"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : KOCAELİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen asıl ve birleştirilen davanın kabulüne ilişkin kararın, bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; bir kısım davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde bir kısım davalılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 13/12/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden bir kısım davalılar ... mirasçıları vd. vekili Avukat ...... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... .... geldiler.Davetiye tebliğine rağmen davalı ... vd.gelmedi.Yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davada davacılar, dava konusu 669 ada 2 ve 4 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakanları .... oğlu ...’a ait olduğunu, mirasbıranlarının ölümü üzerine taşınmazların adlarına intikal işlemlerinin yapılması için Tapu Müdürlüğüne gidildiğinde hatalı ve kötü niyetli olarak davalılar adlarına intikal işlemi ile tescil edildiğini öğrendiklerini,davalılar adına oluşan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
1. Davalı ..., açılan davanın haksız olduğunu, kendisi ve diğer davalıların mirasbırakan ...’ın mirasçıları olduklarını, davacıların mirasbırakanı ...’ın dava konusu taşınmazlarda bir hakkının olmadığını, taşınmazların intikal işlemleri yapılmak istendiğinde tapu kayıtlarında Hasan oğlu ... yerine Hasan oğlu ... yazılmak suretiyle tapu kayıtlarında isim hatası olduğunun farkedildiğini, bunun üzerine Kocaeli 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/71 Esas, 2004/326 Karar sayılı dosyası ile isim tashihi davası açılarak tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilerek taşınmazların adlarına intikalinin sağlandığını, isim tashihi davasında 856 parsel sayılı taşınmazın dava konusu olduğunu, davacıların iddialarının ise 846 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalılar....,...,... ve .... ise davaya cevap vermemişler, yargılama aşamasında davanın reddini savunmuşlar; diğer davalılar ise davaya cevap vermedikleri gibi duruşmalara da katılmamışlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, Kocaeli 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/71 E-2004/326 Karar sayılı kararının sadece 856 parsel sayılı taşınmazı kapsamasına rağmen Tapu Müdürlüğü tarafından hatalı olarak dava konusu taşınmazlarda da tashih işlemi yapıldığı,856 parsel sayılı taşınmaz ile dava konusu parsellerin herhangi bir ilgisinin bulunmadığı, hatanın düzeltilmesi için Tapu Müdürlüğüne müracaat edilmesi gerektiği, davacıların eldeki davayı açmasında hukuki yararlarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davacılar vekili ve davacı ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Kaldırma Kararı
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 04/09/2019 tarihli ve 2019/625 E. 2019/625 K. sayılı kararıyla;davacıların eldeki davayı açmasında hukuki yararları bulunduğu,bu nedenle Mahkemece işin esasına girilerek yolsuz tescil iddiasına dayalı olarak tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delillerin toplanarak, gerekli araştırma ve incelemenin yapılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı,kabule göre de; davalılardan ..., ... ve ...’ın yargılama sırasında öldükleri halde mirasçılarının davaya dahil edilmeyerek, bu kişilerin sağmış gibi karar başlığında gösterilmesi ve vekili olmayan davacı ...’ın ilk duruşmadan itibaren davayı mazeretsiz olarak takip etmediği halde,bu davacı yönünden usul kuralları gereğince hiç bir işlem yapılmaması ve keşfen belirlenen dava değeri üzerinden nispi karar ve ilam harcının eksik olarak tamamlattırılmasının da isabetsiz olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-a-6 maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesince verilen karar kaldırılarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
3.İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmazların geldi parselleri olan 796,797 ve 798 parsel sayılı taşınmazlarda 16/14976 payın 20.07.1994 tarih ve 3413 yevmiye nolu işlemle hükmen tescil ile davacıların mirasbırakanı ... adına tescil edildiği,eski 856 parselin tapulama tutanağında ...’ın malik olarak yer aldığı, şuyulandırma sonucu oluşan dava konusu 669 ada 2 ve 4 parsel sayılı taşınmazlarda ... adına pay tescil edildiğini, Kocaeli 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/71 Esas ve 2004/326 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazlardaki ...’a ait olan payların ... olarak düzeltildiği, anılan Mahkeme hükmünün mülkiyet aktarımına neden olduğu, anılan ilâma dayalı olarak yapılan tescilin yolsuz nitelikte olduğu, davacıların iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
4.Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
5. İstinaf Nedenleri
Bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece uyuşmazlığı çözülmesi için üç adet bilirkişi raporu alındığını, ancak üç raporun da hüküm kurmaya elverişli olmadığını, dava konusu parsellerdeki hisselerin büyük bölümünün hangi parsellerden kimler adına ve nasıl geldiği hususunun aydınlatılamadığını, Mahkemece bilirkişi raporlarına yapılan itirazların dikkate alınmadığını, ...’a,eski kadastro parsellerinden gelme hisselerin oranlarının, dava konusu taşınmazların toplamına oranla oldukça düşük bir miktara eş değerken, Mahkemece tapu kaydının tamamının iptaline karar verilmesinin doğru olmadığını, dava konusu parsellerin 21.08.2006 tarihinde imar uygulaması sonucu , tamamen eski kadastro parselleri olan 796,797 ve 798 parsel sayılı taşınmazlardan oluştuğunu, bu parsellerde ... hissesine düşen payın 24,12 m2 olduğunu, tanık beyanları gereğince de dava konusu taşınmazların davalılara ait olduğunu, dava konusu parsellere İmar Kanunu’nun 18.maddesi uygulamaları gerçekleştirilirken hangi parselden hisse aktarımı yapıldığının tespit edilmediğini, Mahkemece sadece isim tashihinin ne şekilde yapıldığı ve hangi kadastro parsellerine dayandığı noktasında inceleme yapılarak varılan sonucun hakkaniyete uygun olmadığını, davacıların iddialarını ispat edemediğini,eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
6. Gerekçe ve Sonuç
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 30/03/2022 tarihli ve 2021/1454 Esas 2022/452 Karar sayılı kararıyla; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle uyuşmazlık konusunda ayrıntılı olarak dosyaya giren kök parsel kayıtları ile imar uygulamasına ait dava konusu taşınmazlara ilişkin şuyulandırma ve tescil cetvel kayıtlarını birlikte inceleyerek rapor sunan 10/03/2021 tarihli fen bilirkişisi raporu uyarınca davacı tarafın davasını ispat ettiğinden davanın kabulüne yönelik karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.l maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleştirilen dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “ Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024. maddesinde; “Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz. Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur. Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı olan ve (V/3.2.) no.lu paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre (IV/3.) ve (IV/6.) paragraflarda gösterilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, bir kısım davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacılar vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 21.908,78 TL bakiye onama harcının temyiz eden bir kısım davalılardan alınmasına, 13.12.2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.