Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6644 E. 2023/3946 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Birleştirilen davalardan bir kısmının Yargıtay'da temyiz incelemesinden geçip geçmediği ve hangi kanun yoluna tabi olduğunun belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Birleştirilen davalardan bazılarının 20 Temmuz 2016 tarihinden sonra verilmiş olması ve Yargıtay incelemesinden geçmemiş olması nedeniyle istinaf yoluna tabi olduğu, daha önce Yargıtay incelemesinden geçen davanın ise istinaf yoluna tabi olmadığı gözetilerek, dosyanın işlem yapılmak üzere yerel mahkemeye iadesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 ... maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede;

Asıl davanın 15.01.2007 tarihinde açıldığı, karşı davanın 18.04.2007 tarihinde açıldığı, Mahkemece karşı davanın tefrikine karar verildiği ve karşı davanın 2011/147 Esas sayısını aldığı, asıl davada Mahkemenin 06.07.2011 tarihli ve 2007/26 Esas, 2011/183 Karar sayılı kararı ile davacı tarafın ıslah yönündeki beyanının davayı tümden ıslah niteliğinde olduğu ve üç gün içinde yeni bir dilekçe vermediği gerekçesiyle HUMK'un 88 ... maddesi uyarınca davanın iptaline karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 27.03.2012 tarihli ve 2012/817 Esas, 2012/3442 Karar sayılı kararı ile “… Somut olaya gelince; davacının dava dilekçesinde ehliyetsizlik, muvazaa hukuksal nedenleri yanında, işlemler sırasında miras bırakanın bir şekilde imzasının temin edildiğini belirtmek ve deliller bölümünde de;"imza incelemesi" deliline dayanmak suretiyle sahtecilik hukuksal nedenine de dayandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı tarafın, yargılama sırasında verilen dilekçelerinde ve duruşmalarda alınan beyanlarında ıslah ibaresine yer vermesi bir usul işlemi ıslah anlamında olmayıp müphem olan dava dilekçesinin açıklanması niteliğinde olduğu kabul edilmelidir. Hal böyle olunca, işin esasının incelenmesi gerekirken, keyfiyetin ıslah olarak değerlendirilip HUMK'un 88.maddesinden sözedilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verildiği, bozma sonrasında 2011/199, 2018/119 ve 2011/147 Esas sayılı davaların asıl dava ile birleştirildiği, birleştirilen davalardan 2011/147 Esas sayılı olanın dava dosyasının eldeki dosya arasında olmadığı, asıl davada dışındaki üç tane birleştirilen davaların Yargıtay incelemesinden geçmediği belirlenmiştir.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında bölge adliye mahkemelerinin Resmi Gazete'de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanun'un temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin, yine aynı maddenin ikinci fıkrasında ise bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine istinaf yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun'un 427 ile 444 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, yani bu kararlara ilişkin dosyaların bölge adliye mahkemelerine gönderilemeyeceği belirtilmiştir. Bu durumda 20 Temmuz 2016 tarihinden önce verilen kararlar, kanun yoluna başvurma tarihi ne olursa olsun, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427 nci ve 444 üncü maddelerindeki temyize ilişkin hükümlere tabi olup, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir. Buna karşılık, 20 Temmuz 2016 tarihinde ve sonrasında verilen temyiz incelemesinden geçmeyen kararlara karşı yasa yoluna gidilmesi halinde ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341-360 ncı maddesindeki istinafa ilişkin hükümlerinin uygulanması için bölge adliye mahkemesine gönderilmesi zorunludur.

Hemen belirtilmelidir ki, daha önce Yargıtay denetiminden geçen asıl davanın “İstinaf” kanun yoluna tabi olmadığı açıktır.

Ne var ki, birleştirilen 2011/199, 2018/119 ve 2011/147 Esas sayılı davalar yönünden ise karar tarihi 18.04.2022 olup, bu davalar ile ilgili daha önce Yargıtayın bir denetimi de söz konusu olmadığından, anılan kararların ''İstinaf'' kanun yoluna tabi olduğu anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca, öncelikle birleştirilen 2011/147 Esas sayılı dava dosyasının dosya arasına alınmasına, sonrasında davaların birleşmekle bağımsız dava olma özelliğini kaybetmedikleri gözetilerek, ''İstinaf'' kanun yoluna tabi olduğu anlaşılan birleştirilen 2011/199, 2018/119 ve 2011/147 Esas sayılı dosyaların istinaf incelemesi yapılmak üzere ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi, sonucunda verilen kararın temyiz edilmesi halinde dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi (anılan dosyalar temyiz edilmese dahi temyize tabi olan asıl davanın gönderilmesi) için dosyanın Yerel Mahkemesine iadesi gerekmektedir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Dosyanın Yerel Mahkemesine işlemsiz İADESİNE, 04.07.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.