Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7322 E. 2024/1420 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, dava konusu taşınmazın yargılama sırasında devredilmesi nedeniyle açılan yeni davanın, asıl dava ile birleştirilmesi ve tefrik edilmesi işlemlerine karşı yapılan temyiz itirazının değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ve birinin sonucunun diğerini etkilemesi sebebiyle HMK’nın 166. maddesi uyarınca davaların birleştirilerek görülmesi gerektiği, tefrik edilen davanın akıbetinin araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/215 E., 2022/397 K.

HÜKÜM : Karar Verilmesine Yer Olmadığına, Tefrik

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl dava yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, birleştirilen davanın tefrikine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davacı(lar) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı ..., maliki olduğu 99 parsel sayılı taşınmaz bakımından davalı ile ticari ilişkileri geliştirme amacı ile davalının isteği ve dava dışı tapu müdürü ...’un baskısı ile ipotek tesis edildiğini, yapılan işlemler nedeniyle şikayeti üzerine ilgililerin ceza aldığını, taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildikten sonra, davalı tarafından sunulan ibranameye rağmen taşınmazın icra kanalı ile satışa çıkarıldığını, davalı tarafından temellük edildiğini, devir işlemin geçersiz olduğunu ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.

2. Birleştirilen davada davacı ..., diğer davacı ... ile birlikte, dava konusu taşınmazın yargılama sırasında davalıya satıldığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteği ile dava açmıştır.

II. CEVAP

(Asıl davada) Davalı, derdestlik itirazında bulunmuş, taşınmazı davacının kendisine olan borcu nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile aldığını, davacının kötü niyetli olarak süreci geciktirme amacı ile davalar açtığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1. Mahkemece; davanın ispat edilemediği ve hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 28.02.2018 tarihli ve 2015/7463 Esas, 2018/1247 Karar sayılı kararıyla; davacının 01.05.2008 ve 03.11.2010 tarihlerinde savcılığa şikayette bulunduğu, dosya içerisinde bulunan 28.02.2015 havale tarihli dilekçe ekinden anlaşıldığı üzere Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2015/11030 Soruşturma numaralı dosyası üzerinden aralarında ... ve ...’ın da şüpheli olarak yer aldığı, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarının işlendiği iddiasıyla iddianame düzenlediği, ayrıca davacının sahte olduğunu iddia ettiği ipotek belgesine ilişkin olarak kamu davasının açıldığı ve Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın derdest olduğu, eldeki davanın da bu davaların sonucundan etkileneceğine değinilerek, HMK'nın 165 inci maddesi gereğince ceza davasının sonucunun beklenilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

3. Mahkemenin 07.07.2022 tarihli ve 2018/215 Esas, 2022/397 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, bozma kararından sonra açılan 2018/469 Esas sayılı dava, bu dava ile birleştirilerek, yargılamaya eldeki dava dosyası üzerinden devam edilmek suretiyle, davacı vekiline, asıl dava yönünden, dava tarihinden sonra dava konusu taşınmazın davalı tarafından üçüncü kişilere devredilmiş olması sebebiyle, 6100 sayılı HMK'nın 125 inci maddesi gereğince beyanda bulunması için süre verildiği, verilen süre içerisinde davacı vekilinin, davalarının tapu iptal tescil davası olduğunu beyan ettiği, davalının, yargılama sırasında, taşınmazı dava dışı ve birleştirilen dosya davalısı şirkete sattığı, bu nedenle asıl davanın konusuz kaldığı, birleştirme kararı verilmiş ise de, asıl davada daha evvel karar verildiği ve temyiz aşamasından geçtiği, verilecek kararın da temyiz konun yoluna tabi olduğu, birleştirilen davanın ise istinaf konun yoluna tabi olduğu ve farklı kanun yollarına tabii dosyaların birleştirilmesinin usule aykırı olduğu gerekçesiyle, asıl dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, birleştirilen davanın tefrikine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı(lar) vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı(lar) vekili temyiz dilekçesinde özetle; devirlerin tamamının hileli olduğunu, davacı tarafın hak aramasını engellemek amacıyla taşınmazın devredildiğimi, muvazaalı işlemlerin gözardı edilerek karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini, davacı tarafın yaşadığı mağduriyetten hem devreden hem de devralanın müteselsilen sorumlu olduğunu, davacıların mücadelesinin neredeyse bütün Isparta ili tarafından bilindiğini, davalının iyi niyetli üçüncü kişi olmadığının, her iki davalının birlikte hareket ettiğinin gözetilmesi gerektiğini, Yargıtay kararına konu olan ceza dosyasının henüz kesinleşmediğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; aldatma (hile) hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6908 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 36/1 inci ve 39 uncu maddeleri.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 166 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 99 parsel sayılı taşınmaz davacı adına kayıtlı iken, 06.07.2005 tarihli resmi senede göre, taşınmaz üzerindeki 30.000,00 TL ipotek ile birlikte davacının, davalıdan % 42 faizli 06.07.2006 tarihinde ödenmek üzere aldığı 150.000,00 TL borcuna karşılık olarak taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiği, taşınmazın daha sonra Antalya 3. İcra Müdürlüğü'nün 2006/9900 Esas sayılı dosyası üzerinden, alacaklısı davalı ... olan, ipoteğin paraya çevrilmesi istemli takibe konu edilmesi sonucunda Isparta 2. İcra Müdürlüğü’nün 2006/711 Talimat sayılı dosyası üzerinden 17.12.2010 tarihinde satışa çıkartıldığı, taşınmazın alacağına mahsuben davalı tarafından satın alınması sonucu davalı adına tescil edildiği, bilahare taşınmazı davalı ...'ın 10.04.2015 tarihinde dava dışı ...'ya; ...'in de 21.07.2015 tarihinde ... Mermer Aş.'ye satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, bozma kararından sonra, dava konusu taşınmazın ... Mermer Aş.'ye devredilmesi nedeniyle asıl davada davacı ... ve eşi ... tarafından ... Mermer Aş. aleyhine 2018/469 Esas sayılı davanın açıldığı, söz konusu davanın eldeki dava ile birleştirilmesine karar verildiği, Mahkemece, davacı tarafa, asıl dava yönünden, dava tarihinden sonra dava konusu taşınmazın davalı tarafından üçüncü kişilere devredilmesi sebebiyle, 6100 sayılı HMK'nın 125 inci maddesi gereğince davaya, devreden kişiye tazminat davası olarak mı yoksa, devir alan kişilere karşı tapu iptali ve tescil davası olarak mı devam edip etmeyecekleri konusunda beyanda bulunması için süre verildiği, bunun üzerine davacı tarafça, davalar devam ederken devralan kişinin iyiniyetli üçüncü kişi olduğundan söz edilemeyeceği, hem devreden hem devralanın, fikir ve eylem birliği içerisinde hak aranmasını zorlaştırmak saikiyle devir sözleşmesi yaptıklarını, davanın tapu iptal ve tescil davası olduğu bildirilmiştir.

2. Somut olayda, eldeki asıl dava tapu iptali ve tescil istekli açılmış olup, dava konusu taşınmazın yargılama sırasında devredilmesi nedeniyle son kayıt maliki ... Mermer A.Ş. aleyhine bozma kararından sonra tapu iptali ve tescil istekli davanın açıldığı, bu davanın eldeki dava ile birleştirilmesine karar verildiği, bilahare yeniden tefrik edildiği, Mahkemece birleştirilen dava tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmişse de HMK’nın ‘’Davaların Birleştirilmesi’’ başlıklı 166/4 üncü maddesinde yer alan, “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.” düzenlemesi göz önüne alındığında, tarafların hem eldeki (asıl dava) hem de tefrik edilen dosyadaki iddia ve savunmaları ile toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, öte yandan davalardan biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olduğu, bu suretle eldeki dava ile tefrik kararı verilen dosyanın HMK'nın 166 ncı maddesi gereğince birleştirilerek görülmesi gerektiği açıktır.

3. Diğer taraftan, tefrik kararı verilen dosyanın Mahkemenin 2022/289 Esasına kaydedildiği, 27.10.2022 tarihli ve 2022/289 Esas, 2022/502 Karar sayılı kararı verilen kararın istinaf incelemesi için dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi gönderildiği, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinde 2023/167 Esas numarası aldığı, istinaf mahkemesince henüz bir karar verilmediği, yargılamanın devam ettiği gelen kayıtlardan anlaşılmaktadır.

4. Hal böyle olunca; tefrik edilen dava dosyasının akıbetinin araştırılması, usulen mümkün olduğu takdirde eldeki dava ile HMK'nın 166 ncı maddesi gereğince birleştirilmesi, somut uyuşmazlığın çözümü bakımından işin esası incelenerek davaların birlikte görülüp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin değinilen yönden yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz eden davacıya iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.