"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kısmen Kabul
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme kararı davacı vekili ve tereke temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, 102 ada 34 parsel sayılı taşınmaz davalılardan ... adına kayıtlı iken, Susurluk Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda 9/28 payın davacı adına tesciline hükmedildiğini, kararın 12.06.2003 tarihinde kesinleştiğini, ilam Tapu Müdürlüğünce infaz edilmeden davalı ... ile diğer davalı ... arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını ve 34/44 payın davalı ...’a devrinin sağlandığını, her iki davalının da mahkeme hükmünden haberdar olduklarını, bu şekilde oluşan tescil işleminin yolsuz olduğunu ileri sürerek, 9/28 payın iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili, iyi niyetli olduğunu, taraflar arasındaki mahkeme hükmünden haberdar olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı ... vekili, mahkeme hükmünden haberdar olduğunu, bunu diğer davalı ...’a söylemiş olmasına rağmen, yaşlılığından faydalanarak hile ile çekişme konusu taşınmazdaki 34/44 payın tescilinin sağlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Susurluk Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.11.2015 tarihli ve 2011/84 E. 2015/402 K. sayılı kararıyla tescil işleminin yolsuz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Dairenin 07.11.2019 tarihli 2016/9029 E. 2019/5741 K. sayılı kararıyla “...Toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile davalılar adına oluşan tescilin yolsuz olduğu saptanarak davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur. Ne var ki, dosyadaki tapu kayıtları incelendiğinde, dava konusu taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurulması ile birlikte bağımsız bölümlerin oluştuğu ve bu yerlerden üçüncü kişilere temliklerin yapıldığı görülmektedir. Hal böyle olunca, öncelikle mahkemece devirlerin yargılama sırasında yapıldığının tespit edilmesi halinde 6100 sayılı HMK'nın 125. maddesi hükmüne göre işlem yapılması, aksi halde üçüncü kişilere devredilen taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, çekişme konusu taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurulduğu gözden kaçırılarak bağımsız bölümlerin bağlı olduğu tapu kayıtları üzerinden tapu iptali ve tescile karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, davalı ... vekilinin karar düzeltme isteği Dairenin 03.06.2020 tarihli ve 2020/1211 E., 2020/2140 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından davalı ... aleyhine Susurluk Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası sonucunda dava konusu taşınmazın 9/28 payının davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği ve hükmün 12.06.2003 tarihinde kesinleştiği ancak, kararın tapu kaydında infaz edilmediği ve bu durumun davalı ... tarafından bilindiği halde diğer davalı ... ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığı ve kötü niyetli davrandığının sabit olduğu gerekçesiyle, davalı ... adına kayıtlı olan 1, 2, 3, 7 ve 11 nolu bağımsız bölümlerin her birinin 9/28 payının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline, davalı ...'ın davalı ... ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin piyasa koşullarına uygun olduğu, davacı ile davalı ... arasındaki durumu bilebilecek durumda olmadığı, iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğu gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve tereke temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili, mahkemece Yargıtay bozma kararı dışına çıkılarak usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olarak hüküm kurulduğunu, Yargıtay kararında çekişme konusu taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurulduğu gözden kaçırılarak bağımsız bölümlerin bağlı olduğu tapu kayıtları üzerinden (102 ada 34 parsel üzerinden) tapu iptali ve tescil kararı verilmesinin doğru olmadığına değinildiğini, hükmün infaz kabiliyetinin bulunmadığının açıklandığını, bozmaya uymakla bağımsız bölüm belirtilmek suretiyle hükmün düzeltilmesi gerektiğini, dava dışı Nevin Övünç'e yapılan temlik yönünden talepleri olmadığını, davalı ... adına kayıtlı bağımsız bölümler yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasının usuli kazanılmış hak ilkesine ve dosya kapsamına aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
2.Tereke temsilcisi, mahkemece Yargıtay bozma kararı dışına çıkılarak usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olarak hüküm kurulduğunu, dava konusu taşınmazdaki bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile 9/28 payın davacı adına, kalan 19/28 payın yargılamada ölen davalı ... mirasçılarının miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 705 inci maddesi şöyledir;
“Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.”
1022 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir;
“Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”
1023 üncü maddesi şöyledir;
“Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur."
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Susurluk Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekili ve tereke temsilcisinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan, 8.564,79 TL bakiye onama harcının temyiz eden tereke temsilcisinden alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.