"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/1 E., 2022/23 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; kadastro çalışması sonucunda 141 ada 4 parsel sayılı 648.00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın tapu kaydı ve hibe nedeniyle ... adına tespitinin yapıldığını, daha sonra bağış suretiyle davalı ... adına tapuda kayden intikal ettirildiğini, dava konusu taşınmazın babaları ...’ten geldiğini ve mirasbırakanın terekesinin taksim edilmediğini, anneleri ...’ye bağış yapılmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında ...’in tüm mirasçıları adlarına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; davacının iddialarının asılsız olduğunu, dava konusu taşınmazın ücretinin annesi ... tarafından ödendiğini, tespit maliki olmadığını, annesi tarafından kendisine bağış yapıldığını, davacının tek başına dava açamayacağını belirterek davanın reddine savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.11.2017 tarihli ve 2017/71 Esas, 2017/241 Karar sayılı kararıyla; davacının tek başına diğer mirasçıların davaya muvafakatini almadan, terekeye temsilci atanmadan eldeki davayı takip edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.05.2018 tarihli ve 2018/42 Esas, 2018/356 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazın kadastro öncesinde eski tapu kaydı ile mirasbırakana ait olduğu, mirasbırakanın kadastrodan önce 1988 yılında taşınmazı eşi ... ...'e bağışladığı, kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın ... ... adına tespit edildiği, ...’nin de taşınmazı davalı ...'e bağışladığı, tüm dosya kapsamına göre davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 13.10.2021 tarihli ve 2021/3085 Esas, 2021/5546 Karar sayılı kararı ile; davacı, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile tüm mirasçılar adına tescilini istemiş ise de eldeki davanın mirasçılar arasında görüldüğü, diğer mirasçılar tarafından usulünce açılmış bir dava bulunmadığı ve mirasçılar arasında pay devirlerinin her zaman mümkün olması nedeniyle davanın, davacının kendi miras payına ilişkin olduğunun kabulü gerektiği, keşifte dinlenilen tarafların annesinin dava konusu evi kocasının kendisine bağışlamadığını, bütün çocuklarının hissesi olduğunu, bu evi davalı ...’ye bağışlamadığını, tapuda birisinin kendisine imza attırdığını ve bu işlemin ne olduğunu sonradan öğrendiğini beyan etiği ve diğer mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından çekişmeli taşınmazın müşterek mirasbırakandan geldiği, onun da eşine bağışlamadığı, mirasbırakan terekesinin taksim de edilmediği, "çoğun içinde azda vardır" kuralı gereğince davacının miras payı tapu kaydının iptal edilerek davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu, davanı ispatlanamadığını, usul kurallarına aykırı olarak çoğun içinde azda vardır ilkesine dayanılarak kabul kararı verilmesinin mevzuata aykırı olduğunu, diğer mirasçıların muvafakatları ve terekenin temsili hükümleri dikkate alınmaksızın davacının payı oranında kabul kararı verilmesinin usul hükümlerine aykırı olduğunu, annesinin bir anlık tepki ve davacının baskısı ile verdiği beyanlarına itibar edilmesinin de hatalı olduğunu, tam kabul kararı verilmediği halde reddedilen kısım yönünden lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin yanlış olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 125 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriğinden, dava konusu taşınmazın 2007 yılında dava dışı ... adına tespit ve tescil edildiği, ...'nin taşınmazı 15.07.2016 tarihinde davalı ...'ye temlik ettiği, ...'nin de taşınmazı 11.08.2021 tarihinde dava dışı ...'e devrettiği, İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinde davalı ...'nin kayıt maliki olmadığı görülmüştür.
2. Somut olayda, dava konusu taşınmazın dava açıldıktan sonra 11.08.2021 tarihinde temlik edildiği gözetilerek HMK’nın 125 inci maddesi re’sen uygulanarak davacıya seçimlik hakkı sorulmadan yargılamaya devam edilmesi doğru değildir.
3. Hal böyle olunca, öncelikle dava konusu taşınmazın devrine ilişkin resmi senedin dosya arasına alınması ile HMK’nin 125 inci maddesinin uygulanması ve yapılacak inceleme sonucunda hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının değinilen yön itibariyle kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.