"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/570 E., 2022/514 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
SAYISI : 2021/273 E., 2021/540 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ile yol olarak terkin, meni müdahale ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; Trabzon İli Of İlçesi ... Köyü ... mevkiinde bulunan 203 da 23 parsel ve 202 ada 20 parselin kendisine ait olduğunu, bu iki parselin alt tarafından kadimden beri arazilere giden patika bir yol geçtiğini, bu yolun davalıya ait 203 ada 5 parsel ile yine kendisine ait 203 ada 7 parselin sınırı olarak fiilen devam ettiğini, ancak bu patika yol kadimden beri zeminde var olduğu halde 2009 yılında kadastro tespit çalışmaları yapılırken köyde olmadığı için yol olarak gösterilmediğini, oysa fiilen bu yolun halen mevcut olduğunu, davalı tarafın patika yolun bu kısmını kazık ve tahta çakarak fiilen kapatığını, bu yolun arazisine ulaşması için kendisine gerekli olduğunu ileri sürerek patika yolun paftasında gösterilmek suretiyle parsellerin bu şekilde tespit ve tesciline, patika yola çakılan kazık ve tahtaların kaldırılarak davalının müdahalesinin önlenmesine ve yine 203 ada 23 nolu parsel ve 202 ada 29 nolu parselin alt kısmına Mahkemenin belirleyeceği uygun vasıflarda taş duvarın davalı tarafından yapılmak suretiyle müdahalenin önlenmesine, davalı tarafın bahsedilen taş duvarı yapmaması halinde icra yoluyla yapılarak tüm masrafların davalıdan alınmasına, kendisine ait parselde oluşan zararının tespiti ile davalıdan şimdilik 1.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu yapılmış olan 203 ada 5 ve 7 nolu parsellerden 5 nolu parselin şahsına ait olduğunu, bu araziyi 2012 yılında çaylık haline getirdiğini, söz konusu iki taşınmaz arasında patika yolun bulunduğunu, çaylık yapılırken de bu patika yolun açık bırakıldığını, davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu yerden patika yol geçmediğini, davacının kendi arazisinin ortasından geçmek istediğini ve yeni fide olan çayına zarar verdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 17.06.2020 tarih 2019/115 Esas 2020/156 Karar sayılı kararıyla davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; davacının istinaf başvurusu da kesinlik sınırı nedeniyle 14.09.2020 tarihli ek karar ile reddedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararlarına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki hususlar tekrarlayarak kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 03.11.2020 tarih ve 2020/492 Esas 2020/482 karar sayılı kararı ile; "davacının davayı 1000 TL değer üzerinden belirsiz alacak davası olarak açtığı, dava dilekçesinde tapu iptali talebi yanı sıra müdahalenin önlenmesi, taş duvarın yapılması ve alacak istemlerinin de bulunduğu, bu durumda dava konusu edilen tüm taleplerin değerinin bilirkişi marifetiyle hesaplatılarak dava değerinin belirlenmesi gerekirken bilirkişilerden bu yönde bir rapor alınmadığı, bu haliyle tüm dava değeri belirlenmeden kararın kesin olduğu gerekçesiyle verilen ek kararın hatalı olduğu belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, sair hususlar incelenmeksizin istinaf başvurunun kabulü ile ilk derece mahkemesi 14.09.2020 tarihli ek kararının 6100 sayılı HMK.nun 353/1-a.(6) maddesi gereğince kaldırılmasına" karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin aynı gerekçelerle davanın reddine ilişkin kararı da Bölge Adliye Mahkemesinin 24.06.2021 tarih ve 2021/590 Esas, 2021/549 Karar sayılı kararıyla; "... Dava konularının değeri ek rapor ile belirlendiğine göre bunlar üzerinden 1/4' ü oranında harç alınarak davaya devam edilmesi gerekecekken harç tamamlatılmadan davaya devam edilmesi doğru olmadığı, Mahkemece öncelikle yapılması gereken iş; tüm talepler yönünden belirlenen dava değerine göre harcının tamamlatılması ve sonucuna göre karar verilmesi" gerekçesiyle kaldırılmıştır.
3.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava konusu 203 ada 5 parsel ile kendisine ait 203 ada 7 parselin sınırı olan kısmındaki patika yolun paftasında gösterilmek suretiyle parsellerin bu şekilde tespit ve tescilini talep etmiş ise de, keşifte yapılan gözlem ve mahalli bilirkişi beyanlarından bu alanda umuma açık bir patika yolun mevcut olmadığı, sadece her iki taşınmazın sahiplerinin arazilerine bu sınırdan gittikleri bunun da patika yol kapsamında olmadığı; Bunun yanında, bilirkişi raporlarından anlaşılacağı üzere dava konusu araç yolu yapılırken davacının taşınmazına herhangi bir müdehale yapılmadığı, kaldı ki müdahale olsa dahi davacının dava konusu taşınmazın mülkiyetini almadan önce eski tapu malikinin malik olduğu dönemde yolun genişletilmesi hususunda davalının tapu maliklerinden rıza aldığı ve yola çekilen çitin de patika yolu engelleyecek mahiyette bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; davacı tarafından aynı gerekçelerle istinaf yoluna başvurulmuştur.
4. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, elatmanın önlenmesi ve tazminat talepleri yönünden, malvarlığına ilişkin bu davalarda istinaf ve temyiz incelemesi için miktar sınırı geçerli olup 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun 6763 sayılı Kanun ile değişik 341/2 nci maddesi gereğince, karar tarihi olan 2020 yılı itibariyle miktar ve değeri 5.390,00 TL’yi geçmeyen bu hususlara ilişkin istinaf itirazlarının usulden reddine; davacının tapu iptali ve yol olarak terkin istemi yönünden dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına, kamu düzenine aykırı bir hususun tespit edilememiş olmasına, mahallinde yapılan keşif ve alınan beyanlar ile yol olarak terkini istenen kısıma ilişkin iddianın ispat edilememesine ve tüm dosya kapsamına göre davacı tarafın yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı, istinaf dilekçesini önceki iddialarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapu iptali ile yol olarak terkin, meni müdahale ve tazminat taleplerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Türk Medeni Kanunu’nun 683 üncü, 713 üncü maddeleri; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 16 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Davacı çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptal ile paftasında yol olarak gösterilmesi, kendisine ait taşınmaza davalının yaptığı müdahalenin meni ve zararının karşılanmasını talep etmiş, kadastro sonucunda, Trabzon İli Of İlçesi Saraclı Mahallesi çalışma alanında bulunan 203 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği sebebine dayanılarak belgesizden çay bahçesi vasfıyla davalı ... adına tespit ve tapuya tescil edildiği anlaşılmıştır.
2. Mahkemece, dava konusu edilen yerin umuma açık yol olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve varsa dayanakları dosya arasına alınmamış, hava fotoğrafı incelemesi yapılmamış, mahalli bilirkişi ve tanıkların dava konusu edilen yerin köyün kullanımında olup olmadığı, dava konusu edilen bölümün kadim yol olup olmadığı konusunda çelişkili beyanlarına rağmen beyanlar arasında çelişki giderilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulmuştur.
3. O halde Mahkemece, dava konusu taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları (tespite esas dayanakları) tesislerinden itibaren tüm tedavülleri, hükmen oluşmuş iseler dava dosyaları getirtilmeli; Harita Genel Müdürlüğü WEB sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya ikmal edilmeli;
4. Bundan sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında, dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, taşınmazın kadim patika yol olup olmadığı, köylünün kullanımındaki yerlerden olup olmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli;
5. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan nizalı taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın yol veya patika yol vasfında olup olmadığını belirten ve taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip, üzerine taşınmazın sınırları işaretlenen rapor istenilmeli; Mahkeme hakiminin, taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı;
6. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulundan taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, taşınmazın yol ya da patika yol niteliğinde bulunup bulunmadığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmeli;
7. Fen bilirkişisine keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli;
Bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek taşınmazın kadim yol olup olmadığı belirlenip sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Yukarıda değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.