Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6893 E. 2023/2229 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi bağışlama ve satım iddialarına dayalı olarak tapu iptali ve tescil davasında, davalıya ait tapu kaydının kapsamının belirlenmesi ve davacının mülkiyet iddiasının değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalının dayandığı tapu kaydının kapsamının, komşu parsellere ait tutanaklar ve diğer deliller incelenerek belirlenmesi, kaydın uygulanması sırasında gayri sabit hudutlu olduğu hususunun değerlendirilmesi ve bu hususlar doğrultusunda davanın yeniden değerlendirilmesi gerekirken eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemenin önceki tarihli kararının, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 29.06.2016 tarihli ve 2015/20334 Esas, 2016/7153 Karar sayılı kararı ile hükmün kısmen onanıp kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen karar davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma günü olarak saptanan 11.04.2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılardan ... geldi, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davalı ... vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, ... karara bırakıldı. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ..., bağışlamaya dayalı olarak 274 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 5 katlı binanın 3. katının müstakilen kendisine ait olduğunu, taşınmaz üzerinde bulunan diğer bağımsız bölümler ile taşınmazın aynında ise 1/3 payının bulunduğunu yine 279 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1/3 payının ise kendisine ait olduğunu öne sürerek tapu iptali ve tescil isteğiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalı ... çekişmeli 279 ada 1 parsel yönünden muris ... ...'ın 14.12.2008 tarihli belge ile bağış iradesinden rücu ettiği, 274 ada 7 parsel yönünden ise murisin Nisan 1996 tarih, 10 sıra numaralı tapu kaydı ile bu yeri satış suretiyle kayden kendisine devrettiği, tapulu taşınmazda harici bağış iradesinin hukuki kıymetinin olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.04.2015 tarihli ve 2013/30 Esas, 2015/180 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, çekişmeli 274 ada 7 parsel sayılı taşınmazın üzerinde bulunan binalarla birlikte tapu kaydının iptali ile üzerinde bulunan kargir 5 katlı evin 3. katının davacı adına tapuya tesciline, bu binanın geriye kalan kısmının ve ahşap ev, ahşap ambar ve çeşmenin davalı adına tesciline, aynı taşınmazın arsasının 1/3 payının davacı adına, 2/3 payının davalı adına tesciline, çekişmeli 279 ada 1 parsel no.lu taşınmazın tapu kaydının iptali ile arsanın 1/3 payının davacı adına, 2/3 payının ve kargir 2 katlı evin davalı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 29.06.2016 tarihli ve 2015/20334 Esas, 2016/7153 Karar sayılı kararıyla:

" 1. 279 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki temyiz itirazları yönüyle; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillere, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, taşınmazın aynının ve üzerinde bulunan 2 katlı evin 01.10.1999 tarihli "Yukarıbostan" mevkiili senet ile muris tarafından davacı, davalı ve dava dışı diğer oğluna bırakıldığı ve zilyetliğinin kendilerine devredildiği, taşınmazın devamı niteliğinde bulunan aynı ada 2 parsel sayılı taşınmazın da senette adı geçen üç erkek kardeş adına tespit ve tescil edildiğinin belirlenmesine göre davalı tarafın taşınmazın aynına ilişkin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı; ancak, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesinde “taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceği” hususunun düzenlendiği, hal böyle olunca; taşınmazın 1/3 payının davacı adına tapuya tesciline, geri kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına, taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı evin 1/3 payının davacıya, geri kalan payın davalıya ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine dair hüküm kurulması gerekirken hükmün infazının mümkün olmayacak şekilde taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat niteliğindeki binanın ayrıca ve tamamının davalı adına tapuya tesciline dair hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu,

2. 274 ada 7 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; davalı taraf çekişmeli taşınmazın 22.04.1996 yılında muris tarafından kayden kendisine satıldığını, bu nedenle murisin 1999 yılında yaptığı bağışın bir geçerliliğinin bulunmadığını savunduğuna göre davalının dayanağı 22.04.1996 tarihli tapu kaydı tedavülleriyle birlikte getirtilip mahallince uygulandıktan sonra, tapu kaydının taşınmaza ait olduğunun tespit edilmesi halinde müşterek muris ...'nin taşınmazın kayden devretmesinden sonra 1999 yılında yaptığı bağışın hukuken bir geçerliliğinin bulunmadığı, tapu kaydının kapsadığı bölüm yönüyle davanın reddine karar verilmesi, tapu kaydının taşınmazın tamamını ya da bir bölümünün kapsamaması halinde 1999 tarihli binalar senedi ve tanık beyanlarından taşınmazın muris tarafından üç oğluna (davacı, davalı, ve dava dışı diğer oğlu) bağışlandığı, üzerindeki 5 katlı evin 3. katının davacıya ait olduğu, zemin kat ile taşınmazda bulunan diğer muhdesatların müşterek olduğunun belirtilmesi karşısında, tapu kaydı kapsamında kalmayan kısım yönüyle 1/3 payının davacı adına geri kalan payların davalı üzerinde bırakılmasına, beş katlı evin de anılan tapu kaydı kapsamı dışında kalan bölüm üzerinde yer alması halinde 3. katının tamamının, zemin katının 1/3 payının davacıya ait olduğunun ve yine anılan tapu kaydı kapsamında kalmayan bölüm üzerinde başkaca muhdesat bulunması halinde bu muhdesatların cins, adetleri de belirtilmek suretiyle 1/3 payının davacıya, geri kalan payın davalıya ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine dair hüküm kurulması gerektiği" gerekçesiyle önceki karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen karar

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.10.2021 tarihli ve 2016/1125 Esas, 2021/360 Karar sayılı kararı ile bozma kararı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde;

Davanın kısmen kabulüne,

1- Çekişmeli 279 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile 1/3 hissenin dosyada yer alan ... 1. Noterliğinin 21.08.2019 tarihli 07918 yevmiye numaralı mirasçılık belgesinde yer alan miras payları oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazda kalan 2/3 hissenin davalı adına olan tapu kaydının sürdürülmesine,

Çekişmeli 279 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı evin 1/3 payının dosyada yer alan muris ...'a ait ... 1. Noterliğinin 21.08.2019 tarihli 07918 yevmiye numaralı mirasçılık belgesinde yer alan miras payları oranında davacılara ait olduğunun, geriye kalan 2/3 payın davalı ...'a ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine,

2- Çekişmeli 274 ada 7 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın sübut bulmadığından reddine karar verilmiştir.

D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

E. Temyiz Sebepleri

1- Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, 274 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddi kararının isabetsiz olduğunu, Mahkemece bu parsel yönünden bozma kararına uyulduğu halde gereklerinin yerine getirilmediği, davalının tutunduğu tapu kaydının komşu parsellerin tutanakları ve dayanağı belgeler getirtilmek suretiyle zemine uygulanmadığı, kaldı ki dava konusu taşınmazın davalının da imzasını taşıyan 12.09.2002 tarihli belge ile üzerinde yer alan yapılar dahil nasıl paylaşılacağının açıkça belirlendiği davalının imzası bulunan bu belgenin nazara alınmadığı, mahalli bilirkişilerin taşınmazın hudutları konusunda eksik bilgi sahibi oldukları, hudutlara ilişkin beyanların Mahkeme tarafından yanlış yorumlandığı, davalının dayandığı tapu kaydının taşınmazın tamamını kapsamadığı, gayrisabit sınırlı bu kaydın miktarı ile geçerli olduğu, davalı tarafın dayanağı tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsadığı hususu ispat edilemediğinden kadastro öncesi düzenlenmiş murisin iradesini içeren 1999 tarihli binalar senedi ve 2002 tarihli sözleşme gereğince davanın kabulü gerekirken reddinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2- Davalı vekili temyiz dilekçesinde, 279 ada 1 parsel yönünden verilen kabul kararının isabetsiz olduğunu, murisin iradesini taşıyan senetlerin yanlış yorumlandığını, öte yandan murisin 14.12.2008 tarihli el yazılı belge ile daha önceki iradelerinden rücu ettiğini buna rağmen murisin gerçek iradesi irdelenmeden sonuca gidildiğini, TMK’nın 557 ve devamı maddeleri uyarınca mirasbırakanın saklı payları ihlal etmediğinden sağlığında terekesini paylaştırmasının mümkün olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun "Takyitler, sınırlı ayni haklar ve muhdesat:" başlıklı 19. maddesinde; "Tapuda kayıtlı taşınmaz malın zilyet lehine tespitinde, mevcut ve her türlü takyid ile sınırlı ayni haklar saklı tutulur. Eski tapu kayıtlarındaki bu tür hak ve mükellefiyetler, kadastro tutanağında belirtilerek yeni kütüklere aynen geçirilir.

Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir.

Tarafların muvafakatı halinde kadastro teknisyenleri veya kadastro komisyonu ikili kullanmayı anlaşmaları çerçevesinde tek mülkiyete dönüştürebilir." düzenlemeleri mevcuttur.

2. Öte yandan bilindiği üzere, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 33/3. maddesindeki yollama nedeniyle genel hüküm niteliğini alan ve genel hükümlere göre açılan davalarda da uygulanması gereken 20. maddesinde kayıt ve belgelerin kapsamının ne şekilde tayin edileceği düzenlemiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/A maddesine göre tapu kayıtlarının kapsadığı yer tayin edilirken, tapu kayıtlar ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunacağı hüküm altına alınmıştır.

3. Aynı Kanun'un 20/B maddesinde harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ise bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise sınır yerlerine itibar edilerek kapsamının belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

4. Aynı Kanunu'nun “kayıt ve belgelerin kapsamını tayin” başlığını taşıyan 20/C maddesi hükmüne göre; “ harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlardan gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır” şeklindedir. Gerçekten de belgenin birbiri ile bağlantısız, değişmeye ve genişletilmeye elverişli sınırları göstermesi halinde kayıtların kapsamının miktarına göre belirlenmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle; tapu kaydı sabit sınırlı değilse kayıt üzerinde yazılı olan miktar kadar geçerlidir ve kapsamı da bu miktara eşit şekilde tayin edilmelidir.

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucunda ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 274 ada 7 ve 279 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Davalı vekilinin çekişmeli 279 ada 1 parsele yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, çekişmeli taşınmaz yönünden verilen kararın dosya içeriğine, kararın dayandığı delillere, hükmüne uyulan bozma kararının gereklerine uygun nitelikte olduğu, toplanan delillerden taşınmazın aynının ve üzerinde bulunan 2 katlı evin 01.10.1999 tarihli "Yukarıbostan" mevkiili senet ile muris tarafından davacı, davalı ve dava dışı diğer oğluna bırakıldığı ve zilyetliğinin kendilerine devredildiği, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat niteliğindeki 2 katlı evin 1/3 payının davacıya ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmiş olmasının da isabetli olduğu anlaşılmakla bu parsele yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Davacı vekilinin çekişmeli 274 ada 7 parsele yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, davacı taraf taşınmazın muris ...'ye ait iken sağlığında kendisi de dahil olmak üzere üç oğluna 1999 yılında bağışlandığını, zeminin 1/3 payı ile üzerindeki 5 katlı evin 3. katının ve diğer muhdesatların da 1/3 payının kendisine ait olduğunu öne sürerek dava açmıştır. Davalı taraf ise çekişmeli taşınmazın murisleri adına tapuda kayıtlı iken 22.04.1996 yılında kayden kendisine satıldığını, bu nedenle murisin 1999 yılında yaptığı bağışın bir geçerliliğinin bulunmadığını savunmuştur. Ne var ki Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıkça belirtilmesine karşın davalının tutunduğu tapu kaydı yöntemince uygulanıp, kapsamı belirlenmeden hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Kayıt uygulaması yapılırken tüm komşu parsellere ait tutanaklar getirtilip içeriklerinden ve var ise komşu parsellerin tespitine esas kayıtlardan istifade edilmemiş, uygulama sırasında davalının tutunduğu tapu kaydının batı ve kuzey hudutlarını ''yol'' olarak okuması nedeniyle kaydın bu haliyle gayri sabit hudutlu olduğu ve miktarı itibariyle geçerli olduğu hususu üzerinde durulmamış, kaydın diğer hudutlarına ilişkin ise mahallinde alınan son derece yetersiz ve soyut beyanlara itibar edilmiş, hudutlara ilişkin beyanlar komşu parsel tutanakları ile denetlenmemiştir.

4. O halde, öncelikle çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazların tespit tutanakları ve varsa tespitlerine esas alınan tapu ya da vergi kayıtları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yöreyi iyi bilen ve taraflarla husumeti olmayan mahalli bilirkişiler, önceki keşiflerde beyanlarına başvurulan mahalli bilirkişi ve tanıklar, taraf tanıkları ve uzman fen bilirkişisi huzuruyla keşif icra edilmelidir. Taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında davalı tarafın dayandığı tapu kaydı okunup, tapu kaydının hudutlarının mahalli bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, hudutlar tayin edilirken özellikle tapu kaydının doğu ve güney hududunda bulunan şahıs taşınmazlarının hangi parseller olduğu yönü üzerinde durulmalı, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için tanık dinletme imkanı sağlanmalı, komşu taşınmazların tespitlerine esas alınan tapu kayıtlarının da bulunması halinde aynı şekilde uygulanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar ile tapu kapsamı haritasında işaret ettirilmelidir. Kayıt uygulaması yapılırken davalının tutunduğu kaydın gayri sabit hudutlu olduğu üzerinde durulmalıdır.

5. Tapu kaydının taşınmazın tamamını ya da bir kısmını kapsadığının belirlenmesi halinde kapsayan kısmı açışından muris ...'nin taşınmazı kayden devretmesinden sonra 1999 yılında yaptığı bağışın hukuken bir geçerliliğinin bulunmadığı, tapu kaydının kapsadığı bölüm yönüyle davanın reddi karar verilmesi, tapu kaydının taşınmazın tamamını ya da bir bölümünün kapsamaması halinde 1999 tarihli binalar senedi ve tanık beyanlarından taşınmazın muris tarafından üç oğluna (davacı, davalı ve dava dışı diğer oğlu) bağışlandığı, üzerindeki 5 katlı evin 3. katının davacıya ait olduğu, zemin kat ile taşınmazda bulunan diğer muhdesatların müşterek olduğunun belirtilmesi karşısında, tapu kaydı kapsamında kalmayan kısım yönüyle 1/3 payının davacı adına geri kalan payların davalı üzerinde bırakılmasına, beş katlı evin de anılan tapu kaydı kapsamı dışında kalan bölüm üzerinde yer alması halinde 3. katının tamamının, zemin katının 1/3 payının davacıya ait olduğunun ve yine anılan tapu kaydı kapsamında kalmayan bölüm üzerinde başkaca muhdesat bulunması halinde bu muhdesatların cins, adetleri de belirtilmek suretiyle 1/3 payının davacıya, geri kalan payın davalıya ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine dair hüküm kurulması gerektiği düşünülmelidir. Açıklanan sebeplerle davacı vekilinin bu parsele yönelik temyiz itirazları yerinde görülmüştür.

V. KARAR

1.Yukarıda hükmün (IV/F/3/2) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle çekişmeli 279 ada 1 parsel yönünden davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 2.139,47 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

2.Yukarıda hükmün (IV/F/3/3-4-5) numaralı bentlerinde açıklanan sebeplerle, çekişmeli 274 ada 7 parsel yönünden davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA,

Davacı tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.