Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1107 E. 2023/1531 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın davalıya yaptığı taşınmaz devrinin muvazaalı olup olmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, mirasbırakanın diğer mirasçılarına herhangi bir taşınmaz vermemiş olması, davalıya devredilen taşınmazların uzun süredir davalı tarafından kullanılıyor olması, davalı ile mirasbırakan arasındaki yakın akrabalık ilişkisi ve diğer mirasçının beyanlarındaki çelişkiler gibi hususlar gözetilerek, taşınmaz devrinin muvazaalı olduğuna ve davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabulüne yönelik direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

KARAR : Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : İslahiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, tazminat davasından dolayı

yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin hükmü ortadan kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... ve ... vekilleri ile davalı ... tarafından temyiz edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ...’un temyiz isteği yönünden süresi içerisinde temyiz giderlerinin yatırmadığı gerekçesiyle 09.12.2021 tarihli ek karar ile temyiz talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş, anılan ek karar davalı ... tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakan anneleri ...’in 321 ada 2 ve 3 parsel ile 152 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını davalı ...’a satış suretiyle devrettiğini, ... ...’ın da temlik aldığı payları mirasbırakanın oğlu olan davalı ...’e devrettiğini, ...’in eşi ile arasının bozulması nedeniyle açılacak olası boşanma davasında tazminat haklarını etkisiz bırakmak amacıyla taşınmazları muvazaalı olarak yeğeni olan diğer davalı ...’e devrettiğini, mirasbırakan tarafından yapılan devirlerin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı muvazaalı olduğunu ileri sürerek, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, mümkün olmaması halinde miras payları oranında bedele hükmedilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

1.Davalı ..., taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığını,ancak Mersin ilinde çalışması nedeniyle taşınmazları kullanamadığı ve ilgilenemediği için satmaya karar verdiğini, kendisi ile aynı işyerinde çalışan davalı ...’in de taşınmazları satın almak istemesi üzerine ona devrettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ..., mirasbırakanın 5 adet bağ vasıflı taşınmazını satarak davacıların ve dava dışı kardeşi ...’in evlilik masraflarını karşılayarak ev eşyalarını aldığını, mirasbırakanın kanser hastası olup bir çok rahatsızlığı bulunduğunu,ancak davacıların mirasbırakan ile ilgilenmediklerini, ölümüne kadar mirasbırakanın tüm ihtiyaçlarını kendisinin karşıladığını, mirasbırakanın hastane masraflarını karşılamak için dava konusu taşınmazları sattığını,davalı ...’i tanımadığını, ...’in diğer paydaşın taşınmazları kullanımına izin vermemesi nedeniyle satmak istediğini söylemesi üzerine birikimleri ve eşinin altınları ile taşınmazları satın aldığını,maddi sıkıntı nedeniyle de 15.000,00 TL bedelle diğer davalı ...’e sattığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

3.Davalı ..., mirasbırakanın kanser başta olmak üzere bir çok hastalığı bulunduğunu ve yoğun tedavi gördüğünü,ancak herhangi bir maddi geliri bulunmadığı için taşınmazları davalı ...’e sattığını,dayısı olan davalı ...’in ata toprağının satılmasına dayanamayarak bedelini ödeyerek taşınmazları ...’den satın aldığını, ...’in maddi sıkıntı yaşaması nedeniyle taşınmazları satmaya karar verdiğini, manevi değeri olduğu için de taşınmazları kendisinin satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Islahiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.07.2018 tarihli ve 2015/132 Esas, 2018/366 Karar sayılı kararı ile; mirasbırakanın davalı oğlu ... ile birlikte yaşadığı, bakımının oğlu tarafından yapıldığı,diğer çocuklarıyla da arasının iyi olduğu ve çocukları arasında ayrım yapmadığı, mirasbırakanın geride başkaca taşınmazlarının da kaldığı ve mirasçılarına intikal ettiği, mirasbırakanın amacının mal kaçırmak olmadığı, davalı ... ve ... yönünden muvazaa iddiasının ispatlanamadığı, davalı ...’in kötü niyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; HMK’nın 186.maddesi gereğince sözlü yargılamaya geçileceği bildirilmeden hüküm kurulduğunu, mirasbırakan Rahime’nin 1994 yılında hiç bir neden yokken taşınmazlardaki paylarını ... ... ...’a devrettiğini, bu kişinin emanetçi olduğunu, taşınmazları daha sonra mirasbırakanın oğlu olan davalı ...’e düşük bedellerle devrettiğini, ... ...’ın, ...’in yakın arkadaşı olduğunu, ... ... tarafından mirasbırakana hiç bir bedel ödenmediğini, mirasbırakanın temliklerden 21 yıl sonra öldüğünü, üç taşınmazını birden satacak derecede bir rahatsızlık yaşamadığını,mirasbırakan tarafından davacılara verilen bir taşınmaz bulunmadığını, davalı ...’in ...’in yeğeni olduğunu, ...’in eşiyle boşanma aşamasına gelince, bu taşınmazları eşine tazminat ödemek korkusu ile muvazaalı olarak ...’e devrettiğini, ...’in devir tarihinden sonra ...’e satış vekaletnamesi verdiğini, bu vekaletnamenin dahi taşınmazların ...’e emaneten devredildiğini gösterdiğini,tanık ...’nin beyanlarının doğru olmadığını,mirasbırakanın rahatsızlığı bulunmadığını, mirasbırakanın sürekli İslahiye ilçesinde yaşadığını, kendisine baktığı iddia edilen ...’in ise görevi gereği Mersin ilinde yaşadığını, ara malik ... ... tarafından taşınmazların hiç kullanılmadığını, tanıklarca taşınmazın sürekli ...’in hüküm ve tasarrufu altında olduğunun belirtildiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 18.10.2021 tarihli ve 2019/1634 E. 2021/1113 K. sayılı kararıyla; mirasbırakan tarafından davalı dışındaki mirasçılarına herhangi bir taşınmaz veya hisse verilmediği,mirasbırakanın geriye 33 adet taşınmazı kalsa da bu taşınmazlarda çok küçük paya sahip olduğu, yapılan devirlere rağmen dava konusu taşınmazların 1994 yılından bu yana ... tarafından kullanıldığı, dava dışı mirasçı ...’nin beyanlarında çelişki olması nedeniyle itibar edilemeyeceği, ... ve ...’e yapılan devirlerin muvazaalı olduğu, davalı ...’in ...’in yeğeni olması nedeniyle yapılan devirlerin muvazaalı olduğunu bilebilecek durumda olup iyi niyetli kabul edilmeyeceği gerekçesi ile davacıların istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın, davalı ... tarafından temyizi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, süresi içerisinde temyiz giderlerinin yatırılmadığı gerekçesiyle 09.12.2021 tarihli ek karar ile davalı ...’un temyiz talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... vekilleri ile davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacıların iddiasını ispat edemediğini, mirasbırakanın davacılar ile arasında mal kaçırmasını gerektirir bir durum olmadığını, mirasbırakanın eşinin 1960 yılında vefat ettiğini, mirasbırakanın düzenli bir işi ve maaşı olmadığını, bu nedenle çocuklarını büyütmek ve evlendirmek için kendisine ait ve eşinden kalan taşınmazlarını sattığını, dava dışı kardeşleri ...’nin mirasbırakanın satış bedeli ile çocuklarını evlendirdiğini beyan ettiğini, mirasbırakanın geride kalan 33 adet taşınmazının bulunduğunu, davalı ... adına dava konusu taşınmazlardan başka bir çok taşınmaz bulunduğunu, amacının eşinden mal kaçırmak olsaydı o taşınmazları da devredebileceğini, mirasbırakanın 694 ada 2 ve 8 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını davacı ...’ya, 694 ada 6 ve 9 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını Necibe’ye devrettiğini, bu durumun mirasbırakanın mirasçıları arasında taksim yaptığını gösterdiğini,mirasbırakanın kadastro tespitlerinden önce bir çok taşınmazını sattığını, mirasbırakanın paraya ihtiyacı olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; mirasbırakan ...’in davaya konu taşınmazlar dışında bir çok taşınmazını kadastro tespitinden önce sattığını, dava dışı kardeş ..’nin de satışın gerçek olduğunu beyan ettiğini, mirasbırakanın 694 ada 2 ve 8 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını davacı ...’ya, 694 ada 6 ve 9 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını davacı ...’ye devrettiğini, bu temliklerin taksim amacıyla yapıldığını, davalı ...’in satış bedellerini ...’e ödediğini, ... tarafından ...’e verilen satış vekaletnamesinin yanlış yorumlandığını, bu vekalet gereğince ...’in ...’e ait 695 ada 12 parsel sayılı taşınmazın satış işlemlerini yaptığını ve satış bedelini ...’in hesabına gönderdiğini, ...’in iyi niyetli alıcı olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

3. Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; kendisine yapılan satışların gerçek satış olduğunu, tanık ve mahalli bilirkişilerce de işlemlerin gerçek satış olduğunun beyan edildiğini, davacılarca iddianın ispat edilemediğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiş, Bölge Adliye Mahkemesinin 09.12.2021 tarihli ek kararına yönelik ise; diğer davalıların temyiz nispi karar ve ilam harcı ile gider avansı yatırdıklarını, bu nedenle kendisi yönünden temyiz isteğinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığını belirtti.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, ... ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davalı ...’un muhtıra tebliğine rağmen temyiz harçlarını yatırmaması nedeniyle

Bölge Adliye Mahkemesince 09.12.2021 tarihli ek karar ile davalı ... yönünden temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, anılan ek karar her ne kadar davalı ... tarafından temyiz edilmiş ise de; adı geçen davalının muhtıra tebliğine rağmen temyiz harçlarını yatırmadığı anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, ve 09.12.2021 tarihli ek karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılarca temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 18.10.2021 tarihli ve 2019/1634 Esas, 2021/1113 Karar sayılı karar ile, 09.12.2021 tarihli ve 2019/1634 Esas, 2021/1113 Karar sayılı

ek kararın ONANMASINA;

Aşağıda yazılı 25.672,07 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ...’den, 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...’dan alınmasına;

Dosyanın İlk Derece Islahiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

15.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.