"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil - tenkis davası sonunda Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08/03/2022 tarihli ve 2020/1148 Esas, 2022/92 Karar sayılı karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakanı ...'ın 618 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki 1 ve 2 no.lu bağımsız bölümlerini ölünceye kadar bakma akdi ile gelini olan davalı ...’a temlik ettiğini, mirasbırakanın bakıma ihtiyacı olmadığını, aylık düzenli geliri bulunduğunu, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, mümkün olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, 35 yıl boyunca mirasbırakan ile aynı konutta yaşadığını, bakım borcunu yerine getirdiğini, ayrıca mirasbırakanın dava konusu taşınmazlar haricinde iki taşınmazını satarak satış bedelini çocukları arasında paylaştırdığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/03/2015 tarihli ve 2012/169 E., 2015/361 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın davalıya yaptığı pay temliklerinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 09/05/2018 tarihli ve 2015/10801 E., 2018/10027 K. sayılı kararıyla; “...Mahkemece yapılan araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Hal böyle olunca, mirasbırakan adına ölüm tarihi itibariyle başka taşınmaz olup olmadığının araştırılması, var ise bunların değeri de keşfen saptanarak makul oranın buna göre belirlenmesi, murisin davacı ile dava dışı çocuklarına da taşınmaz temlik edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması ve kayıtlarının getirtilmesi, toplanan ve toplanacak tüm deliller yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca değerlendirilip mirasbırakan Aliye’nin gerçek irade ve amacının duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması gerekirken noksan soruşturma ile yetinilip yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir...” gerekçesiyle karar oy çokluğu ile bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 14/12/2018 tarihli ve 2018/901 E., 2018/1202 K. sayılı kararıyla; ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. İkinci Bozma Kararı
Dairenin 14/09/2020 tarihli ve 2019/1826 E., 2020/4070 K. sayılı kararıyla; “...Mirasbırakanın sağlığında sattığı başkaca taşınmaz bulunup bulunmadığı hususunun bu doğrultuda beyanda bulunan tanıklar yeniden dinlenmek suretiyle açıklığa kavuşturulması, dinlenen tanıklardan hangisine hangi nedenlerle üstünlük tanındığının irdelenmesi ve diğer delillerle birlikte yukarıdaki ilkeler gözetilmek suretiyle temlikin ölünceye kadar bakım amacıyla mı, yoksa mal kaçırma amacıyla mı yapıldığı hususu tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle karar oy birliği ile bozulmuştur.
6. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 08/03/2022 tarihli ve 2020/1148 E., 2022/92 K. sayılı kararıyla; mirasbırakan adına pasif tapu kaydına rastlanmadığı, her ne kadar davalı tarafından daha önce bir kısım yerlerin satılarak çocuklar arasında paylaşıldığı iddia edilmiş ise de bu durumu ispata yarar delil ibraz edilemediği, taşınmazın devrinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
7. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili, davalının bakım borcunu yerine getirdiğini, mirasbırakanın eşinin babasından miras yolu ile kalan bir takım taşınmazlarının çocukları arasında paylaştırıldığını, bu hususun davalı tanığı Hayri'nin beyanı ile de sabit olduğunu, Hayri'nin belirtilen taşınmazların satışı ile bizzat ilgilendiğini, gerekçeli kararın bozma kararına aykırı olduğu gibi yeterli kesinlik ve açıklıkta olmadığını, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile hüküm kurulduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiş; davacı vekili temyize cevabında, davalının temyizinin süresinde olmadığını, Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu belirtip davalının temyiz itirzlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
9. Gerekçe
9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
9.2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
9.3. Değerlendirme
9.3.1. Her ne kadar davacı vekili temyize cevap dilekçesinde, davalının temyizinin süresinde olmadığını ileri sürmüş ise de, davalı vekili Av. ...’e, 15.03.2022 tarihinde elektronik yolla yapılan tebligatın tebliğ evrakı üzerinde, “Bu zarfta 08/03/2022 tarih ve 2022/92 sayılı mahkeme kararı vardır” ve “BU ZARFTA Gerekçeli Karar Evrakı – 03/04/2015 VARDIR”; 10.04.2022 tarihinde elektronik yolla yapılan tebligatın tebliğ evrakı üzerinde ise, “08/03/2022 tarih ve 2022/92 sayılı mahkeme kararı vardır” ve “BU ZARFTA Gerekçeli Karar Evrakı – 16/03/2022 VARDIR” şerhlerinin yer aldığı, kararın davalı vekili tarafından 21.04.2022 tarihinde temyiz edildiği, bozmadan önce verilen kararın UYAP ortamında 03.04.2015 tarihinde onaylandığı, bozmadan sonra verilen temyize konu kararın ise UYAP ortamında 16.03.2022 tarihinde onaylandığı görülmekle, henüz onaylanmamış kararın tebliğ edilemeyeceği, temyize konu kararın onay tarihi ile tebliğ tarihi dikkate alındığında davalı vekiline 15.03.2022 tarihinde tebliğ edilen evrak içerisinde yalnız bozma öncesi verilen kararın bulunduğunun, temyize konu kararın 10.04.2022 tarihinde tebliğ edildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda davalının temyizinin süresinde olduğu anlaşılmaktadır.
9.3.2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
(IV/5.) no.lu paragrafta belirtilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/6.) paragrafta yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya, bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 9.118,93 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.