Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7665 E. 2024/1099 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın davalıya bağışladığı iddia edilen taşınmazlar üzerinde davacıların miras paylarını talep etmelerine ilişkin tapu iptal-tescil ve tazminat davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından ileri sürülen bağış iddiasının ispatlanamaması ve taşınmazların mirasbırakanın terekesine dahil olduğunun anlaşılması gözetilerek, yerel mahkemenin davacıların tapu iptal ve tescil taleplerini kabulüne ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/96 E., 2022/318 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptal-tescil ve tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; dava konusu ... ada 36, 101 ada 43, 108 ada 73, 111 ada ... ada 2 ve 10, 115 ada 36, 50, 76, 79, 86, 100, 117 ada 27, 125 ada 4 ve 9, 138 ada 135, 137, 103 ada 46, 53, 104 ada 4, 110 ada 10, 16, 111 ada 16 ve 64, 101 ada 53 ve ... Köyü 188 ada 4 ve 28 parsel sayılı taşınmazların davalı adına tespit ve tescil edildiğini, ancak kendilerinin de miras hakkı olduğunu ileri sürerek 111 ada 16 parsel sayılı taşınmaz dışındaki diğer taşınmazların tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tescilini, dava tarihinden önce 3. kişiye devredilen 111 ada 16 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise şimdilik 250,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemişler, 279 ada 36 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davadan feragat etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; dava konusu taşınmazların mirasbırakanları ...’ten geldiğini ancak ...’in ölmeden önce taşınmazları kendisine bağışladığını, kaldı ki ... mirasçılarından olan halası ...’nın da ...’den gelen miras payını kendisine sattığını, taşınmazların yıllardır kendisinin kullanımında olduğunu ve davacıların taşınmazlarda hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.10.2020 tarihli ve 2020/186 E. 2020/349 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların mirasbırakan ...'ten geldiği ancak ... tarafından davalıya bağışlandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 26.11.2018 tarihli ve 2016/3318 E. 2018/7023 K. sayılı kararı ile; Davacılar, çekişmeli taşınmazların ortak mirasbırakan ...’ten intikal ettiğini ileri sürerek miras payları oranında adlarına tescil talebiyle dava açmışlardır. Davalı ise çekişmeli taşınmazların mirasbırakanlarına ait olmakla birlikte sağlığında kendisine hibe edildiğini savunmuş, ayrıca 1999 yılında ... mirasçılarından ...’nın paylarını satın aldığını beyan ederek satış senedine dayanmıştır. Şu halde; taşınmazların müşterek mirasbırakandan kaldığı tarafların kabulünde olup ihtilaf, taşınmazın mirasbırakanın sağlığında davalıya hibe edilip edilmediği noktasındadır. Davalının dayandığı senedin içeriğine göre bu senedin ...’nın mirasbırakan ...’ten gelen payına ilişkin olduğu anlaşılmakta olup dinlenen senet tanıkları da senedin mirasbırakandan gelen payına ilişkin olduğunu beyan etmişlerdir. Davaya konu olup yargılama sırasında feragat edilen 279 ada 36 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak mirasbırakan ... ile davalı arasında ölünceye kadar bakma vaadi sözleşmesi yapıldığı da tarafların kabulündedir. Mahkemece yapılan keşifte dinlenen yerel bilir kişi ve tanık beyanlarına göre mirasbırakan ... tarafından çekişmeli taşınmazların davalı tarafa hibe edildiği kanıtlanamamıştır. Davalının ... mirasçısı ...’dan pay satın alması, mirasbırakanın ölüm tarihinde taşınmazların terekeye dahil olduğuna karine teşkil etmektedir. Diğer yandan davaya konu olup yargılama sırasında feragat edilen 279 ada 36 parsel sayılı taşınmazla ilgili ölünceye kadar bakma sözleşmesi düzenlenmiş olması da mirasbırakanın bağış iradesinin bulunmadığını göstermektedir. Hal böyle olunca; davacı tarafça dayanılan bağış olgusu ispat edilemediğine ve taşınmazların kök mirasbırakandan geldiği anlaşıldığına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesini 21.10.2020 tarihli ve 2020/186 E. 2020/349 K. sayılı kararıyla ; bozma kararı doğrultusunda dava konusu 101 ada 43 ve 53; 103 ada 46 ve 53; 104 ada 4; 108 ada 73; 110 ada 10 ve 16; 111 ada 64, 94, 102, 107, 181, 185, 212, 314 ve 318; 112 ada 2 ve 10; 115 ada 36, 50, 76, 79, 86, 100; 117 ada 27; 125 ada 4 ve 9; 138 ada 135 ve 137; ... Köyü 188 ada 4 ve 28 parsel sayılı taşınmazlar yönünden tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, üçüncü kişiye devredilen 111 ada 16 parsel sayılı taşınmaz yönünden tazminat isteğinin kabulüne, dava konusu 279 ada 36 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 29.11.2021 tarihli ve 2021/5669 E. 2021/7329 K. sayılı kararıyla; dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, 6100 sayılı HMK'nın 332/2 nci maddesi uyarınca, yargılama giderinin hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiğinin ve dökümünün hüküm altında gösterileceği düzenlenmiş olmasına rağmen Mahkemece hüküm kurulurken 7.222,65 TL yargılama giderinin davalıya yükletilmesine karar verildiği halde, bu giderlerin dökümünün yapılmadığı, dosya üzerinden fiziken hesaplanan yargılama gideri miktarı ile Uyap sistemi üzerinden hesaplanan yargılama gideri miktarı arasında fark bulunmakla yargılama giderlerine ilişkin 7.222,65 TL toplam miktarın hangi kalemlerden oluştuğu açıklanmayarak yargılama giderleri yönüyle denetime elverişli olmayacak şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.

D. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile; bozma ilamı doğrultusunda dava konusu 101 ada 43 ve 53; 103 ada 46 ve 53; 104 ada 4; 108 ada 73; 110 ada 10 ve 16; 111 ada 64, 94, 102, 107, 181, 185, 212, 314 ve 318; 112 ada 2 ve 10; ... ada 27; 125 ada 4 ve 9; 138 ada 135 ve 137; ... Köyü 188 ada 4 ve 28 parsel sayılı taşınmazlar yönünden tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, üçüncü kişiye devredilen 111 ada 16 parsel sayılı taşınmaz yönünden tazminat isteğinin kabulüne, dava konusu 279 ada 36 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin hatalı hesaplandığını, dava konusu 279 ada 36 parsel sayılı taşınmaz hakkında mirasbırakan ile davalı arasında ölünceye kadar bakma sözleşmesi düzenlemesinin dava konusu diğer taşınmazların davalıya bağışlanmadığını göstermeyeceğini, tüm dosya kapsamı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarıyla mirasbırakanın dava konusu taşınmazları davalı torununa bağışladığının ortaya çıktığını, davacı ...'ın daha önce aynı taşınmazlar hakkında kadastro mahkemesinde açtığı davayı takip etmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali-tescil ve tazminat isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 8.178,23 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

13.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.