Logo

1. Hukuk Dairesi2022/773 E. 2022/3478 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin daha önce Almanya’da yaşaması nedeniyle o ülkeden işsizlik maaşı aldığını, Türkiye’ye döndüğünde maaş almaya devam edebilmesinin Türkiye’de malvarlığının bulunmaması koşuluna bağlı olduğunu, bu nedenle maliki olduğu 1208 ada 10 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1, 2 ve 3 numaralı bağımsız bölümleri muvazaalı olarak davalı kızı ...’a satış gibi göstererek devrettiğini, davalının alım gücü olmadı gibi taşınmazı hiçbir zaman kullanmadığını, 3 bağımsız bölümde müvekkilinin, annesinin ve kirasını davacıya ödeyen kiracının oturduğunu, davacının iki çocuğunun daha bulunması nedeniyle eldeki davanın açıldığını ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraf muvazaasına dayanan tarafın bu hususu ancak yazılı delille kanıtlayabileceğini, satışın rızai olarak yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 18/07/2019 tarihli ve 2018/68 E., 2019/378 K. sayılı kararıyla; bizzat yaptığı işlemin muvazaalı olduğunu iddia etmesinin mümkün olmadığı, hiç kimsenin kendi muvazaasına dayanarak bir hak talep edemeyeceği, böyle bir hak talebinin TMK’nın 2. maddesine de aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarlamış, iddiaların dinlenen tanık beyanları ile sabit olduğunu, davalının isticvap edilmesini talep etmelerine rağmen bu talebin kabul görmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 21/12/2021 tarihli ve 2019/2207 E., 2021/2193 K. sayılı kararıyla; delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı tarafın muvazaalı olarak kurulduğunu iddia ettiği akdin tarafı olması nedeniyle muvazaa iddiasını yazılı delil ile ispatlaması gerektiği ancak davacı tarafından yazılı delil sunulmadığı gibi davacının yemin deliline de dayanmadığı gerekçesiyle davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarlamış, müvekkili ile eşi arasında aile mahkemesinde görülen davada tanık olarak dinlenen davalı ve eşinin taşınmazlar karşılığında bedel ödendiğine ilişkin beyanda bulunmadığını, eldeki davada da bedel ödendiğine dair delil sunulmadığını, iddiaların dinlenen tanık beyanları ile sabit olduğunu, davanın reddi halinde diğer kardeşlerin zarar göreceğini, davalının isticvap edilmesini talep etmelerine rağmen bu talebin kabul görmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraf muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 6100 sayılı HMK’nın 190/1. maddesinde, “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”, 4721 sayılı TMK’nın 6. maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

3.2.2. Öte yandan, HMK’nın 169. maddesi uyarınca mahkeme, kendiliğinden veya talep üzerine taraflardan her birinin isticvabına karar verebilir. İsticvap, davanın temelini oluşturan vakıalar ve onunla ilişkisi bulunan hususlar hakkında olur.

3.3. Değerlendirme

Dosyanın incelenmesinde, davacının maliki olduğu 1, 2 ve 3 numaralı bağımsız bölümleri 8/10/2013 tarihinde davalı kızı Mine’ye devrettiği, yargılama sırasında davacı tanıklarının dinlendiği, davacı vekilinin 18/07/2019 tarihli duruşmada davalı asilin gerçeği söyleyeceği inancında olduklarını belirterek isticvap talebinde bulunduğu, Mahkemece isticvap talebi gerekçe gösterilmeksizin reddedilerek karar verildiği anlaşılmıştır.

İsticvap, bir tarafın kendi aleyhine olan belli bir vakıa hakkında mahkeme tarafından dinlenmesi anlamına gelmekte olup, davanın aydınlatılmasına katkıda bulunan bir usul işlemidir. İsticvap, bizzat taraf davet edilmek suretiyle yapılır ve usulüne uygun davetiyeye rağmen taraf isticvap için mahkemeye gelmezse isticvap edilen vakıa ikrar edilmiş sayılır. Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde, Mahkemece davacının isticvap talebinin HMK’nın 169. v.d. maddeleri uyarınca değerlendirilmesi ve toplanan ve toplanacak tüm delillerin sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1 maddesi uyarınca Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 HMK'nın 371/1-c maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 25/04/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.