Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5220 E. 2024/657 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve adlarına tesciline karar verilmesi üzerine davalı Hazine tarafından yapılan temyiz başvurusu.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacılar lehine kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, taşınmazın zilyetliğinin niteliği ve süresi, hava fotoğrafları ve diğer deliller birlikte değerlendirilmeden hüküm kurulması, ayrıca ekonomik amaca uygun zilyetliğin nasıl sağlandığı hususunun netleştirilmemesi nedeniyle eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/344 E., 2021/529 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili ile dahili davalılar ... Büyükşehir Belediyesi vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçelerinde; ... ili, ... ada 120 parsel sayılı taşınmazın eklemeli zilyetlikle birlikte 30 yılı aşkın süredir mülkiyet ve zilyetliklerinde iken taşınmazın kadastro tespitinde davalı Hazine adına tescil edildiğini, taşınmazın özel mülkiyete konu yerlerden olduğunu, tarımsal amaçlı kullanıldığını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile 1/2'şer pay ile adlarına tescilini istemişler, aşamada davacılar vekili 16.03.2013 havale tarihli dilekçe ile taleplerini 20.02.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda “A” ve “A1” harfleri ile gösterilen yerler olacak şekilde ıslah ettiklerini bildirmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.04.2013 tarihli ve 2011/375 Esas, 2013/158 Karar sayılı kararı ile; “A1” harfiyle gösterilen kısmın 1954 ve 1984 yıllarına ait hava fotoğraflarında işlenmemiş alan olarak göründüğü, taşlık ve kayalık olduğu, ziraat mühendisi bilirkişinin bu yerlerin altıncı sınıf tarım arazisi olduğu ve imar ihyasının tamamlanmadığı, taşlık oranının % 20-25 oranında olduğu yönünde rapor sunduğu, fen bilirkişisinin krokili raporunda “A” harfiyle gösterilen yerin her ne kadar 20 yıla aşkın süredir imar ihyasının tamamlandığı ve bu haliyle kuru tarım arazisi olduğu yönünde rapor verilmiş ise de keşifte Mahkemece yapılan gözlem ve çekilen fotoğraflar ile ziraat mühendisi bilirkişinin bu yer üzerinde bulunan 35 yıllık bağ omcalarının bakımı yapılmadığından kurudukları ve kuruyanların yerine yenileri dikilmediğinden büyük boşlukların oluştuğu yönündeki raporu da dikkate alındığında teknik bilirkişilerin somut ve bilimsel bir veriye dayanmayan dava konusu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen kısmının imar ihyası tamamlanmış tarım arazisi vasfında olduğu şeklindeki görüşlerine itibar edilmediği, imar ve ihyasının tamamlanmadığı, imar ve ihyası tamamlanmayan yerlerin zilyetlikle kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 23.09.2013 tarihli ve 2013/8199 Esas, 2013/8768 Karar sayılı kararı ile “A1” harfi ile gösterilen kısım yönünden Mahkeme kararının onanmasına, “A” harfi ile gösterilen kısım yönünden eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Birinci Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 21.10.2015 tarihli ve 2014/120 Esas, 2015/296 Karar sayılı kararı ile fen bilirkişilerinin raporlarında (A) harfi ile gösterilmiş kısım bakımından zilyetlik yoluyla kazanılması mümkün taşınmazlardan olduğu ve TMK'nın 713 üncü maddesinde gösterilen şartların davacı tarafından yerine getirildiği gerekçesiyle “A” harfi ile gösterilen kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08.02.2019 tarihli ve 2016/7009 Esas, 2019/838 Karar sayılı kararı ile; Mahkemece ... ile ...'nın re'sen davaya dahil edilmesinin adı geçenlere taraf sıfatı kazandırmayacağı, kural olarak davanın tarafı olmayanın hükmü temyizde hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle anılanların temyiz inceleme istemlerinin reddine, davalı Hazinenin temyiz itirazlarının dava konusu yerin bozma öncesi ve sonrası fotoğraflarının çelişkili olduğu, bu çelişkinin incelemenin aynı yere ilişkin yapılıp yapılmadığı hususunda kuşku uyandırdığı ve eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemesince Birinci Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; davacılar bakımından kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle “A” harfi ile gösterilen kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile dahili davalılar ... Büyükşehir Belediyesi vekili ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı Hazine temyiz dilekçesinde özetle, hak düşürücü sürenin geçtiğini, dava dilekçesinde taşınmazın tamamı hakkında talepte bulunulduğunu, sonrasında bir kısmının talep edildiğini, talep edilmeyen kısım için ret kararı verilmesi gerektiğini, davacıların nizasız ve fasılasız zilyetlikleri olmadığının aşikar olduğunu, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, davacıların köylüleri ve ahbapları olan kişilerin taraflı beyanlarda bulunduklarını, davaya konu yerin kıraç ve taşlık olduğunu, 1951, 1984 ve 2002 yıllarına ait hava fotoğraflarında yapılan incelemede her ne kadar üzerinde tarımsal faaliyetin yapıldığı, imar ihyanın olduğu bilirkişilerce belirtilmiş olsa da 2010 ve 2019 yıllarına ait Google Earth görüntülerinde "A" harfi ile belirtilen alanda gerekli imar ihya çalışmasının yapılmadığının ve tamamı üzerinde tarımsal faaliyet olmadığının görüldüğünü, taşınmazın halihazırda da ekili, dikili ve sürülü olmadığını, herhangi bir tarımsal emare mevcut olmadığını, kıraç boş ve işgalsiz olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2.Dahili davalı ... Belediyesi temyiz dilekçesinde özetle, kendileri yönünden kurulan hükmün hatalı olduğunu, lehlerine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın düzeltilerek onanmasını istemiştir.

3.Dahili davalı ... Belediyesi temyiz dilekçesinde özetle, kendileri yönünden kurulan hükmün hatalı olduğunu, lehlerine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın düzeltilerek onanmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucu; ... ili, ... ada 120 parsel sayılı 118.715,79 m2 taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olan yerlerden olduğu belirtilerek "Ham Toprak" vasfıyla Maliye Hazinesi adına tespit ve tescil edildiği, tespitin 27.03.2006 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

2.Hemen belirtilmelidir ki, yukarıda değinilen Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08.02.2019 tarihli kararında belirtildiği üzere, Mahkemece ... ile ...'nın re'sen davaya dahil edilmesinin adı geçenlere taraf sıfatı kazandırmayacağı, kural olarak davanın tarafı olmayanın hükmü temyizde hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle anılanların temyiz inceleme istemlerinin reddine karar verilmesi geremektedir.

3. Davalı Hazinenin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacılar lehine kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.

4. Şöyle ki; dosya içerisinde yer alan taşınmazların birinci ve üçüncü keşifte çekilen fotoğraflarında taşlık ve kayalık olduğu, içerisinde taş ve kaya yığıntılarının bulunduğu, herhangi bir tarımsal faaliyet yapılmadığı görülmekte olup dosya içerisinde yer alan fotoğraflar ile mahalli bilirkişi, tanık beyanları ve bilirkişi raporları arasında çelişki oluştuğu halde Mahkemece bu çelişkinin giderilmediği ve özellikle ekonomik amaca uygun zilyetliğin nasıl sağlandığının netleştirilmesi yönünden bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı, mahalli bilirkişi ve davacı tanıklarının soyut beyanları ve yetersiz bilirkişi raporlarıyla yetinilerek zilyetliğin niteliğinin ve süresinin belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğrafları usulüne uygun olarak incelenmeden karar verildiği görülmüştür.

5.Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece tespit tarihinden en az 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından getirtilip taşınmazın çevresinde bulunan taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları, varsa dayanakları (tapu kaydı, vergi kaydı gibi) ile kadastro tespiti kesinleşmişse tapu kayıtları dosya arasına alınmalı, davalı Hazine'ye elinde bulunan google earth fotoğraflarını sunması için imkan tanınması ve sunulması halinde değerlendirmeye alınması, dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları, farklı bilirkişilerden oluşturulacak jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalı; keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdürülen bir zilyetliğin olup olmadığı, varsa bu zilyetliğin ilk kez hangi tarihte ve nasıl başladığı, kimden kime ve ne surette intikal ettiği, kimler tarafından ne kadar süreyle ve ne olarak kullanıldığı, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, komşu taşınmazların varsa dayanak kayıtlarının çekişmeli taşınmaz yönünü ne okuduğu belirlenmeli; teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı; üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, eğimini, zirai durumunu, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini belirten, taşınmazın imar-ihya edilip edilmediğini, edilmişse bu işlemin tamamlandığı tarihi bildiren komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren ayrıntılı rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye üç adet hava fotoğrafı üzerinde streoskopik inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor istenilmeli, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.... ile ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının temyiz inceleme istemlerinin hukuki yarar yokluğundan reddine,

Peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz eden Belediyelere iadesine,

2.Davalı Hazine vekilinin değinilen yön itibariyle yerinde görülen temyiz itirazının kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

25.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.