Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4080 E. 2022/7406 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın tek taşınmazını bağış yoluyla vakfa devretmesinin mirasçının saklı payını zedeleyip zedelemediği ve mirasbırakanın bu işlemi yaparken saklı payı zedeleme kastı bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın tek taşınmazını vakfa bağışlamasının tek başına saklı payı zedeleme kastı bulunduğunun ispatı için yeterli olmadığı, mirasbırakan ile mirasçı arasındaki iyi ilişkiler ve mirasbırakanın hayırsever kişiliği de gözetilerek, saklı payı zedeleme kastının ispatlanamadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen, tapu iptali ve tescil, tenkis davasında bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan ...’nun maliki olduğu 251 ada 262 parsel sayılı taşınmazdaki 13 no.lu bağımsız bölümü davalı Vakfa bağış suretiyle temlik etiğini, mirasbırakanın temlik tarihinde 73 yaşında ve hasta olduğunu, temlik işlemi için doktor raporu alınmadığını, bu nedenle hukuki işlem ehliyeti bulunmayan mirasbırakanın yaptığı işlemin geçersiz olduğunu, devrin geçerli olduğu kabul edilse dahi saklı payının zedelendiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, iddiaların yersiz olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.07.2016 tarihli ve 2014/196 E., 2016/273 K. sayılı kararıyla; davacının saklı payının zedelendiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili, temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 20/02/2020 tarihli ve 2016/15909 E., 2020/1172 K. sayılı kararıyla; "…somut olayda; öncelikle ehliyetsizlik iddiası yönünden araştırma yapılması gerekirken, yukarıda değinilen ilke ve düzenlemeler kapsamında araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mirasbırakan ...’nun temlik tarihinde hukuki işlem ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınması, ehliyetsiz çıkması halinde davanın kabulüne karar verilmesi, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde saklı payı zedeleme kastı ile hareket edip etmediğinin tespit edilmesi, saklı payı zedeleme kastı ile hareket ettiği tespit edilir ise tenkis isteği bakımından yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca inceleme yapılarak hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve noksan soruşturma ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir..." gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 10.02.2022 tarihli ve 2020/216 E., 2022/81 K. sayılı kararıyla; Adli Tıp raporuna göre mirasbırakan ...’nun temlik tarihinde hukuki işlem ehliyetinin bulunduğu, mirasbırakanın davacının saklı payını zedeleme kastı bakımından; mirasbırakanın tek taşınmaz mal varlığını davalı Vakfa bağışladığı, davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, tanık beyanları ve dosya kapsamı nazara alındığında mirasbırakanın tasarrufunda saklı payı zedeleme kastı bulunduğu, yöntemine uygun ve denetime açık bilirkişi raporu ile saklı payın zedelendiği, davalının taşınmaz payı yönünden tercih hakkını kullandığı gerekçesiyle davanın, tapu iptali ve tescil yönünden kabulüne karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili, Adli Tıp Kurumu raporu uyarınca mirasbırakanın ehliyetli olduğunu, Mahkemenin hangi tanığın beyanına göre saklı payı zedeleme kastını kabul ettiğini açıklamadığını, dinlenen tanıkların mirasbırakanın hayırsever bir kişi olduğunu bildirdiklerini, bağış işleminden ölüm tarihine kadar geçen 7 yıllık sürede bağıştan dönmediğini, tüm dosya kapsamından mirasbırakanın saklı payı zedeleme kastıyla hareket ettiğine dair delil bulunmadığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. TMK’nın 565. maddesine göre; aşağıdaki karşılıksız kazandırmalar, ölüme bağlı tasarruflar gibi tenkise tâbidir:

1. Mirasbırakanın, mirasçılık sıfatını kaybeden yasal mirasçıya miras payına mahsuben yapmış olduğu sağlararası kazandırmalar, geri verilmemek kaydıyla altsoyuna malvarlığı devri veya borçtan kurtarma yoluyla yaptığı kazandırmalar ya da alışılmışın dışında verilen çeyiz ve kuruluş sermayesi,

2. Miras haklarının ölümden önce tasfiyesi maksadıyla yapılan kazandırmalar,

3. Mirasbırakanın serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar ve ölümünden önceki bir yıl içinde âdet üzere verilen hediyeler dışında yapmış olduğu bağışlamalar,

4. Mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar.

6.2.2. TMK'nın 6. maddesinde; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür", HMK'nın 190/1. maddesinde; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir " düzenlemeleri yer almaktadır.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’nun maliki olduğu çekişme konusu 251 ada 262 parsel sayılı taşınmazdaki 13 no.lu bağımsız bölümün intifa hakkını üzerinde bırakıp çıplak mülkiyetini 13.07.2006 tarihinde davalı Vakfa bağış suretiyle temlik ettiği, 1933 doğumlu murisin 08.07.2013 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak evlatlığı davacının kaldığı, başkaca mirasçısı bulunmadığı, bozma kararı sonrası alınan Adli Tıp Kurumu raporuna göre mirasbırakanın temlik tarihinde ehliyetli olduğu anlaşılmaktadır.

6.3.2. Somut olayda, temlik tarihi ile mirasbırakanın ölüm tarihi arasında 1 yıllık süre geçtiğinden, TMK’nın 565/4. maddesine göre davacının, bağış işleminin saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yapıldığını ispat etmesi gerekir. Dinlenen tanık beyanlarından; mirasbırakanın davacı ve onun eşiyle beşeri ilişkilerinin oldukça iyi olduğu, mirasbırakanın sağlığında taşınmazı davalı Vakfa hayır amacıyla devredeceğini beyan ettiği gözetildiğinde, temlikin saklı payı ihlal kastı ile yapıldığı iddiasının ispat edilemediği sonucuna ulaşılmaktadır. Mirasbırakanın tek taşınmazını devretmesi davanın kabulü için yeterli sebep değildir.

6.3.3. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.

V. SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin değinilen yönden yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.