"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kısmen Kabul Kısmen Ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen tapu iptal ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, 8. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına
karar verilmişitr.
İlk Derece Mahkemesince bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davacılar vekili ile bir kısım davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Akseki ilçesi ... köyünde bulunan ve tapuda davalıların mirasbırakanı adına kayıtlı 120 ada 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 61 ve 62 parsellerin davacının mirasbırakanı ...’e ait olduğunu, 120 ada 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43 nolu parselleri 25/09/1954 tarihinde ... ...' den satın aldığını, 120 ada 61 ve 62 parselleri ise Akseki Sulh Hukuk Mahkemesinin 1953/172-164 Karar sayılı kararı ile iktisap ettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile ... mirasçıları adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle, davacıya ... sözen tarafından yapılan satışın geçersiz olduğunu öne sürerek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, sulhnamenin 120 ada 61 ve 62 parsellere ait olduğu ve ... Sözene bırakıldığı, ... ... tarafından ... Sözene bırakıldığına ilişkin bir ibare bulunmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMA SONRASI YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma İlamı
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/331 Esas, 2010/2426 Karar sayılı kararıyla; “...Taşınmazların kök mirasbırakan ... ve ... ...’dan kaldığı tartışmasızdır. Uyuşmazlık kök murisin çocuklarının bu yerleri taksim edip etmedikleri, davacıların murisinin bu yerleri annesinden haricen satın alıp almadığı ve Sulh Hukuk Mahkemesindeki sulhnamenin tasdikine ilişkin kararın hangi parsele uyduğu konularında toplanmaktadır. Yerel mahkemece, bu konuda, yeterli araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Noksan soruşturmayla hüküm kurulması yanlar arasındaki uyuşmazlığı sona erdirmeyecektir.
Hal böyle olunca, kök mirasbırakanlardan irsen intikal eden taşınmazların kök mirasbırakanın çocukları arasında taksime konu edilip edilmediğinin, taksim edilmişse hangi taşınmazların kimlere özgülendiğinin, taksim söz konusu değilse davacının mirasbırakanına hangi şekilde kaldığının, onun da davacıya yapmış olduğu satışın geçerlilik durumunun duraksamaya imkan vermeyecek biçimde yerel bilirkişi ve tanıklardan beyanlar alınarak çözümlenmeye çalışılması, yerel bilirkişi ve tanıkların HUMK.un 258 ve 259. maddeleri gereğince keşifte dinlenilmesi, ayrıca, sulhnamenin hangi taşınmaza ait olduğunun keşifte taraflardan ve mahalli bilirkişi ile tanıklarından sorularak belirlenmesi, tüm bu araştırmalardan sonra taşınmazların taksime tabi tutulmadığı, davacının murisine satış yapılmadığı ve sulhnamenin de herhangi bir parsele ait olmadığı belirlenmesi halinde elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olan tüm taşınmazların durumunun belirlenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
B. Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararıyla, keşif sırasında dinlenen tanıklar ve mahalli bilirkişiler ... ve ... ... mirasçılarının mirası aralarında taksim ettiklerini belirtmişler ise de ... ... mirasçılarının mirasının taksim edildiğine dair bir beyanda bulunmadıkları, yine davacı vekili bu taşınmazların müvekkillerinin murisi ...'in 25.09.1954 tarihli senet ile satın aldığını iddia etmiş ise de bilirkişi raporuna göre bu senedin sınırları 120 ada 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43 parsel sayılı taşınmazları değil, 120 ada 61 ve 62 parsel sayılı taşınmazları kapsadığı, dolayısıyla taksim olgusu kabul edişmiş ise de dava konusu 120 ada 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43 parsel sayılı taşınmazların sadece ... mirasçılarına değil ... ...'in tüm mirasçılarına ait olduğu kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle,
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile,
1- Antalya ili, Akseki ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 120 ada 61 ve 62 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulü ile, Antalya ili, Akseki ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 120 ada 61 ve 62 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile, ... mirasçıları adına, ...'in Akseki Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/441 Esas 2011/497 Karar sayılı veraset ilamındaki payı oranında tapuya kayıt ve tesciline,
2- Antalya ili, Akseki ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 120 ada 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine,
3- Asli müdahil yönünden davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz nedenleri
1. Davalı ... mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde özetle: vekillerine gerekçeli kararın tebliğ edilmediğini, tebligatın usülsüz olduğunu, 8. Hukuk Dairesi ilamında harici satım senedinin davacı lehine delil olmasının mümkün olmadığını belirtildiğini, dolayısıyla 61 ve 62 parsel yönünden davacının davasını ispatlayamadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, 18.05.1967 tarihli men kararının 37....43 parselleri kapsadığı ... ...’in 10 yıl önce oğlu ...’e sattığını söylediği, men kararı ve satış senedinin bu parselleri kapsadığını, yine tanık olarak dinlenen ... ...'in beyanlarında satışı yapılan taşınmazların 37....43 parselleri kapsadığının belirtildiği, müdahil ...'in de beyanlarının bu doğrultuda olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1. Çekişmeli 120 ada 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 61 ve 62 parsel sayılı taşınmazlar 257, 258 nolu tahrir kaydı ile ... ve ... ... adına 24.10.1990 tarihinde tespit, 15.06.1993 tarihinde hükmen tescil edilmiştir.
2. (IV/B.) numaralı paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak 120 ada 61 ve 62 parsel sayılı taşınmazlar hakkında yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Davacıların temyiz istemine gelince, Mahkemece, çekişmeli 120 ada 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma yetersizdir. Davacı taraf, çekişmeli taşınmazları taksim sonucu ... ...’e, ... ... tarafından da oğlu davacıların murisi ...’e satıldığını iddia etmiş olup, mahkemece davacı tarafın dayanmış olduğu 5917 sayılı kanun gereğince verilen 18.04.1967 tarihli kaymakamlık kararı ile ekinde bulunan tetkik tutanağı keşif mahallinde uygulanmamıştır. Çekişmeli taşınmazların taksim sonucunda ... ...’e düştüğü tartışmasızdır. Uyuşmazlık ... ...’in çocuklarının bu yerleri taksim edip etmedikleri, davacıların murisinin bu yerleri annesinden haricen satın alıp almadığı ve Kaymakamlık kararının hangi parsele uyduğu noktasında toplanmaktadır. Yerel mahkemece, bu konuda, yeterli araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilemez.
4. Hal böyle olunca sağlıklı sonuca varılabilmesi için mahkemece, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, 18.04.1967 tarihli kaymakamlık kararı uygulanarak, taşınmazları kapsayıp kapsamadığı belirlenmeli, kapsamında kalmıyorsa taksim sonucu ... ...’e düşen taşınmazlarda sağlığında nasıl tasarrufta bulunduğu, satıp satmadığı, satmış ise zilyetliğini sattığı kişiye devredip devretmediği, terekesinin taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise kime nerenin düştüğü ve zilyetliğinin bulunup bulunmadığı etraflıca sorulup, maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkiler giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
V. KARAR
1-Açıklanan sebeplerle;
Dosya içeriğine, çekişmeli 120 ada 61 ve 62 parsel sayılı taşınmazlar yönünden mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına ve davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 761,12 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,
2-Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden 120 ada 37, 38, 39, 40, 41, 42 ve 43 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise usul ve yasaya aykırı olan hükmün BOZULMASINA,
Peşin yatırılan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
06/02/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.