"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/544 E., 2022/9 K.
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 24.12.2020 tarihli, 2018/4652 Esas, 2020/6500 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... dava dilekçesinde; adına kayıtlı 124 ada 20 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olan nizalı taşınmaz bölümünün kadastro tespiti sırasında davalıya ait 124 ada 17 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bırakıldığını ancak bu yerde davalının hakkının bulunmadığını ileri sürerek dava konusu 124 ada 17 parsel sayılı taşınmazın nizalı bölümünün tapu kaydının iptali ile 124 ada 20 parsele eklenerek adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili adına kayıtlı taşınmazda davacının hakkının bulunmadığını, buna rağmen taşınmazına sebze ekmek suretiyle tecavüzde bulunduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 26.11.2014 tarihli, 2014/181 Esas, 2014/431 Karar sayılı kararıyla; davacının 01.08.2014 havale tarihli dilekçesiyle yemin deliline de dayandığını bildirdiği, davacıya 24.09.2014 tarihli duruşmada yemin metnini sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği ancak davacı tarafından kesin sürenin gereklerinin yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. İlk Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 05.04.2016 tarihli, 2015/3021 Esas, 2016/3640 Karar sayılı kararıyla; davacının diğer delillerle birlikte yemin deliline de dayandığı, HMK'nın 227 inci maddesine göre yemin delilinden önce davacının dayandığı diğer delillerin tamamının toplanılması, davacının bu delillerle davasını ispat edemeyeceğinin anlaşılması durumunda ise HMK'nın 228 ve 229 uncu maddeleri gereği yemin teklif edilen tarafın yemin metnini de içerir meşruhatlı davetiye ile duruşmaya davet edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, HMK'nın 227 ve devamı maddelerinde açıklanan prosedür uygulanmadan ve deliller toplanmadan davanın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen İlk Karar
Mahkemenin 10.01.2018 tarihli, 2017/15 Esas, 2018/5 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün davacı tarafından ekonomik amacına uygun olarak zilyet edildiğinin ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 124 ada 17 parsel sayılı taşınmazın 06.09.2017 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümünün tapu kaydının iptali ile 124 ada 20 nolu parsel ile bir bütün oluşturacak şekilde davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 24.12.2020 tarihli, 2018/4652 Esas, 2020/6500 Karar sayılı kararıyla; davacının, dava konusu taşınmaz bölümünün eklenmesini istediği 124 ada 20 parsel sayılı taşınmazın müşterek mülkiyete tabi olduğu ve taşınmazın davacı dışındaki paydaşlarının davada taraf olmadıklarının anlaşıldığı, davanın niteliği gereği yargılama neticesinde verilecek hükümden diğer paydaşların hukukunun da etkilenecek olması nedeniyle diğer paydaşların da davada yer almalarının gerektiği, bu haliyle davada aktif dava ehliyetinin sağlandığından söz edilemeyeceği, hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacıya, dava konusu taşınmaz bölümünün eklenmesini istediği 124 ada 20 parsel sayılı taşınmazın kendisi dışındaki paydaşlarının davaya katılımlarını sağlamak üzere süre ve imkan tanınması, bu şekilde aktif dava ehliyetindeki eksikliğin giderilmesi halinde işin esasına girilerek toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gereğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.
D. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar
Mahkemenin 26.01.2022 tarihli, 2021/544 Esas, 2022/9 Karar sayılı kararıyla; hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca davacıya 124 ada 20 parsel sayılı taşınmazdaki diğer paydaşların davaya katılımını sağlamak üzere kesin süre verildiği ancak davacı tarafından kesin sürenin gereklerinin yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın 6100 sayılı HMK'nın 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, tarafına verilen kesin süre içerisinde kesin sürenin gereklerini yerine getirdiğini ancak süresi içerisinde verdiği dilekçenin Mahkemece işleme konulmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114 ve 115 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1. Kadastro çalışmaları sonucunda ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 124 ada 17 parsel sayılı 255,61 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Aynı çalışma alanında bulunan 124 ada 20 parsel sayılı 219,28 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla davacı ... ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir.
2. Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince davacı tarafa verilen kesin sürenin gereğinin yerine getirilmediği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 24.12.2020 tarihli, 2018/4652 Esas, 2020/6500 Karar sayılı bozma kararı üzerine, davacı tarafından 27.07.2021 havale tarihli dilekçeyle 124 ada 20 parsel sayılı taşınmazın diğer paydaşlarına tebliğ edilmek üzere dilekçeler sunulmuştur. Her ne kadar Mahkemece 12.11.2021 tarihinde düzenlenen tensip zaptıyla, bozma kararına uyulup uyulmaması konusunun duruşmada dikkate alınmasına, davacıya 124 ada 20 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarının davaya katılımını sağlamak üzere gelecek celseye kadar kesin süre verilmesine, aksi takdirde davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddedileceği hususunun ihtarına karar verildikten sonra, 26.01.2022 tarihli ilk duruşmada usul ve yasaya uygun olan bozma kararına uyulmasına ve davacının kesin sürenin gereklerini yerine getirmediği anlaşıldığından davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ise de henüz bozma ilamına uyulup uyulmaması konusunda herhangi bir karar verilmeden bozma ilamına uyulmuş gibi davacıya tensip zaptıyla 124 ada 20 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarının davaya katılımını sağlamak üzere süre verilmesi ve kesin sürenin gereklerinin yerine getirilmediği gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacıya, 124 ada 20 parsel sayılı taşınmazın kendisi dışındaki paydaşlarının davaya katılımlarını sağlamak üzere süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde aktif dava ehliyetindeki eksikliğin giderilmesi halinde işin esasına girilerek toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.