"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, gaipliğine karar verilen oğlu ...’ın maliki olduğu 62 ada 290 parseldeki 7 ve 8 nolu bölümlerinin oğlu ...'ın düzenlediği sahte vekaletname ile vekil olarak atanan ...tarafından dava dışı ... ve ...’e devredildiğini, ... ve ...’nin de daha sonra muvazaalı olarak taşınmazları davalılara temlik ettiklerini ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, hak düşürücü sürenin geçtiğini ve iyiniyetli olduklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalıların iyiniyetli oldukları gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. TemyizYoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tereke temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 02.07.2019 tarihli ve 2016/10608 E., 2019/4298 K. sayılı kararıyla; ‘‘Hemen belirtmek gerekir ki sahteliği sabit olan nüfus cüzdanı ile alınan vekaletname kullanılarak dava dışı ... ve ...’ye yapılan temliklerin yolsuz tescil niteliğinde olduğu açıktır. Ancak ikinci el konumundaki diğer davalıların iyiniyetli olmaları halinde edinimlerinin korunacağı da kuşkusuzdur.Somut olaya gelince, Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/29 Esas, 2005/211 Karar sayılı kararında dava dışı ilk el ...’ın sahte nüfus cüzdanı kullanılarak alınan temlike esas vekaletnamenin düzenlettirilmesinde dava dışı ... ile birlikte hareket ettiği gerekçesi ile resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet aldığı ve bu kararın Yargıtay 11. Ceza Dairesince onandığı, öte yandan anılan ceza dosyasında dinlenen sanık ve tanık ifadelerinden ilk el ... tarafından 7 no.lu bağımsız bölümün devredildiği davalı ...’ın ...’ın eşinin kardeşi, davalı ... tarafından 8 no.lu bağımsız bölümün devredildiği davalı ...’in ise ...’in yeğeni olduğu, ayrıca ilk el konumundaki ... ve ...’nin her iki taşınmazı da aynı tarihte devralıp yine aynı tarihte davalılara temlik ettiği hususları toplanan tüm delillerle birlikte değerlendirildiğinde, davalılar... ve ...’ın iyiniyetli olmadıkları; başka bir deyişle, TMK'nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacakları sonuç ve kanaatine varılmaktadır. Hâl böyle olunca, tapu iptali-tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesi ile Mahkeme kararı bozulmuş, davalılar vekilinin karar düzeltme istemi Dairenin 06/02/2020 tarih ve 2019/4372 E.,2020/689 K.sayılı kararıyla reddedilmiştir.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 12.01.2021 tarihli ve 2020/235 E., 2021/7 K. sayılı kararıyla; bozma kararındaki gerekçeler benimsenmek suretiyle davalıların taşınmazları devralırken iyi niyetli olmadıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
4. TemyizYoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalıların, yakınları olan önceki kayıt maliklerine güvenerek taşınmazları satın aldıklarını, bu nedenle iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olup, kazanımlarının korunması gerektiğini, ayrıca davanın zamanaşımına uğradığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “ Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1024/3. maddesinde, “ Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
6.3. Değerlendirme
Kararın (IV/2.) numaralı paragrafında yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak ve (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gereklerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 5.123,00 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.