Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8254 E. 2024/666 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz satışlarının muris muvazaası olup olmadığı, tapu iptali ve tescil veya tenkis taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın davacı mirasçılardan mal kaçırma veya saklı paylarını ihlal kastı ile hareket ettiğinin ispatlanamaması ve davaya konu taşınmazların dava tarihinde üçüncü kişiler adına kayıtlı olması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2359 E., 2022/1884 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/1028 E., 2021/101 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil ve tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; mirasbırakan ...'nın maliki olduğu 506 parsel sayılı taşınmazı torunu ...'ya devrettiğini, ...'ın işlem tarihinde yaşının küçük olup ailesinin alım gücünün bulunmadığını, mirasbırakanın yine 109 ada 25 parsel sayılı taşınmazı damadının dayısının eşi olan ...'na devrettiğini, ... ve eşinin de taşınmazı satın alacak ekonomik güçlerinin bulunmadığını, taşınmazın daha sonra mirasbırakanın kızı ...’ye devredildiğini, yine mirasbırakana ait 109 ada 35 Parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanın oğlunun bacanağı olan ...’e, daha sonra ise mirasbırakanın torununa devredildiğini, tüm devirlerin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını ve satış bedellerinin düşük olduğunu ileri sürerek taşınmazların tapularının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tescilini, bu mümkün olmadığı takdirde tenkisi ile şimdilik 5.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.

Davacı vekili 26.02.2021 tarihli dilekçe ile; dava değerini 692.515,77 TL’ye yükselterek taşınmazların iyi niyetli 3. kişiler adına olması nedeniyle davaya tazminat davası olarak devam edileceğini, bu nedenle davaya konu taşınmazların dava tarihindeki değerleri üzerinden davacıların miras payına tekabül edilen değerler dikkate alınarak davalı ...'tan 274.820,00 TL’nin; davalı ...'dan 164.505,77 TL’nin; davalı ...'dan 253.190,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle; mirasbırakanın torunlarının saygısızlığı nedeniyle kırılarak taşınmazları satışa çıkardığını, davalıların bedel ödeyerek taşınmazları satın aldıklarını, davalı ...’in 35 parsel sayılı taşınmazı 6 yıl kullandıktan sonra baba yadigarı olduğundan bahisle satın almak isteyen ...’in oğlu ...’e bedeli karşılığında devrettiğini, davalı ...’nin ise eşinin emekli olması ve kendisine miras kalması nedeniyle taşınmazı alım gücünün bulunduğunu, bu davalının da taşınmaz üzerinde 7 sene tasarrufta bulunduğunu, taşınmazların üçüncü kişiler adına kayıtlı bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

2.Davalılar ..., ..., ..., ..., ... vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazların davalılar adına kayıtlı bulunmadığını, bir kısım davalıların satış işlemlerine hiç taraf olmadığını, satışların gerçek olduğunu, davacıların babası ... ile tartışmalar yaşayan mirasbırakanın öfkelenerek tüm tarlalarını satışa çıkardığını, davacıların da ölümünden önceki 10 yılda mirasbırakanı görmediklerini, 25 ve 35 parsel sayılı taşınmazların satıldığını öğrenen ...’in kalan son taşınmazın en azından kendilerine satılması hususunda ricacı olduğunu, bedelin mirasbırakana ... tarafından ödendiğini, mirasbırakanın aldığı bedelle umreye gittiğini, kalan parayı cami inşası için bağışladığını, yine 35 parsel sayılı taşınmazın ...’den satın alınması için davalı ... tarafından bedel ödendiğini, bu bedel için 15 gün önce başka bir taşınmazının satıldığını, davalı ...’nin de yine taşınmazı bedel karşılığında satın aldığını, mirasbırakanın kendi kardeşleri ile yaptığı 1996 tarihli taksimde kendisine verilen 147 ada 3 parsel (imar uygulaması ile 737 ada 3 parsel) sayılı taşınmazı taksimden bir gün sonra davacıların babasına devrettiğini, ayrıca mirasbırakanın temlik dışı 737 ada 11 parsel sayılı taşınmazının da bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu taşınmazların dava tarihinde dava dışı şahıslar adına kayıtlı olduğu, davacılar vekili tazminat talebinde bulunmuş ise de dava dilekçesinde terditli olarak tazminat talep edilmediği, bu talebin ıslah suretiyle de yapılmadığı, dava tarihinden önce devredilen taşınmazların HMK’nın 125 inci maddesi kapsamında da olmadığı gerekçesiyle davacının tapu iptali ve tescil talebinin pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, düzenlenen bilirkişi raporuna göre ise davacıların saklı payının ihlal edilmediği gerekçesiyle tenkis talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda denkleştirme yapıldığı belirtildiğini, ancak ne şekilde olduğunun açıklanmadığını, anılan bilirkişi raporunda da davaya konu taşınmazların devirlerinin ivaz karşılığı yapılmadığının tespit edildiğini, buna göre nispi muvazaanın sabit olduğunu, muvazaalı işlemlerin yasal mirasçılara değil üçüncü kişilere yapıldığını ve mal kaçırma amacının sabit olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmazların davalılar adına kayıtlı olmadığı, taşınmazların 1998 ve bir tanesinin ise 2001 yılında devredildiği, mirasbırakanın ölüm tarihinin 05.01.2016 olduğu, davacı tanıkları mirasbırakanın davacıların annesi ve davacılarla arasının iyi olmadığını bu nedenle taşınmazların devredildiğini iddia etmiş iseler de davacıların babasına da bir taşınmaz bırakıldığı, diğer mirasçı çocuklarına ve yakınlarına dolaylı olarak taşınmaz bırakıldığı, mirasbırakanın mal kaçırma kastının olmadığı, davacıların mirasbırakanına bırakılan taşınmazın değerinin de diğerlerinden çok düşük olmadığı, mirasbırakanın davacı mirasçılarından mal kaçırma veya saklı paylarını ihlal kastı ile hareket ettiğinin ispatlanamadığı, davanın bu nedenle reddedilmesi gerektiği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki hususları tekrarlamıştır.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, bu mümkün olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190 ıncı maddesi; Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyanın incelenmesinden; mirasbırakan ...’nın 05.01.2016 tarihinde öldüğü ve geriye mirasçı olarak davacıların mirasbırakanı ... ile davalılar ...,...,...’yi bıraktığı, davaya konu 109 ada 25 parsel sayılı taşınmazın 02.06.1998 tarihinde mirasbırakan tarafından davalı ...’na daha sonra 24.05.2005 tarihinde mirasbırakanın kızı ...’a satıldığı; davaya konu 109 ada 35 parsel sayılı taşınmazın 02.06.1998 tarihinde davalı ...’e, daha sonra 17.06.2004 tarihinde mirasbırakanın torunu ...’ya satıldığı; davaya konu 506 parsel sayılı taşınmazın ise 22.06.2001 tarihinde mirasbırakanın torunu ...’ya satıldığı; bu satışları müteakiben yapılan muhtelif satışlar nedeniyle davaya konu taşınmazların dava dışı 3 üncü kişiler adına kayıtlı bulunduğu, mirasbırakan adına temlik dışı 737 ada 11 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu, ayrıca eski 149 ada 3 parsel (yeni 737 ada 3 parsel) sayılı taşınmazın 1996 yılında davacıların mirasbırakanı ...’e satış yoluyla devredildiği tespit edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...