"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/257 E., 2022/624 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul / Kabul - Karar kaldırılarak dava kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Pazar (Rize) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/88 E., 2021/343 K.
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davalı ... adına kayıtlı 105 ada 2,107 ada 22, 115 ada 9, 115 ada 87 ve 118 ada 21 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, davalılar ..., ..., ... ve ... adına kayıtlı 216 ada 18, 19 ve 23 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Rize ili, Ardeşen ilçesi ... köyü 105 ada 2, 107 ada 22, 115 ada 9, 115 ada 87 ve 118 ada 21 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına, Ardeşen ilçesi Akkaya köyü 216 ada 18 ve 23 parsel sayılı taşınmazların davalılar ..., ... ve ... adına, 216 ada 19 parsel sayılı taşınmazın ise davalı ... (...) adına tespit ve tescil edildiğini, ne var ki çekişmeli taşınmazların tamamının mirasbırakan babası ...'nun üst soyundan geldiğini, ancak her nasılsa taşınmazların kadastro çalışmaları sonucunda kardeşi ve kardeşinin çocukları adına tespit edildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ...; davacı ile kardeş olduklarını, Hoşdere köyünde bulunan taşınmazların tamamının babasından kendisine kaldığını, bu nedenle yıllardır kendi zilyetliğinde olduğunu, davacı ... ve diğer kız kardeşlerinin de bu kullanıma rıza gösterdiklerini, hatta kendi haklarından feragat edip hisselerini rızalarıyla bıraktıklarını, kadastro çalışmaları sırasında da bu durum gözönüne alınarak çekişmeli taşınmazların adına tespit ve tescil edildiğini, gerek kadastrodan önce gerekse kadastrodan sonra taşınmazların kendisi tarafından nizasız ve fasılasız kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuş; aşamada davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
2. Davalılar ... , ..., ... ve ...; davacının dava konusu taşınmazlarda herhangi bir hakkı olmadığını, bu taşınmazları tarafların mirasbırakanları ...’nun 1950-1960'lı yıllarda satın alındığını ve daha sonra da 1989-1995 yılları arasında maddi sıkıntılar nedeniyle akrabası ... sattığını, kendilerinin de 1997 yılında taşınmazları ...’dan satın aldıklarını belirtirek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Pazar (Rize) 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.11.2021 tarihli ve 2019/88 Esas, 2021/343 Karar sayılı kararı ile; davalı ... adına kayıtlı 105 ada 2, 107 ada 22, 115 ada 9, 115 ada 87 ve 118 ada 21 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ...’in kabul beyanı gereğince davanın kabulüne, 216 ada 18, 19 ve 23 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ile hüküm verildiğini, delillerin dikkate alınmadığını, Akkaya'daki taşınmazlarla ilgili ispat yükünün davalı taraf üzerinde olduğunu, ancak davalı tarafın cevap dilekçesindeki savunmalarını ispat edemediğini, dava konusu taşınmazların tarafların kök mirasbırakanı ...’ndan intikal ettiğini, ne kök mirasbırakanın sağlığında, ne de ölümünden sonra tüm mirasçıların katılımı ile usulüne uygun herhangi taksim yapılmadığını, bu nedenle taşınmazların terekeye ait olup tüm mirasçıların payı oranında hak sahibi olduklarını, tüm taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 20.05.2022 tarihli ve 2022/257 Esas, 2022/624 Karar sayılı kararıyla; somut olayda davacı ...’nin mirasbırakan ...'ndan kendisine intikal eden miras payına yönelik olarak tapu iptali ve tescil istemiyle eldeki davayı açtığı, ... köyü 216 ada 18, 19 ve 23 parsel sayılı taşınmazların kadastro sonucunda davalı ... evlatları ..., ..., ... ve ... adına tespit ve tescil edildiği, dosyada mevcut veraset ilamı ve nüfus kayıt örneklerine göre mirasbırakan ...'nun ..., ..., ... ve ... isminde dört mirasçısı bulunduğu, istinaf incelemesine konu 216 ada 18, 19 ve 23 parsel sayılı taşınmazların tapu malikleri olan ..., ..., ... ve ...’in, babaları ... halen sağ olduğundan henüz mirasbırakan ...'nun mirasçısı konumunda olmadıkları, dolayısıyla adı geçen davalıların mirasbırakan ...'nun terekesine göre üçüncü kişi durumunda oldukları, bu nedenlerle mirasbırakan ...'nun terekesine göre üçüncü kişi konumunda bulunan davalılar ..., ..., ... ve ... adına kayıtlı ... köyü 216 ada 18, 19 ve 23 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki miras payına yönelik davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken hatalı bir takım gerekçelerle esastan reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davalı ... adına kayıtlı 105 ada 2, 107 ada 22,115 ada 9, 115 ada 87 ve 118 ada 21 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, davalılar ..., ..., ... ve ... adına kayıtlı 216 ada 18, 19 ve 23 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarına ek olarak, usul ekonomisi gereğince dava şartı noksanlığı yönünden bu eksikliğin tamamlanması için ilgilisine kesin süre verilmesi gerektiğini, bu yönde süre verilmeden davanın usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, ayrıca HMK’nın 31 inci maddesi gereğince davacıya taleplerinin açıklattırılması gerekirken bu hususun da göz ardı edilmesinin doğru olmadığını, davacının taleplerinin tam olarak tespit edilmediğini, Akkaya köyündeki taşınmazların muvazaalı olarak davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, davacı tarafça sunulan mevcut tapu kayıtlarının mahalline uygulanmadığını, taşınmazların tümünün kök mirasbırakandan geldiğini, usuli eksikliklerin giderilebileceğini, davanın usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi,
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1- 2010 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda;
- Rize ili, Ardeşen ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 2, 107 ada 22, 115 ada 9, 115 ada 87 ve 118 ada 21 parsel sayılı taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak ve taksime dayanılarak belgesizden davalı ... adına,
- Rize ili, Ardeşen ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 216 ada 18 ve 216 ada 23 parsel sayılı taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak, taksim ve hibeye dayanılarak belgesizden 1/3'er paylı şekilde davalılar Sebahettin evlatları ..., ... ve ... adına,
- Rize ili, Ardeşen lçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 216 ada 19 parsel sayılı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak, taksim ve hibeye dayanılarak belgesizden davalı ... adına tespit edildiği, askı ilan süreleri içerisinde dava açılmaması üzerine kadastro tespitlerinin kesinleşerek taşınmazların tapuya tescil edildikleri, taşınmazların halen aynı vasıf ve yüz ölçümü ile anılan kişiler adına kayıtlı oldukları anlaşılmaktadır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye 189,15 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.