyle davacı yararına zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığının kesin olarak saptanması, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.01.2022 tarihli ve 2019/216 Esas, 2022/42 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne, Van ili, İpekyolu ilçesi, Kıratlı Mahallesinde bulunan taşınmazın bilirkişi kurulunun 11.10.2021 havale tarihli raporuna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen 2.226,13 m2 kısmının davacı adına tapuyu tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... Belediyesi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, somut deliller ile davanın ispatlanamadığını, sağlıklı bir hava fotoğrafları incelemesi yapılmadığını, davacı ve mirasbırakanı adına senetsizden tescil edilen taşınmazların araştırılmadığını, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının taşınmazda uzun süredir zilyet olmadığını, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarının dikkate alınmadığını, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1'inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297 nci maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Davacı ..., Van ili, İpekyolu ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1976 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın almaya dayanarak tescil istemiyle 05.01.2010 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün davacı ve davalı Hazine vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince, eksik araştırma ile hüküm kurulduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile bilirkişi kurulunun 11.10.2021 havale tarihli raporuna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen 2.226,13 m2 kısmının davacı adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2. Mahkemece, 11.10.2021 tarihli fen bilirkişisi ... ve jeodezi ve fotoğrametri mühendisi ... tarafından düzenlenen rapora ekli krokide (A) harfi ve mavi renk ile taranarak gösterilen 2.226,13 m2'lik alan yönünden davanın kabulüne karar verilmişse de, verilen hükmün infaz kabiliyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Şöyle ki; hükme esas alınan 11.10.2021 tarihli bilirkişi kurul raporunda, kabul kapsamına alınan (A) harfi ve mavi renk ile taranarak gösterilen 2.226,13 m2'lik alanın kadastro paftasına göre 185 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı belirlenmiştir. Dosya içerisindeki mevcut tapu kayıtlarına göre 185 parsel sayılı taşınmazın 1976 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, 26 yıldan beri nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla ... oğlu ...’ın zilyet ve tasarrufunda bulunduğu belirtilerek belgesizden ... adına tespit ve tescil edildiği, tespite itiraz edilmediğinden tespitin 15.12.1976 tarihinde kesinleştiği, ... tarafından da taşınmazın 05.06.1998 tarihinde oğlu olan davacı ...’a satış suretiyle devredildiği, taşınmazın malikinin halen davacı ... olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece, tespit harici bırakılan alan değil, zaten davacıya ait 185 parsel sayılı taşınmazın sınırları içerisinde bulunan alan yönünden kabul kararı verildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davalıların işin esasına yönelik sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine. Ancak, Mahkemece, sadece davacıya ait 185 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisinde kalan kısım yönünden davacı yararına zilyetlikle mülk edinim koşullarının gerçekleştiğinin, dava konusu diğer bölümler yönünden davacı yararına zilyetlikle mülk edinim koşullarının gerçekleşmediğinin kabul edildiği, reddedilen kısımlar yönünden hükmün davacı tarafça temyiz edilmediği de gözetilerek 11.10.2021 tarihli bilirkişi raporunda (A) ile belirtilen kısım yönünden davacıya ait 185 parsel sınırları içinde olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği açıktır.

3. Hâl böyle olunca, Mahkemece verilen hükmün infaz kabiliyetinin bulunmadığı, tescil isteği kabul edilen kısmın zaten davacıya ait olan 185 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisinde olduğu gözetilerek bu kısım yönünden bu gerekçe ile ret kararı verilmesi gerekirken, Mahkemece değinilen husus gözetilmeksizin hüküm kurulması isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine ve davalı ... vekillerinin değinilen yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davalı ... Başkanlığına iadesine,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.