Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7267 E. 2022/7783 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Miras yoluyla intikal eden taşınmazların bir kısmının mirasçılardan biri tarafından satışı nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalı alıcının iyi niyetli olup olmadığı ve kazanmayı sağlayıcı zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazın mirasçılardan biri tarafından satıldığı, alıcının ise aynı aileden olması ve taşınmazın çekişmeli olduğunu bildiğinin kabulü gerektiği gözetilerek, iyi niyet iddiasının reddine ve bu kısımla ilgili davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar süresi içinde davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu .... ilçesi .....Mahallesinde bulunan 23 ada 29, 30, 31, 32, 33, 43, 44 parsel sayılı taşınmazların evvelinde kendi murisleri.....'e ait olduğunu, davacının büyük kardeşi tarafından bu taşınmazların davalılara satıldığını, kadastro tespitinde de bu satış senetlerine dayanılarak işlemlerin yapıldığını, satışların sadece satıcı durumunda olan büyük kardeşi ..... yönünden geçerli olduğunu belirterek, davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile ..... mirasçıları adına tapuya tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların babası ......tarafından 09/07/1969 tarihinde .......'ten satın alındığını, bu yeri 1971 tarihinde ev inşa etmek suretiyle kullanmaya başladıklarını, davanın yersiz olduğunu belirterek, reddini savunmuştur.

2. Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Kadirli Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/06/1996 tarihli ve 1992/630 E. 1996/578 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların davalılar tarafından satın alınıp kullanılmaya başlandığı, davalılar lehine kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Kadirli Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili ile davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 25/12/1998 tarihli 1998/9426 E. 1998/13810 K. sayılı kararı ile dava konusu taşınmazların muristen kaldığına ve mirasçılar tarafından 3. kişilere karşı dava açıldığına göre miras şirketinin usulüne uygun olarak temsil edilmesi, dava konusu taşınmazların Mahkeme kararı ile hükmen tescil edilmiş olması nedeniyle tescil dosyalarının getirtilmesi, satış senetlerinin bu dosyalarda yöntemince uygulanıp uygulanmadıklarının tespit edilmesi, taşınmazların kök muris ...'ten geldiği tartışma konusu olmadığına göre, bu taşınmazların taksim edilip edilmediğinin araştırılması, taksim yapılmadığı kanısına varılması halinde taşınmazların davalılara satış tarihi ile kadastro tespit tarihi arasında davacılar lehine kazanmayı sağlayıcı sürenin geçip geçmediği üzerinde durulup netice hakkında karar verilmesi gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Kadirli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/05/2016 tarihli ve 2005/71 E. 2016/589 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların muris Mehmet ...’ten intikal eden taşınmazlar olduğu, terekenin yöntemine uygun olarak taksim edilmemiş olması nedeniyle iştirak halinde mülkiyetin söz konusu olduğu, iştirak halinde mülkiyette bir paydaşın terekeye karşı 3. kişi konumundaki kişilere tek başına yapmış olduğu satışın geçerli olmadığı, satış tarihi ile kadastro tespit tarihi arasında davalılar lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin de dolmamış olması nedeniyle, dava konusu 23 ada 30, 31, 32, 33, 43, 44 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulü ile tapu kayıtlarının iptaline, hüküm yerinde gösterilen paylar ile ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, çekişmeli 23 ada 29 parsel sayılı taşınmazın dava açılmasından ve davalıdır şerhi konulmasından önce 28/02/1991 tarihinde ...’a satıldığı, Durdu’nun TMK'nın 1023. maddesi uyarınca iyi niyetli olduğu kabul edildiğinden, bu taşınmaza yönelik davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Kadirli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

5.1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu 23 ada 29 parsel sayılı taşınmazın da kök muristen gelen taşınmaz olduğunu, çünkü davalı ...’ya parseli satan kişinin oğlu ... olduğunu, iyi niyetten söz edilemeyeceğini belirterek, bu parsel yönünden ret kararının bozulmasını talep etmiştir.

5.2. Temyiz eden bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde; 23 ada 30, 31, 32, 33, 43 ve 44 parsel sayılı taşınmazların satın alınan taşınmazlar olduğunu, davalıların zilyetliğinin bulunduğunu, yıllar sonda davanın açıldığını, yıllar içerisinde kullanımlarına herhangi bir itirazın bulunmadığını, verilen kararın yerinde olmadığını belirterek, bu taşınmazlar yönünden hükmün bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

6.2.3. 4701 sayılı TMK’nın 701. maddesi “ Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir.

Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.”

6.2.4. 4701 sayılı TMK’nın 702. maddesi “Ortakların hakları ve yükümlülükleri, topluluğu doğuran kanun veya sözleşme hükümleri ile belirlenir.

Kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir.

Sözleşmeden doğan topluluk devam ettiği sürece, paylaşma yapılamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz.

Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır.”

6.2.5. 4701 sayılı TMK’nın 1023. maddesi “Tapu kütüğündeki tescile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur”hükümlerini içermektedir.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre çekişmeli 23 ada 30, 31, 32, 33, 43, 44 parsel sayılı taşınmazlara yönelik (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen Kadirli Asliye Hukuk Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığından bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.

6.3.2. Davacılar vekilinin çekişmeli 23 ada 29 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince, çekişmeli taşınmazın davacıların murisi ... Üstün’e ait olduğu, kadastro tespitinden önce ... mirasçısı Şeref tarafından ...'a satıldığı sabittir. Tapu maliki olan ... taşınmazı annesi ...’a, Durdu tarafından ise taşınmaz yargılama sırasında diğer oğlu ...’a satılmıştır. Taşınmazın çekişmeli olduğunu aynı aileden kişilerin bilmediği iddiası hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, son kayıt maliki davalı ...'ın iyi niyetli olduğu düşünülemez. Hal böyle olunca çekişmeli 23 ada 29 parsel sayılı taşınmaz yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.

V. SONUÇ

1. Yukarıda (6.3.1) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle; bir kısım davalılar vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

2. (6.3.2) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz taleplerinin kabulü ile çekişmeli 23 ada 29 parsel sayılı taşınmaza yönelik hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılar tarafından yatırılan harcın istek halinde kendilerine iadesine, aşağıda dökümü yapılan 21.341,56 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.