"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, ... .... İcra Müdürlüğünün 2013/1617 E., ve ... 18. İcra Müdürlüğünün 2013/525 Talimat sayılı takip dosyaları ile haklarında icra takibi başlatıldığını, bahse konu icra takip dosyalarında gönderilen icra emri, kıymet takdiri raporu ve satış ilanının usulsüz olarak taraflarına tebliğ edildiğini, davacı ...’in 2013 yılından bu yana ikametgah adresinin "... Mahallesi, ... Sokak ... Blok ... ... ..." olmasına rağmen, tebligatların başka adrese çıkartıldığını, bu şekilde takibin kesinleştiğini ve ... parsel sayılı taşınmazdaki ... no'lu bağımsız bölümün davalı banka lehine ihale edilerek tescil işleminin sağlandığını, bu şekilde oluşan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adlarına tescile karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmazın ... 18. İcra Müdürlüğünün 2013/525 Talimat sayılı dosyasında kendilerine ihale edildiğini, ihalenin feshi için davacılar tarafından ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/1342 E., 2014/208 K. sayılı dosyasında dava açtıklarını, Mahkemece tebligatlarda usulsüzlük olmadığı, ihalenin usulüne uygun olarak tamamlandığı gerekçesiyle talebin reddine karar verildiğini ve buna ilişkin kararın derecattan geçerek kesinleştiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 21/06/2018 tarihli ve 2015/127 E., 2018/293 K. sayılı kararıyla; tebligatların usulüne uygun olarak yapıldığı, ihalenin feshini gerektirir bir durumun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; tebligatların usulüne uygun olarak yapılmadığını, bu şekilde sürecin tamamlandığını, davacılardan ... adına çıkartılan tebligatın aynı çatı altında ikamet etmediği yeğeni Yeliz İlkbahar’a yapıldığını, yapılan işlemlerden davacıların çok sonra haberdar olduklarını belirterek, İlk Derece Mahkemesine ait hükmün kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesinin 14/12/2021 tarihli ve 2021/845 E., 2021/1929 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın 06/.../2010 tarihinde satış ve ipotek yoluyla davacı ... adına tescil edildiği, daha sonra taşınmazı 14/01/2013 tarihinde davacı ...'ya devrettiği, taşınmaz üzerinde davalı ... A.Ş adına 160.000,00 TL bedelli ipotek bulunduğu, davalının davacılar aleyhine ... .... İcra Müdürlüğünün 2013/1617 Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığı, takip sonucunda taşınmazın ihale ile davalıya satıldığı ve 02/04/2015 tarihinde davalı adına tescil edildiği, alınan bilirkişi raporunda taşınmazın eldeki dava tarihi itibarıyla değerinin 170.000,00 TL olduğunun belirtildiği, bunun ipotek borcu ile uyumlu olduğu, davacı ...'ın ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/1342 Esas ve 2014/208 Karar sayılı dosyasında taşınmaz için yapılan ihalenin feshi talepli dava açtığı, bu davada ihalenin feshi için ileri sürdüğü iddiaların eldeki dava ile aynı olduğu, Mahkemenin davanın reddine karar verdiği ve kararın Yargıtay incelemesi sonucunda kesinleştiği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; İcra İflas Kanunu’nun 134. maddesi uyarınca ihalenin usulsüzlüğünden bahisle feshi istenebileceği gibi, ihale sonucu edinilen taşınmazın mülkiyetine dayalı tescilin yolsuz olduğu ileri sürülerek iptal tescil davası açılmasında bir engel bulunmadığını, İcra Mahkemesince ihalenin feshine ilişkin verilen kararın maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğini, yolsuz tescile dayalı genel Mahkemelerde her zaman iptal tescil davasının açılabileceğini belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." düzenlemelerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
3.3. Değerlendirme
Kararın (III.) numaralı paragrafında İlk Derece Mahkemesinin, (IV/3.) numaralı paragrafta Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeleri yerinde bulunmakla; Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) paragrafta yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 13/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.