"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/270 E., 2021/581 K.
DAVA TARİHİ : 29.03.2010
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili; dava konusu 73 parsel (yeni 118 ada 6 parsel) sayılı taşınmazın paydaşlarından ...'nun 28/84 olan payının tamamını 07.03.2007 tarihinde davalı ...'e, yine Abdil Doğan'ın 7/84 olan payının tamamı ile ...'ın 3/84 olan payının tamamını 14.03.2007 tarihinde davalı ...'a satış suretiyle temlik ettiklerini, yapılan pay devirlerinin 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 5578 sayılı Yasa ile değişik 8 ... maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek anılan satış işlemlerinin iptali ile tapu sicilinin eski hale getirilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Bir Kısım Davalılar, iyiniyetli olarak ve tapuya güvenerek taşınmazı satın aldıklarını, yapılan işlemlerde Kurumun ağır kusuru bulunduğunu, davanın açılmasının TMK'nın 2 nci maddesi ile bağdaşmadığını belirterek reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 12.04.2011 tarihli 2010/171 E- 2011/70 K sayılı kararıyla; yapılan satışların 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 5578 sayılı ile değişik 8 ... maddesine aykırı olduğu, tapu sicilinde sehven yapılan bu hatanın düzeltilmesinin ancak mahkeme kararıyla mümkün olacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. İlk Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 12.03.2012 tarihli ve 2012/20 Esas, 2012/2758 Karar sayılı kararıyla; üzerlerindeki sicil kaydı yolsuz olarak silinen asıl malikler ..., Abdil Doğan ve ...’a davanın ihbar edilmesi, dava açmaları halinde eldeki dava ile birleştirilmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gereğine değinilerek karar bozulmuştur.
B. Mahkemece İlk Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 12.03.2013 tarihli ve 2012/611 E, 2013/90 K sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan ... ve ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
D. İkinci Bozma Kararı
Dairenin 27.11.2014 tarihli ve 2014/15284 Esas, 2014/18510 Karar sayılı kararıyla; hükümden sonra 5403 sayılı Kanun'un 8 ... maddesinde değişiklik yapan ve bir kısım ilaveler getiren 6537 sayılı Kanun hükümleri ile yapılan değişiklikler değerlendirilip bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.
E. Mahkemece İkinci Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 24.10.2017 tarihli ve 2015/467 E, 2017/302 K sayılı kararıyla ; davanın kabulüne karar verilmiştir.
F. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan ... ve ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
G. Üçüncü Bozma Kararı
Dairenin 14.09.2020 tarihli ve 2019/1352 Esas, 2020/4040 Karar sayılı kararıyla; " ... Bilindiği üzere; 5403 sayılı Kanun'un, 5578 sayılı Kanun'un 2 ... maddesiyle değişik 8 ... maddesi 30.04.2014 tarihinde 6537 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi ile değiştirilmiş olup “ taşınmazlardaki pay ve paydaş adedi arttırılamaz” hükmüne yer verilmiş ve bir önceki yasadaki engel durum 6537 sayılı Kanun ile ortadan kaldırılmıştır. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazda, anılan temlikler neticesinde pay ve paydaş sayısında bir artış olduğundan söz edilemez. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
H. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 10.09.2021 tarihli ve 2021/270 E, 2021/581 K sayılı kararıyla; yapılan temlikler neticesinde pay ve paydaş sayısında bir artış olduğundan söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu yapılan satış işlemlerinin 5578 sayılı Kanun'a açıkça aykırı olduğunu, yerel mahkemece yeterince araştırma yapılmadan hüküm kurulduğunu, eksik inceleme ve araştırma ile verilen kararın usul ve yasaya aykırı belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 5403 sayılı Kanun'un 8 ... maddesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 6537 sayılı Kanun ile değişik 8 ... maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’un geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, hükmüne uyulan bozma kararına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun hükmün HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 438 ... maddesi uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/J maddesi uyarınca davacı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.