"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Fatsa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde, dava konusu 175 ada 7 parsel sayılı taşınmazı babasının ölünceye kadar bakma akdi ile kendisine devrettiğini, davalı ...’ın eşi olan kardeşi ... tarafından taşınmazı vermesi için darp edildiğini, bu hususta ceza davasına konu olduğunu, bunun üzerine taşınmazı babasına devretmesi için ...’i vekil tayin ettiğini, babası ölünce fındık destek parası almak istediğinde taşınmazın babası adına kayıtlı olmayıp ...’in taşınmazı eşi olan Nurhan’a temlik ettiğini öğrendiğini, kendisine bedel ödenmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, aşamada Mahkemece verilen karar üzerine vekil ...'in davaya dahil edilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde, davacının ...’a bakım yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bunun üzerine eşinin babasına bakacağını belirterek taşınmazın kendilerine devredilmesini istediğini, bunun için de davacının ...’i vekil tayin ettiğini, devir nedeniyle belirli bir miktar para ödendiğini, davacının devirden haberi olduğunu, davacı bakım yükümlülüğünü yerine getirmediği için davacı adına tescil olmaması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., davalı ... ile aynı doğrultuda cevaplarını sunmuş, taşınmaz için davacıya 70.000,00 TL ödeme yapıldığını, tapuda değerin düşük gösterildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; temlikin, vekil eden davacı ...’un bilgisi ve rızası dâhilinde gerçekleşmediği, taşınmazın temlik günündeki gerçek değeri ile akit tablosunda belirtilen satış bedelinin çok altında bir bedel ile davalı eş ... tarafından davalı eşi ...’a satıldığı, vekil eden ...’un yararı ile bağdaşmayacak şekilde karı-koca olan davalıların işbirliği içinde hareket ettikleri, taşınmazın satış bedelinin davacı vekil eden ...’a ödenmediği ve davalıların taşınmazı satın alabilecek alım güçleri olduğunu ispatlayamadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; kararı kabul etmediğini, davacı tarafın babasına bakmadığını, devir için gerekli ne iş varsa yapması için eşi ...'in davacının rızası ile vekil tayin edildiğini, baskılarla ve araya başkalarının sokulması suretiyle davacı üzerinde baskı kurulduğu şeklindeki iddiaların ve vekaletin kötüye kullanılması gibi bir durumun asla söz konusu olmadığını, eldeki davanın hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olduğunu, herhangi bir irade fesadı hali de bulunmadığını, tapuya ... ilkesi uyarınca yapılan iktisadın geçerli olduğunun kabulü gerektiğini, yargılama aşamasında yapılan keşif sonucu aldırılan bilirkişi raporlarına karşı ayrıntılı olarak itiraz ettiklerini, mahkemece itirazlarının değerlendirilmediğini, eksik incelemeyle hüküm kurulduğunu, davacı lehine takdir olunan vekalet ücreti hesaplamasının da hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kabulüne karar verilmesinde ve hükmün fer'ilerinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle, davacının babasına bakmadığını kabul ederek taşınmazın devir işlemleri için kardeşi ...'i vekil tayin ettiğini, vekaletnameyi kendi rızası ile verdiğini, herhangi bir zorlama veya irade fesadı hali olmadığını, eldeki davanın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, vekalet ücretinin fazla hesaplandığını, mahkemenin ve Bölge Adliye Mahkemesinin ayrı ayrı harca hükmetmesinin hak arama hürriyeti ile bağdaşmadığını, istinaf nedenlerinin değerlendirilmediğini, kararın gerekçeli olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506 ncı maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan ... sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.
Mecburi dava arkadaşlığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 59 uncu maddesinde "Maddi hukuka göre, bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi gereken hâllerde, mecburi dava arkadaşlığı vardır." şeklinde düzenlenilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekili temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Bilindiği üzere, 6100 sayılı Kanun'un 59 uncu maddesine göre, ilgililerden birinin davalı olarak gösterilmemesi halinde davaya devam edilmesinin mümkün olmadığı hallerde mecburi dava arkadaşlığından bahsedilebilir. Öte yandan, tapu iptal-tescil davaları kural olarak kayıt maliki aleyhine açılır. Somut olayda, dava vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olup kayıt maliki Nurhan'a yöneltilerek dava açıldığından vekilin yer almadığı davanın devamında bir engel bulunmamaktadır. Mahkemece, 28.01.2021 tarihli celsede vekil ...'in dava dahil edilmesi için davacı tarafa süre verilmiş olması doğru değil ise de taraflarca bu husus temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 8.300,65 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.01.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.