Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4230 E. 2022/7365 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın mal kaçırma kastıyla yaptığı temlik nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazı sonradan devralanın iyiniyetli olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Murisin mal kaçırma kastıyla yaptığı temlikin muvazaalı olduğu ve davalı taşınmazı devralanın da iyiniyetli olmadığı TMK m.1023, 1024 ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gözetilerek değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : TEKİRDAĞ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemli dava sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 06.04.2022 tarihli ve 2021/1482 Esas, 2022/556 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde, mirasbırakanları ...’nin maliki olduğu 6605, 7962 ve 7061 parsel sayılı taşınmazlarını satış göstermek suretiyle davalı kızı ...’nin eşi olan dava dışı ...’e devrettiğini, ...’ın da çekişme konusu taşınmazları satış yolu ile davalıya temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde taşınmazların bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında dava konusu taşınmazın ...’ya devri üzerine HMK’nın 125'inci maddesi gereğince ... aleyhine tapu iptali ve tescil davası olarak seçimlik hakkını kullanmıştır.

II. CEVAP

1. Davalı ... cevabında; yurt dışında olsa bile muris babasına maddi olarak sürekli destek olduğunu, devir için ödenen paranın yine diğer mirasçılar arasında pay edildiğini ve murisin bakımının da ayrıca kendisi tarafından sürdürüldüğünü, kendisi dışında tüm mirasçıların muvafakatini içeren imzalı feragatnamelerin bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ..., taraflarla hiçbir ilişkisinin bulunmadığını, dava konusu taşınmazları satışa çıkarılması üzerine bedeli karşılığında ve iyiniyetli olarak satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, muris muvazaası iddiasının sübut bulduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, kararın istinafı üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, öncelikle çekişme konusu taşınmazın el değiştirmiş olması nedeniyle HM'K'nın 125'inci maddesi gereğince davacıya seçimlik hakkının hatırlatılması, taşınmazı dava açtıktan sonra devralan diğer kişiler bakımından iyiniyet araştırmasının yapılması, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesince verilen karar kaldırılmış, yeniden bir karar verilmek üzere dava dosyası mahkemesine gönderilmiş, Mahkemece kaldırma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda yeniden davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresinde davalılar istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

2. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 04.06.2020 tarihli ve 2020/543 Esas, 2020/523 Karar sayılı kararı ile muris Osman'ın davalı ...’nin eşi ...'a yapılan devrin mirasçılardan mal kaçırma kastı ile yapıldığı hususunun ispatlanamadığı ve ilk devrin muvazaalı olduğu ispatlanamadığından dahili davalı ...'un iyiniyetli olup olmadığı hususunun ayrıca değerlendirilmesine gerek olmadığı gerekçesi ile davalı ... yönünden davanın esastan reddine, kayıt maliki olmayan davalı ... yönünden ise davanın pasif husumetten reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 23.06.2021 tarihli ve 2020/1841 Esas, 2021/3501 Karar sayılı kararıyla; “…Tüm dosya içeriği ve dinlenen tanık beyanları itibariyle murisin bilinen tüm malvarlığını davalı kızı ...’nin eşini aracı kılmak suretiyle davalıya temlik ettiği, devir tarihi itibariyle satıştan elde edilecek bedele ihtiyacının olmadığı hususları bir bütün halinde değerlendirildiğinde mirasbırakanın asıl amacının diğer mirasçılardan mal kaçırmak olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Ne var ki, dahili davalı ...’un çekişme konusu taşınmazları edinimi yönünden iyiniyetli olup olmadığı hususunda hüküm kurmaya yeterli bir araştırma ve incelemenin yapıldığını söyleme imkanı yoktur. Hal böyle olunca yukarıda belirtilen ilke ve olgular da gözetilmek suretiyle davalı ...’un dava konusu taşınmazları temlikinde iyiniyetli olup olmadığının, TMK'nın 1023 üncü maddesinin yararlanıp yararlanamayacağının araştırılması, toplanan ve toplanacak deliller bir arada değerlendirilmek suretiyle varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

3. Bölge Adliye Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin 06.04.2022 tarihli ve 2021/1482 Esas, 2022/556 Karar sayılı kararıyla; temlikin muvazaalı olduğu, kayıt malikinin de iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Bölge Adliye Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle, taşınmazların davalı olduğunu bilmeden iyi niyetle edindiğini, çiftçi olduğunu, cevap dilekçesinin verildiği gün devrin yapılmasının kötü niyeti göstermediğini, kendisinin kötü niyetli olduğunu dair tek bir kelime dahi edilmediğini, davacının taşınmazın para ile alındığını bildiğini hatta para dahi aldığını, taşınmazın değerlenmesi üzerine 16 yıl sonra dava açıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, olmazsa bedel istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Muris muvazaasında 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

6.2.2. TMK’nın 1023 üncü maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/1. maddesinde; “ Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.” 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” 1024/3. maddesinde; “ Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere göre, (V/2.) numaralı paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde araştırma ve işlem yapılarak (V/3.) numaralı paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.467,36 TL bakiye onama harcının davalı ...’dan alınmasına, 09.11.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.