Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7731 E. 2023/7138 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, kan davası nedeniyle köyü terk etmek zorunda kaldığını ve bu süreçte taşınmazının davalı tarafından haksız olarak ele geçirildiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve ailesinin köyü terk ettikten sonra uzun yıllar boyunca dava konusu taşınmazla ilgilenmedikleri ve davalının zilyetliğine itiraz etmedikleri, bu nedenle zilyetliklerini iradi olarak terk ettikleri kabul edilerek, yerel mahkeme kararları temyiz incelemesinde usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/619 E., 2022/1586 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Taşlıçay Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/75 E., 2018/115 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Ağrı ili, Taşlıçay ilçesi, ... köyü 101 ada 54 parsel sayılı taşınmazın köyde olmaması sebebiyle (kan davasından dolayı) davalı adına tespit edildiğini, taşınmaz 103 ada 1 parsel olarak tek parça iken ayrılarak dava konusu taşınmazın oluştuğunu, 05.06.1936 tarihli arazi kayıt örneğinden anlaşıldığı üzere taşınmazın babasından intikal ettiğini, kendisi ve kardeşlerine ait olduğunu, ancak kullanımlarının engellendiğini ileri sürerek taşınmazın arazi kayıt örneğinde mevcut sınırları kabilinde iptaline ve babası ... adına kaydı ile miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmesini istemiş; Doğubeyazıt Sulh Hukuk Mahkemesi 14.02.2018 tarih 2017/7247 Esas, 2018/48 Karar sayılı kararı ile davacının tereke temsilcisi atandığı anlaşılmıştır.

II. CEVAP

Davalı; dava konusu taşınmazın mirasbıranlarından itibaren çok uzun zamandır zilyetliklerinde olduğunu, davacının babası ile ilgisi bulunmadığını, davacının 1968 yılında köyden göçtüğünü, kan davası olsa da kendi istekleri ile köyden gittiklerini, aynı aileden kişilerin köyde yaşadıklarını, kabul anlamına gelmemekle bilrlikte vergi kaydı olsa da davacıların 50 yıldır zilyetliklerinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Taşlıçay Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.11.2018 tarihli ve 2015/75 E., 2018/115 K. sayılı kararı ile; davacının zilyetliğinin sona erdiği, davalının 40 yıldır zilyetliğine itiraz edilmediği, zilyetlik koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Taşlıçay Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taşınmazın davalı ve ailesi tarafından zorla el atılarak kullanıldığını ve daha sonra tapuya tescilinin sağlandığını, davalının amcasının taşınmazların kan davası sonrasında kendilerince kullanıldığını açıkça dile getirdiğini, keşifte dinlenen tanıkların da kan davası sonrası ailesinin köyden zorla çıkartılmaları neticesinde Kızılkurt ailesi tarafından mevcut taşınmazların kullanıldığını belirttiğini, Taşlıçay Sulh Ceza Mahkemesine babası olan ...'in vermiş olduğu 24.06.1985 tarihli 6 ve 15 tahrir kayıtlı yerler için meni müdahale dilekçesinin göz ardı edildiğini, babasının kan davası sürecinden sonra şikayette bulunduğunu, Kadir Kızılkurt’un bu süreçte taşınmazları kullanmayı bıraktığını, daha sonra kullanmaya devam ettiğini, babasının azami şartlarda hukuki koruma için gerekli başvuruları yaptığını, birçok başvuru var iken taşınmazlar ile alakasız olan bir yerin kararının dosyanın arasına alındığını belirterek hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 15.09.2022 tarihli ve 2019/619E., 2022/1586K. sayılı kararıyla; davacı ve ailesi 1970'li yıllarda kan davası sebebiyle köyü terk etmişlerse de uzun yıllar boyunca dava konusu taşınmazda davalı yanın zilyetliğine itiraz etmedikleri ve dava konusu taşınmazla ilgilenmediklerinden taşınmazdaki zilyetliklerini iradi olarak terk ettikleri gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvuru esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; kan davası nedeniyle zilyetliğin kaybedildiğini, zaruri durumun zilyetliği kesmediğini, ölüm tehditi altında köye gelip taşınmaz başında duramayacaklarını, kendilerine yönelik eylemlerden karşı tarafın yargılanıp ceza aldığını, tanıkların bu hususu doğruladığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi

3. Değerlendirme

1. Dava konusu, Ağrı ili, Taşlıçay ilçesi, ... köyü 101 ada 54 parsel sayılı 9.172,84m2 miktarlı tarla nitelikli taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinden ... adına tespit edildiği, dava açılmadığından tespitin 10.01.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.