Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8597 E. 2024/588 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında veya ölümünden sonra terekesinin taksim edilip edilmediği ve dava konusu taşınmazın davacıların mirasbırakanına verilip verilmediği hususunda tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece mirasbırakanın terekesinin paylaşılıp paylaşılmadığı hususunun yeterince araştırılmaması, davacıların tespite itiraz dilekçelerinin getirtilmemesi, tanık beyanlarının çelişkili olması ve kadastro tespit tutanağında muhtar olarak imzası bulunan kişi ile tanığın aynı kişi olup olmadığının tespit edilmemesi gibi eksik incelemelerle yetinilmesi nedeniyle, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/758 E., 2022/1168 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul Kısmen Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Şebinkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/52 E., 2022/22 K.

Taraflar arasında görülen tapu ipt... ve tescil istekli davada İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince tereke temsilcisinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiştir.

Karar, tereke temsilcisi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; Giresun İli ... İlçesi, ... Köyü 101 ada 28 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tespit edildiğini, ancak taşınmazın davacıların mirasbırakanı ... 'ten intikal ettiğini, tespitin hatalı olduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının ipt... ile davacıların miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini talep etmiş, 09.06.2020 tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmazın mirasbırakan ... terekesine döndürülmesi için dava açıldığını belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalı ...; taşınmazın kendi mirasbırakanı ...’e ait olduğunu, bu taşınmazın daha öncesinde davacılar ile ortak mirasbırakanları olan ...'ten geldiğini, ölümünden sonra taşınmazın mirasbırakanı ...’e kaldığını, 1998 yılında ölümünden sonra da kendisi tarafından kullanıldığını, davacılardan ...’ün aynı taşınmaz ile ilgili kadastro tespitine itiraz davası açtığını ve itirazın reddedildiğini, aynı konuya ilişkin kesin hüküm olduğunu belirterek davanın reddinin istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI/BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21.03.2019 tarih, 2017/260 esas, 2019/103 karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazın kadastro öncesinde 20 yılı şakın süre ile davasız aralıksız m...k olma iradesi ile ... Bölük tarafından kullanıldığı ve ölümü ile mirasçılarına intikal ettiği, mirasçılar arasında ise bir rızai taksim olmadığı, kazandırıcı zamanaşımı ile zilyetlik koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 20.03.2020 tarih, 2019/2400 esas, 2020/516 karar sayılı kararı ile; davacı tarafa dava dilekçesindeki talepleri açıklattırılarak mirasbırakan ...'den gelen miras payı talebinde mi bulundukları, yoksa taşınmazın ... terekesine döndürülmesini mi talep ettikleri sorulup sonucuna göre aktif dava ehliyetinin değerlendirilmesi, aktif dava ehliyeti bulunduğu veya tamamlandığı takdirde, mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, taşınmazları iyi bilen kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişi katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, çekişmeli taşınmazın tespit tarihi öncesinde kimin, ne kadar süreden beri kullanımında olduğu, ortak mirasbırakan ... 'dan kalıp kalmadığı, ortak mirasbırakan ...'ın sağlığında çekişmeli taşınmazı davacıların mirasbırakanı ...'e bağış, satış vs. gibi bir hukuki nedenle devredip etmediği, devretmiş ise zilyetliğini de teslim edip etmediği, taşınmazı kimin hangi tarihten bu yana nasıl kullandığı, devirden sonra taşınmazı kök mirasbırakan ...'ın mı yoksa davacıların mirasbırakanı ...'in mi kullandığı, mirasçıların terekeyi usulüne uygun şekilde taksim edip etmedikleri, taksime tabi tutulmuş ise taşınmazın kime isabet ettiği hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması gerektiği gerekçesi ile davalıların istinaf başvurusu kabul edilerek HMK'nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmış; İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; kök mirasbırakan ...’ün sağlığında usulüne uygun yaptığı paylaşımın bulunmadığı, yine ölümünden sonra da mirasçıları arasında usulüne uygun yapılmış taksimin bulunmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tereke temsilcisi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Tereke temsilcisi vekili istinaf dilekçesinde özetle; kök mirasbırakan ...’ün sağlığında taşınmazlarının çocukları arasında paylaştırdığını, paylaşım sonucu ... Bölük ve ...’ün kendilerine isabet eden yerleri kullandığını, böyle bir paylaşım yapılmadığı kabul edilerek hatalı karar verildiğini, davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olduğunu, her bir davacı yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirtip, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre taşınmazın tarafların ortak mirasbırakanı ...'ten kaldığının anlaşılmasına, ...'ın terekesinden taksim, bağış vs. şeklinde bir hukuki nedenle davacıların mirasbırakanı ...'e kaldığının ispatlanamamasına, davacıların kök mirasbırakan ...'dan kalan 1/2 miras payından fazlasını ispat edemedikleri gerekçesi ile tereke temsilcisi vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tereke temsilcisi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Tereke temsilcisi vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu ipt... ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 15 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’ün 12.05.1961 tarihinde öldüğü, geride oğulları ... ile ...’in mirasçı olarak kaldığı, ...'in 2003 yılında ölümü üzerine geride davacılar ..., ...,..., ..., ..., ..., ...m ile dava dışı ... ve ...'in; ...’in 1998 yılında ölümü üzerine geride davalılar ... ve ...’nın mirasçı olarak kaldığı; dava konusu Giresun ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 28 parsel sayılı taşınmazın senetsizden, intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile ... ve ... Bölük tasarrufunda iken ölümleri üzerine geride kalan mirasçıları adına 05.02.2008 tarihinde tespit edildiği, tespite davacılardan... ve ...’in itiraz etmesi üzerine komisyon kararı ile taşınmazın taksim sonucunda ... mirasçıları adına tespit edildiği, tespitin 05.02.2008 tarihinde kesinleştiği, aşamada Şebinkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/172 Esas sayılı kararı ile ... Bölük terekesine ...’ün tereke temsilcisi olarak atandığı anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Somut olaya gelince; eldeki davada uyuşmazlık, mirasbırakan ...’ün sağlığında ya da öldükten sonra terekesinin taksim edilip edilmediği ve dava konusu taşınmazın davacıların mirasbırakanı ... ’e verilip verilmediği noktasındadır. Mahkemece mirasbırakan ...’ün terekesinin paylaşıma konu olup olmadığı yöntemince araştırılmamış olup kadastro tespiti ile taşınmazın ... ve ... mirasçıları adına tespit edildiği ancak tespite davacılardan... ve ... tarafından itiraz edilmesi üzerine taşınmazın komisyon kararı ile davalılar adına tespit edildiği dikkate alındığında, anılan davacıların tespite itiraz dilekçeleri getirtilmeden karar verildiği; diğer taraftan, ilk keşifte davacı tanığı olarak dinlenen ...dava konusu taşınmazın ...’e ait olduğunu, mirasbırakanın sağlığında oğulları ... ve ... arasında taşınmazlarını paylaştırdığını, dava konusu taşınmazın da davacıların mirasbırakanı ...’e isabet ettiğini, ikinci keşifte aynı tanığın davalıların mirasbırakanı ...’e evden ayrılınca mirasbırakan ...’ın dava dışı 4-5 parça yer ile dava konusu taşınmazı vermek istediğini, ...’in dava konusu taşınmazı kabul etmeyip yerine 102 ada 10 parseli aldığını, kalan taşınmazlar ile dava konusu taşınmazın da davacıların mirasbırakanı ... tarafından kullanıldığını, mirasbırakan ...’ın oğlu ...’e ayrıca taşınmaz verip vermediğini bilmediğini, ilk keşifte mirasbırakan ...’ın paylaştırma yaptığını belirtmiş ise de bu paylaşımın kullanıma ilişkin olduğunu ifade ettiği ancak kadastro tespit tutanağında muhtar olarak imzası bulunan ...ile anılan tanığın aynı kişiler olup olmadığının netleştirilmediği, aynı kişi olduğunun tespiti h...nde ise taşınmazın kadastro tespiti sonrasında yapılan itiraz üzerine hangi sebeplerle davalılar adına taşınmazın tespit edildiği hususun sorulmadığı anlaşılmaktadır.

4. Hal böyle olunca, öncelikle davacılardan... ve ... tarafından dava konusu taşınmazın tespitine itiraza ilişkin dilekçelerinin getirtilmesi, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraflarca bildirilen tüm tanıklar ile özellike davacı tanığı ...huzuruyla yeniden keşif yapılması, keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından mirasbırakan ...’ten intikal eden taşınmazların ne şekilde ... ve ... adına tespit edildiğinin sorulması, taksimin ne zaman yapıldığı, çekişmeli taşınmazların taksime konu olup olmadığı, taksim varsa kime düştüğü, taksimde her bir mirasçıya yer verilip verilmediği, taksimden sonra taşınmazları kimin kullandığının maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, taksime dair beyanların, mirasbırakan ...’e ait olup komisyon kararı ile davacı ve davalılar adına ayrı ayrı tespit edilen taşınmazlara ait tutanaklar ile denetlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Tereke temsilcisi vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.