"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/264 E., 2021/1287 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/84 E., 2020/26 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, dava konusu ... ili, ...ilçesi,... köyü 146 ada 18 parsel sayılı taşınmazın kök mirasbırakanları olan dedesi ...'a ait olduğunu, mirasçılar arasında taksim yapılmadığı halde amcası Mevlüt adına tescil edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile mirasbırakanları ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ..., dava konusu taşınmazın mirasbırakan ...'dan kaldığını, ancak davacının bir hakkı bulunmadığını, mirasbırakanın vefatından sonra tüm mirasçıların bir araya gelerek terekesini paylaştıklarını, davacının babası Harun'a da 146 ada 39 parsel sayılı taşınmazın düştüğünü ve kadastro sırasında adına tespit edildiğini, kök mirasbırakanın 4 çocuğunun olduğunu, her bir çocuğun paylaşımda istediği taşınmazı aldığını, bir kısım taşınmazların ise ortak bırakılarak tüm mirasçılar adına yazıldığını, davacının ancak kendi payına ilişkin talepte bulunabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ..., davanın reddini savunmuş, diğer davalılar savunma getirmemişlerdir.
3. Davalı ..., duruşma sırasında davanın kabulüne karar verilmesi yönünde beyanda bulunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, mirasçılar arasında görülen davaların miras payına ilişkin açılacağı, 3. kişiye karşı açılan davaların aksine mirasçılar arası görülen davalarda davacı tarafın tek başına taşınmazların terekeye dönmesini isteyemeyeceği, yalnızca kendi payını isteyebileceği, dava konusu yerin kök mirasbırakan ...'a ait olduğu hususunda taraflar arasında niza bulunmadığı, ancak mirasbırakanın sağlığında yaptığı taksim sonucu tereke malı olmaktan çıktığı, paylaştırmanın geçerli kabul edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın kök mirasbırakandan intikal edip terekeye dahil olması nedeni ile mirasçılardan bir kısmının muvafakatname sunarak taşınmazın tüm mirasçılar adına tescilini talep ettiklerini, Mahkemece yapılan değerlendirmenin iştirak halinde mülkiyete dair hukuki düzenlemelere aykırı olduğunu, hem davacının hem de muvafakatname ile davaya katılanların miras haklarının zayi olduğunu, dava konusu taşınmazdan hiç ayrılmayan davacının babası Harun Özan'ın hakkının korunmadığını, babasının 1/2'lik kısımda zilyetliği ve her halükarda davacının babadan kalan miras hakkının bulunduğunu, delillerinin toplanmadığını bildirerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kök mirasbırakanın sağlığında bir kısım taşınmazlarını iki erkek çocuğu olan davacı mirasbırakanı Harun ile davalılar mirasbırakanı olan Mevlüt'e paylaştırdığı, bu paylaşımın bilirkişi ve tanık beyanları ile de desteklendiği, yine dava konusu taşınmazın kuzey kısmında bulunan ve bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen kısım içinde bulunan evin de kök mirasbırakan tarafından iki oğluna verildiği, evin davacı ve davalılar mirasbırakanları tarafından bir süre ortak kullanıldığı, böylece 1973 yılında vefat eden kök mirasbırakanın sağlığında bu taşınmazı ve evi tarafların mirasbırakanlarına vermesi ile taşınmazın terekesinden çıktığı, ancak davacı tarafça ısrarla taksim kabul edilmeyerek taşınmazın kök mirasbırakandan intikal ettiğinin ileri sürüldüğü, davacı tarafın yargılama sırasında A harfi ile gösterilen bölüm yönünden de taksime dayanmadığı, ancak taşınmazın tereke malı olmadığı kanıtlandığına göre mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, tüm mirasçıların bir araya gelerek usulüne uygun taksim yaptığı hususunun kanıtlanmadığını, taşınmazın mirasbırakanın terekesinde olduğunu, mirasbırakan tarafından paylaştırılmadığını, baba evinde yaşamı boyunca sürekli oturan kişinin davacının babası olduğunu, kız kardeşlerin köyde bulunduklarında baba evinde ikamet ettiklerini, davalıların mirasbırakanının ise taşınmazdan ayrıldığını, davalıların 5. celsedeki "dava konusu taşınmazın dedelerine ait olup tüm mirasçıların hakkı olduğuna" dair beyanlarının ve davalı ...'un kabul beyanının hüküm kurulurken dikkate alınmadığını, bu beyanların taksim olmadığını gösterdiğini, istinaf nedenlerinin incelenmediğini, tespit bilirkişisi ve mahalli bilirkişi Ramazan Argın’ı dinletme taleplerinin Mahkemece gerekçesiz olarak reddedildiğini bildirerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucu, dava konusu ... ili, ...ilçesi,...köy köyü, 146 ada 18 parsel sayılı 1.487,01 m2 yüzölçümlü, ahşap iki katlı ev ve bahçe vasıflı taşınmazın irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalıların mirasbırakanı ... adına tespit edildiği, tespitinin 01.04.2008 tarihinde kesinleşmesi ile ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup özellikle, ... mirasçıları olan davalılar arasında iştirak halinde mülkiyet hükümleri uygulanacağından davalı mirasçılardan ...'un duruşma sırasında davanın kabulüne karar verilmesi yönündeki beyanına değer atfedilemeyeceği gözetilmek suretiyle davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR:
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 210,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.