"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ: LÜLEBURGAZ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil ve bedel istekli dava sonunda, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davacının istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair verilen karar süresi içinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 26/05/2022 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosya incelenerek gereği görüşüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakanı ...'in tüm malvarlığını oluşturan 11 parça taşınmazını mirasçıdan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak tek erkek çocuğu olan davalıya devrettiğini, davalının zorla imzalattığı bonoyu icra takibine koymakla tehdit edip kendisini Notere götürerek zorla mirastan feragat sözleşmesi imzalattığını, bu sözleşmenin geçersiz olduğunu, sözleşmedeki ivaz bedelinin ödenmediğini, sadece bononun teslim edildiğini ileri sürerek, taşınmazların tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adına tesciline, 3. kişilere satılan taşınmazların bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, davacının mirastan feragat sözleşmesi ile miras hakkından feragat ettiğini, temliklerin mal kaçırmak amaçlı olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, mirastan feragat sözleşmesini tanık sıfatıyla imzalayanların ifadelerinden davacının baskı altında kalmadığının ve sözleşmeye konu bedelin davacı tarafından alındığının anlaşıldığı, davalının sosyal ekonomik durum araştırma sonucuna ve tanık beyanlarına göre taşınmazları alım gücünün bulunduğu, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakan ...’in, çocukları arasında ayrımcılık yaparak bütün malvarlığını erkek çocuğu olan davalı ...’e devrettiğini, davalının dava konusu taşınmazları satın alacak ekonomik gücünün olmadığını, mirastan feragat sözleşmesinde ivaz bedeli olarak düzenlenen 66.000,00 TL’nin ödenmediğini, sahte bono fotokopisindeki imzanın da davacıya ait olmadığını, fotokopi bononun gerekçede değerlendirilmediğini, davalı tanıklarının beyanlarının gerçek dışı olduğunu, görgüye dayalı olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesince; davacı ve davalı arasında mirasbırakanın katılımı ile düzenlenen Lüleburgaz 1. Noterliğinin 29/09/2011 tarihli mirastan feragat sözleşmesinin içeriğinin davaya konu edilen taşınmazları da kapsadığı, anılan sözleşmede belirlenen 66.000,00 TL'nin dava dışı ...’nin banka hesabına davalı tarafından açıklama yapılarak gönderildiği ve aynı tarihte davacının da dava dışı bir taşınmazı ... Yapı İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.den satış suretiyle devraldığı, davacının, davalının 66.000,00 TL bedelli bonoyu icraya koymakla tehdit edip korkutarak mirastan feragat sözleşmesi imzalattığı hususundaki iddialarının TBK'nın irade bozukluğunun giderilmesi başlıklı 39. maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde davacı tarafından ileri sürülmediği, feragat sözleşmesini tanık sıfatıyla imzalayanların ifadelerinden davacının baskı altında kalmadığının ve sözleşmeye konu bedelin davacı tarafından alındığının anlaşıldığı, mirasbırakanın davacıdan mal kaçırma kastı ile hareket etmediğinin açık olduğu gerekçeleri ile davacının istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
İstinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ederek verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptal-tescil ve bedel istemlerine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, (III.) no.lu paragrafta yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesine, (IV./3.) no.lu paragrafta belirtilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesine göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 20.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 3.815.00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 26/05/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.