Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8040 E. 2023/3205 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasçılar arasında, bazı taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında diğer mirasçıların hakları gözetilmeden tespit ve tescil edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, mahkeme kararının hüküm fıkrasının hatalı düzenlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, tapu iptali ve tesciline karar verdiği taşınmazların tamamının davacı adına tesciline hükmederek diğer mirasçıların paylarını açıkta bırakması ve bir taşınmazla ilgili hüküm kurarken aynı hüküm fıkrasında dava dışı başka bir taşınmazın tapu kaydının iptaline karar vermesi, 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesine aykırı olduğu ve infazı kabil, doğru sicil oluşturmaya elverişli bir hüküm kurulmadığı gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

DAVA TARİHİ : 05.05.2009

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 09.05.2013 tarihli, 2013/3758 Esas, 2013/5167 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş; karar yasal süresi içerisinde davalılardan ... tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 06.06.2023 Salı günü saat 09:40’da Daireye gelmeleri için taraflara tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı. İncelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı ... vekili dava dilekçesinde; tarafların kök muris ...’ın mirasçıları olduğunu, dava konusu 206 ada 4; 321 ada 9, 23; 278 ada 26, 34 ve 38 parsel sayılı taşınmazlar kök muris ...’den gelmesine ve taşınmazlarda müvekkilinin de miras payı bulunmasına rağmen kadastro çalışmaları sırasında taşınmazların davalıların murisi adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kaydının müvekkilinin miras payı oranında iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Davacı vekili 12.04.2021 tarihinde yapılan keşifte, 206 ada 4 parsel sayılı taşınmaza yönelik davalarından kayıtsız ve şartsız olarak feragat ettiklerini beyan ederek, 321 ada 9 ve 23 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın da eldeki davadan tefrikine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalılardan ... ve ... müşterek cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların evveli itibariyle kök muris ...’e ait olmayıp, babaları ... ...’a ait olduğunu, davacının dava konusu taşınmazlarda hakkının bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.

2. Davalılardan ... ve ... müşterek cevap dilekçesinde; dava konusu 206 ada 4 parsel sayılı taşınmazın, tapu kaydı uyarınca murisleri ... ... adına tespit ve tescil edildiğini, diğer taşınmazların ise yine murisleri ... ... tarafından zilyet edilmesi sebebiyle adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazlarda davacının hakkının ve zilyetliğinin bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.

3. Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların tarafların kök murisi ...’den gelmediğini, taşınmazların müvekkillerinin murisi ... tarafından vefat edene kadar kullanıldığını, taşınmazların vergilerinin de ... tarafından ödendiğini, taşınmazlarda davacıların hakkının bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.01.2013 tarihli, 2009/37 Esas, 2013/1 Karar sayılı kararıyla; davanın tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, 24.03.2011 tarihinde işlemden kaldırılmasına karar verilen ve sonradan 07.04.2011 tarihinde yenilenen davanın, ilk yenilemeden sonra 03.05.2012 tarihinde ikinci kez takipsiz bırakıldığı, ilk yenilemeden sonra takipsiz bırakılan davanın 10.01.2013 tarihinde de takipsiz bırakıldığı anlaşıldığından, işbu davanın 10.01.2013 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar vermek gerektiği gerekçesiyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. İlk Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 09.05.2013 tarihli, 2013/3758 Esas, 2013/5167 Karar sayılı kararıyla; “Mahkemece, davacı Pempe Tantekin ve vekilinin mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadıkları ve dosyanın üçüncü kez takipsiz bırakıldığı gerekçesi ile HMK'nun 150. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı ve vekilinin davayı takip etmedikleri gerekçesi ile ilk kez 24.3.2011 tarihinde HUMK'nun 409. maddesi gereğince işlemden kaldırılan dosya, davacı vekilinin talebi neticesinde yenilenmiş, dava devam ederken, 3.5.2012 tarihinde aynı nedenle HMK'nun 150. maddesi uyarınca dosya ikinci kez işlemden kaldırılmıştır. Davacı tarafın ikinci kez yenileme talebinde bulunması ile dava kaldığı yerden devam etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan ve dosyanın üçüncü kez takipsiz bırakıldığı söylenen celse 10.01.2013 tarihli celsedir. Davanın, 8.11.2011 tarihli celsesinde duruşma günü ve saati 10.1.2013 günü saat 10:40 olarak belirlenmiştir. Hükme esas duruşma zaptı sonunda, duruşmanın 10.01.2013 saat 8:50:51'de yapıldığı şerhi altında hakim ve katibin imzası bulunmaktadır. Bundan başka, ilgili dosyanın UYAP kayıtlarının incelenmesinde davaya ait duruşma zaptının aynı gün saat 8:50 itibariyle açıldığı hususu sabittir. Hal böyle olunca, duruşmanın belirlenen saatten önce yapılması nedeni ile duruşmaya katılamayan davacı ve vekilinin duruşmayı takip etmediğinin kabulü isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

... Asliye Hukuk Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, Mahkemenin 28.06.2022 tarihli, 2014/63 Esas, 2022/639 Karar sayılı kararıyla; davanın tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, tarafların kök muris ...’ın mirasçıları olduğu, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu 278 ada 26, 34 ve 38 parsel sayılı taşınmazların evveli itibariyle kök muris ...’a ait olduğu ve murisin terekesi yöntemince taksim edilmediği için davacının da taşınmazlarda hakkının bulunduğu, bu nedenle söz konusu taşınmazlara ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, davacı vekilinin talebi üzerine 321 ada 9 ve 23 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davanın tefrikine karar vermek gerektiği, her ne kadar davacı vekilince 206 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davadan feragat edilmiş ise de, hüküm kurulurken bu parselin sehven unutulduğu gerekçesiyle,

Davanın kabulüne,

“1. Dava konusu 278 ada 26 parsel sayılı, 06.12.2021 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda toplamı 3.441,38 metrekarelik taşınmazın tapu kaydının iptali ile 246 ada 11 parsel sayılı taşınmazın davacı ... mirasçıları olan ...'a (1/28), ...'e (1/28), ...'e (1/28), ...'e (1/28), ...'e (1/28) ve ...'a (1/28) hissesi oranında tapuya kayıt ve tesciline;

2. Dava konusu 278 ada 34 parsel sayılı 06.12.2021 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda toplamı 10.604,47 metrekarelik taşınmazın tapu kaydının iptali ile 278 ada 34 parsel sayılı taşınmazın davacı ... mirasçıları olan ...'a (1/28), ...'e (1/28), ...'e (1/28), ...'e (1/28), ...'e (1/28) ve ...'a (1/28) hissesi oranında tapuya kayıt ve tesciline;

3. Dava konusu 278 ada 38 parsel sayılı 06.12.2021 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda toplamı 3.336,60 metrekarelik taşınmazın tapu kaydının iptali ile 278 ada 38 parsel sayılı taşınmazın davacı ... mirasçıları olan ...'a (1/28), ...'e (1/28), ...'e (1/28), ...'e (1/28), ...'e (1/28) ve ...'a (1/28) hissesi oranında tapuya kayıt ve tesciline;

4. Dava konusu 321 ada 9 ve 23 sayılı parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak açılan davanın, eldeki davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine” karar verilmiştir.

C. Tavzih Talebi

Yargılama sırasında vefat eden davacı ...’in mirasçıları vekili tavzih dilekçesinde özetle; Mahkemece tescil hükmü kurulurken müvekkili ... mirasçılarından ...’e sehven pay verilmediğini, ayrıca müvekkillerine verilmesi gereken pay oranı (1/14) olması gerekirken, pay oranının (1/28) olarak hesaplandığını ileri sürerek, hükmün tavzihine karar verilmesini istemiştir.

D. Tavzih Kararı

... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.08.2022 tarihli kararıyla; davacı vekilinin tavzih talebinin kabulüne, hükmün 1, 2 ve 3. fıkraları hüküm yerinden çıkarılarak yerine,

Davanın kabulüne,

1. Dava konusu 278 ada 26 parsel sayılı, 06.12.2021 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda toplamı 3.441,38 metrekarelik taşınmazın tapu kaydının iptali ile 246 ada 11 parsel sayılı taşınmazın davacı ... mirasçıları olan ...'a (1/14), ...'e (1/14), ...'e (1/14), ...'e (1/14), ...'e (1/14), ...'a (1/14) ve ...'e (1/14) hissesi oranında hissesi oranında tapuya kayıt ve tesciline;

2. Dava konusu 278 ada 34 parsel sayılı 06.12.2021 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda toplamı 10.604,47 metrekarelik taşınmazın tapu kaydının iptali ile 278 ada 34 parsel sayılı taşınmazın davacı ... mirasçıları olan ...'a (1/14), ...'e (1/14), ...'e (1/14), ...'e (1/14), ...'e (1/14), ...'a (1/14) ve ...'e (1/14) hissesi oranında hissesi oranında tapuya kayıt ve tesciline;

3. Dava konusu 278 ada 38 parsel sayılı 06.12.2021 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda toplamı 3.336,60 metrekarelik taşınmazın tapu kaydının iptali ile 278 ada 38 parsel sayılı taşınmazın davacı ... mirasçıları olan ...'a (1/14), ...'e (1/14), ...'e (1/14), ...'e (1/14), ...'e (1/14), ...'a (1/14) ve ...'e (1/14) hissesi oranında hissesi oranında tapuya kayıt ve tesciline” yazılmak suretiyle tavzihine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalılardan ... tarafından duruşma istekli olarak temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahallinde yapılan keşifte dinlenen tanığa muvafakatlerinin olmadığını belirttikleri halde tanığın dinlenildiğini, yine mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarının hakim tarafından not alındığını, bilahare bu notların Mahkeme kalemine gelince bilgisayar ortamına aktarıldığını ancak bu aktarımın doğru şekilde yapılmadığını, Türkçe bilmeyen yerel bilirkişi ve tanıkların beyanları tercüman vasıtasıyla alındığı halde, bu hususun da zapta geçirilmediğini, taşınmazların değerinin de emsal araştırması yapılmadan belirlendiğini, dava konusu taşınmazların ölene kadar murisi ... tarafından kullanıldığını, esasında halası olan davacının da dava konusu taşınmazların ...’e ait olduğunu bildiğini, taşınmazlarda miras payı olsa dahi kardeşi ... lehine hakkından feragat ettiğini ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun;

a) 190/1. maddesi; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”

b) 297/2. maddesi; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”

4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun;

a) 6. maddesi; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.

b) 640/1. maddesi; “Birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.”

c) 640/2. maddesi; “Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.” hükmünü içermektedir.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucunda ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu 321 ada 9 parsel sayılı 2.893,99 metrekare ve 321 ada 23 parsel sayılı 1.036,94 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... oğlu ... ... adına; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu 278 ada 26 parsel sayılı 3.441,80 metrekare, 278 ada 34 parsel sayılı 10.604,47 metrekare ve 278 ada 38 parsel sayılı 3.336,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... oğlu ... ... adına; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu 206 ada 4 parsel sayılı 537,87 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle ... oğlu ... ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Dava konusu 206 ada 4 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; hakim, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesi uyarınca, infazı kabil ve doğru sicil oluşturmaya elverişli hüküm kurmakla yükümlü olduğu gibi, davaya konu taşınmazlar hakkında olumlu veya olumsuz bir karar vermekle de yükümlüdür. Mahkemece dava konusu olduğu halde, 206 ada 4 parsel sayılı taşınmaz hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamış olması isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

3. Dava konusu 278 ada 26, 34 ve 38 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, hakim 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesi uyarınca, infazı kabil ve doğru sicil oluşturmaya elverişli hüküm kurmakla yükümlü olduğu halde, dava konusu taşınmazların tapu kaydının tamamen iptali ile yalnızca davacılar adına tescil hükmü kurularak, kalan payların açıkta bırakılması ve 278 ada 26 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak hüküm kuruluken aynı hüküm fıkrası içerisinde dava dışı 246 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı ...’nun sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı ...’nun yerinde görülen diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.