Logo

1. Hukuk Dairesi2022/518 E. 2022/4356 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ: AKÇAKOCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki    tapu iptali ve tescili istemli dava sonunda Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 15.12.2021 tarihli ve 2021/1321 Esas - 2021/1608 Karar sayılı ilamı yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 31/05/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... ve vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ...oğlu geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde, dava konusu 133 ada 59 parsel sayılı taşınmazın maliki olan dava dışı ...’ın borçları nedeniyle icra kanalıyla 17.05.2012 tarihinde yapılan ihale ile kendisine satıldığını, ancak tapuda tescil işlemleri yapılmadan 29.03.2016 tarihinde ...’ın taşınmazdaki payını davalı ...’e devrettiğini, temlikin bedelsiz ve muvazaalı olarak yapıldığını, devrin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazı 100.000,00 TL bedel ödeyerek satın aldığını, taşınmaz üzerinde davacı lehine bir beyan ya da şerh olmadığını, taşınmaz üzerinde olması gereken hacizlerin kaldırılmasının kendi sorumluluğunda olmadığını, taşınmazı ...’dan değil dava dışı...’den satın aldığını, iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, taşınmazın 2012 yılında cebri icra ile satıldığını bilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III.    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, dava konusu payın ihale ile davacıya geçtiği, davalının da iyiniyetli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davalı istinaf dilekçesinde özetle, hukukumuzda bir taşınmazın mülkiyetinin ancak tapu kütüğüne yapılacak tescil ile kazanılabileceğini, davacının 2012 yılında icradan satın aldığı bir taşınmazın tapuda devir işlemlerini yapmamış olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, ihaleden haberdar olmadığını, taşınmazın satış işlemi yapıldığı sırada üzerinde herhangi bir şerh veya haciz işlemi bulunmadığını, menfaati olan davacı tanığı ...'ın ve...'nin tanıklığının esasa dayanak kabul edilmesinin usulsüz olduğunu ve bu kişilerin kötü niyetli olarak davacı ile birlikte hareket ettiklerini, satışın ivazsız yapıldığını iddia eden davacının dava dışı ...'ın alacaklısı olduğunu, ...'ın alacaklısından mal kaçırma kastı ile bu işlemi yaptığını iddia ettiğini, davacıyı tanımadığının ve onun aleyhine olsun diye bir işlem yapmadığının dosya kapsamında sabit olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 15.12.2021 tarihli ve 2021/1321 Esas - 2021/1608 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazdaki 1/2 payın mülkiyetinin 17.05.2012 tarihinde yapılan ihale ile davacıya geçtiği, dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarından da, davalının yolsuz tescile neden olan işlem ve eyleme iştirakinin bulunduğu, davalının durumu bilen kişi konumunda olduğu, iyiniyetli kabul edilemeyeceği ve TMK'nin 1023 üncü maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesinin hiç okunmadığını, incelemenin duruşmalı yapılmasını istemelerine rağmen yapılmadığını, gerekçede hiç bir iddialarına yanıt verilmediğini, tapu kaydına karşı salt tanık beyanları ile hüküm tesis edildiğini, tanıkların yeniden dinlenebilmesi, çelişkilerin giderilmesi için kararı duruşmalı istinaf ettiğini, savunma hakkının kısıtlandığını, sicile güven ilkesinin hukukumuzda temel olduğunu, bedelini ödeyerek taşınmazı satın aldığını, TMK'nın 1023. maddesi uyarınca tescil yolsuz olsa dahi iyiniyetin korunacağının hüküm altına alındığını, 8 sene önce gerçekleşen cebri icra satışını bilmediğini, tanık...'nin beyanlarından da bu durumun anlaşıldığını, taşınmaz alırken sorgulama yapılması gereken tek yerin tapu kayıtları olduğunu, satıcıyı sorgulama yükümlülüğü olmadığını, tanıkların da temlik tarihinde taşınmaz üzerinde haciz veya şerh olmadığını beyan ettiklerini, tanık olarak dinlenilen ... ve oğlunun kendisine borçları olduğunu ve anılan borçlar için takiplerin olduğunu, aralarında husumet bulunduğunu, tanık beyanları ile karar verilemez ise de tanık beyanlarının da yanlış değerlendirildiğini, taşınmazı emlakçıdan aldığını, ... ile arasında menfaat birliği olmadığını, davacı, davacı tanıkları ... ve ...arasında kötüniyetli ve birlikte hareket ederek haksız kazanç elde etmeye çalıştıklarını, anılan tanıkların beyanları hüküm tesis edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tanıklık ücreti talep eden...'nin dört sene üzerinde tuttuğu taşınmaz için ne kendisinden ne de ...'dan ücret almadığını beyan etmesinin doğru olmadığını, verilen kararın yeni bir dolandırıcılık türünün önünü açtığını, davalıyı tanımadığını, tanıklar ... ve ...ile de akrabalık ya da samimi arkadaş ilişkisi olmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022. maddesinin 1. fıkrasında “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” hükmü düzenlenmiştir.

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.

3.2.2. TMK’nın 1023. maddesinde; “ Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/1. maddesinde; “ Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.” 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî    işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” 1024/3. maddesinde; “ Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

3.2.3. 6100 sayılı HMK’nın 190/1 maddesinde, “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”, 4721 sayılı TMK’nın 6. maddesinde ise, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Dosya içeriğinden, dava konusu 133 ada 59 parsel sayılı fındık bahçesi niteliğindeki taşınmazın 1/2 payı dava dışı ... adına kayıtlı iken borçlu ... aleyhine alacaklı ... tarafından başlatılan Körfez İcra Dairesi'nin 2007/1894 takip sayılı dosyasında ... payının haczedildiği ve anılan payın Akçakoca İcra Müdürlüğü'nün 2010/187 Talimat sayılı dosyasında 17.05.2012 tarihinde yapılan ihale ile davacı ...’e ihale edildiği, ancak taşınmaz ihale alıcısı adına tescil edilmeden, dava dışı malik ...'ın 1/2 payını 29.03.2016 tarihinde satış suretiyle dava dışı ...'e temlik ettiği, Avni’nin de dava konusu payı 08.01.2020 tarihinde davalı ...'a satış suretiyle devrettiği, davalı ...’e yapılan temlik anında taşınmaz üzerinde haciz bulunmadığı anlaşılmaktadır.

3.3.2. Somut olayda, mahkemece davalı tanıkları ...ve ...’ın beyanlarına itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davacı ...’ın davayı kazanmasında menfaati bulunan önceki dava dışı malikler ...ve ...’ın beyanlarından başka, dosya kapsamında davalının kötü niyetini ispat edecek bir delil bulunmadığından anılan tanıkların beyanlarına itibar ederek hüküm kurulması isabetsizdir.

3.3.3. Hal böyle olunca, davacı tarafça TMK’nın 6. ve HMK’nın 190. maddeleri uyarınca usulünce ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerekirken  (III.)  ve (IV/3.)no.lu paragraflarda belirtildiği şekilde karar verilmesi doğru değildir.

VI. SONUÇ:

Davalı vekilinin, yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesi uyarınca Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacıdan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31/05/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.