Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4459 E. 2022/7565 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : GAZİOSMANPAŞA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 11/03/2022 tarihli ve 2021/276 Esas, 2022/34 Karar sayılı kararın yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 09/05/2022 tarihinde davacı vekilinin temyiz başvuru dilekçesinin reddine ilişkin olarak verilen ek karar yasal süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, davalılardan ...'un babası, diğer davalı ...'un ise kardeşi olduğunu, 2147 ada 3 parsel sayılı taşınmazın babası ...'a ait olmasına ve yıllardan bu yana ... tarafından kullanılmasına rağmen, diğer davalı adına kayıt ettirildiğini, dava konusu taşınmazda müteahhit tarafından bir inşaata başlandığını, babası ... tarafından sözleşme ile 2 daire satın alındığını, söz konusu sözleşme bedelinin o tarihte kendisi (davacı), dava dışı ağabeyi .... ve babası davalı ... tarafından ödendiğini, ancak davalı ...'in, babasını kandırmak sureti ile taşınmazı kendi adına tescil ettirdiğini ileri sürerek dava konusu 2147 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 35/153 arsa paylı mesken niteliğindeki taşınmazın tapu kaydının iptali ile diğer davalı ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ..., kız kardeşi olan davacı ...’nin, davada hukuki menfaatinin bulunmadığını, hukuki menfaati bulunan kişinin diğer davalı ... olduğunu, davacının davayı tamamen kötü niyetle açtığını, çekişme konusu taşınmazı kendi birikimleriyle satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/10/2020 tarihli ve 2019/175 E., 2020/339 Karar sayılı kararıyla; muris hayattayken davacının muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davası açma hakkı bulunmadığından, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davanın Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi gereğince açılmış iptal davası olup, murisin ölmesi gerekmediğini, davalı ...’un mirasçısı olan davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğunu, davalı .....’un akli melekeleri yerinde olmadığından haklarını kullanamayacak durumda olması nedeniyle iş bu davanın dinlenilmesi gerektiğini, davanın muris muvazaasına dayalı tapu iptali tescil davası olmayıp, muristen kaynaklı hak sahibi olan ve dava açmakta menfaati bulunan davacının yapılan yolsuz tescilin iptaline yönelik olarak ikame etmiş olduğu davada, davalı muris ...’un hayatta olmasının mevcut durumda bir değişiklik yapmayacağını, davacının yıllardan bu yana annesi ve davalı babası ...’un ikamet ettiği taşınmazın davalı ... tarafından satılmaya çalışıldığını öğrenmesi üzerine yasal olmayan işlemler nedeniyle davayı ikame ettiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 11/03/2022 tarihli ve 2021/276 Esas, 2022/384 Karar sayılı kararıyla; davacının, davalı babası .....'in yasal temsilcisi olmadığından, davalı babası adına tapu iptal ve tescil davası açmakta yasal hakkı bulunmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Bölge Adliye Mahkemesinin Temyiz İsteminin Reddine İlişkin Ek Kararı

Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin temyiz istemi 09/05/2022 tarihli ek karar ile karar tarihi 2022 itibariyle geçerli olan 107.090,00 TL’lik temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulması miktar itibariyle mümkün bulunmadığından, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

4. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin ek kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuş ve ek kararın yasaya aykırılık teşkil etmesi sebebiyle bozulmasını istemiştir.

5. Gerekçe

5.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

5.2. İlgili Hukuk

5.2.1. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca, gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda dava değerinin gayrimenkulün değerine göre belirleneceği öngörülmüştür. Dava değerinin belirlenmesinde taşınmazın dava tarihindeki keşfen saptanacak gerçek değerinin esas alınacağı kuşkusuzdur.

5.2.2. Aynı Yasa'nın 30. maddesi ise “Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılıyorsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 409. maddesinde (HMK 150) gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” şeklinde, 32. maddesi ise; “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.

5.3. Değerlendirme

5.3.1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davanın 20.000,00 TL değer gösterilmek suretiyle açıldığı, yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın değeri keşfen saptanmadan ve harç ikmali yapılmaksızın sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.

5.3.2. Harçlar Kanunu'nun uygulaması kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle hakim tarafından re’sen gözetilmesi gereken bir husustur. Öte yandan dava konusu taşınmazlarla ilgili verilecek nihai kararların istinaf ve temyiz yollarına tabi olup olmayacakları dava değerine göre belirlenecektir.

5.3.3. Hal böyle olunca, dava konusu taşınmaz başında keşif yapılarak Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca dava değerinin belirlenmesi ve belirlenen değer üzerinden eksik harcın tamamlanması için davacıya süre verilmesi, harcın tamamlanması halinde davaya devam edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

VI. SONUÇ

Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının (V/3.3.3.) numaralı paragrafta değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 09.05.2022 tarihli ek kararının ve 11.03.2022 tarihli kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.