Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7401 E. 2023/441 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, elbirliği mülkiyeti bulunan taşınmazlar hakkında tereke temsilcisi atanmasına rağmen mirasçılar tarafından açılan davanın devam edip edemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Elbirliği mülkiyetinde tereke temsilcisi atandıktan sonra mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisinin sona erdiği ve davayı tereke temsilcisinin takip etmesi gerektiği gözetilerek, mirasçılar tarafından yapılan temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

HÜKÜM/KARAR : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın 187 ada 40, 195 ada 21 ve 17 ile 171 ada 8 parsel sayılı taşınmazlar yönünden reddine, diğer parseller yönünden kesin hüküm olduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; duruşma günü olarak saptanan 24/01/2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... ..., davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalılar ... v.d. vekili ve diğerleri gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı, gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi. Yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Davacı, mirasbırakan ...'in, 108 ada 11 parsel sayılı taşınmazını davalılar ... ve ...'e temlik ettiğini, ayrıca muris ...'in, çekişme konusu 109 ada 5 sayılı parselini, mirasbırakan Satı'nın ise 156 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlarını dava dışı ...'a, adı geçenin de 3 ve 4 sayılı parselleri davalı ...'ya, 5 sayılı parseli ise davalı ...'a satış suretiyle devrettiğini, ayrıca muris ...'in, dava konusu 171 ada 8 sayılı parselini, muris Satı’nın ise 187 ada 40 ve 195 ada 17, 21 parsel sayılı taşınmazlarını dava dışı ...'ya, adı geçenin de 17, 21 ve 40 sayılı parselleri davalı ...'a, 8 sayılı parseli ise davalı ...'ye aktardığını, anılan temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakanlar ... ve Satı'nın mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmesini istemiştir.

Davalılar ..., ..., ... ve ...; mirasbırakanlarının acil ve zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak için dava konusu taşınmazları sattıklarını, devirlerin bedeli karşılığında yapıldığını, kadastroca davalılar ... ve ... adına tespit ve tescil edilen 156 ada 3 ve 4, 109 ada 5 ve 108 ada 11 sayılı parseller için bir satış işlemi bulunmadığını davalı ..., dava konusu taşınmazların adına kayıtlı olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “...tapusuz olup mirasbırakan tarafından davalılara temlik edilen ve davalılar adına kadastroca tespiti yapılan çekişme konusu 109 ada 5 parsel, 156 ada 3 ve 4 parseller ile 108 ada 11 parsel sayılı taşınmazlar yönünden 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı ve muris muvazaasına ilişkin iddianın dinlenemeyeceği açıktır. O halde, anılan taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmiş olması bu gerekçeyle ve sonucu itibariyle doğrudur. Davacının bu parsellere ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine. Davacının 171 ada 8, 187 ada 40 , 195 ada 17 ve 21 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarına gelince; ... Somut olayda, terekeye iade istenmiş olup, murisin mirasçısı ... davada yer almamıştır. Hâl böyle olunca, davaya katılmayan ortağın olurunun alınması ya da miras şirketine TMK'nın 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek işin esası bakımından yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.” gerekçesi ile bozulmuş, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın 187 ada 40, 195 ada 21 ve 17 ile 171 ada 8 parseller yönünden reddine, diğer parseller yönünden hüküm kesin olduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bilindiği üzere Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Başka bir söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz ... miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer.

Somut olayda, elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olduğundan, tereke temsilcisi atanmış, gerekçeli karar tereke temsilcisi vekiline 15.09.2022 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, tereke temsilcisi tarafından temyiz isteminde bulunulmamıştır.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.