"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/426 E., 2022/1542 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/657 E., 2019/918 K.
Taraflar arasındaki vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı tapu iptal tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının babası olan davalı ...'in, davacıya baskısı sonucu 30.05.2017 tarihinde Şanlıurfa ... Noterliğinin 26747 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vekaletname ile taşınmaz satışı dahil olmak üzere birçok yetkiyi edindiğini, babasının zor kullanması nedeniyle vekaletnameyi imzalamak zorunda kaldığını, davalının vekaletnameyi aldıktan 2 gün sonra davacının ... Mah. 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki hissesini davalı ...'a muvazaalı olarak devrettiğini, devirden davacının haberdar olmadığını ve kendisine bir ödeme yapılmadığını, davalı ...'in vekaletteki yetkilerini kötüye kullandığını ve diğer davalı ...'un da bunu bilmesine rağmen taşınmazı muvazaalı bir şekilde devraldığını, taşınmazın gerçek değeri ile satış değeri arasında aşırı oransızlık olmasının davalıların kötü niyetli olduğununu gösterdiğini, davalı ...'un taşınmazı devralacak maddi gücü bulunmadığını belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... davaya cevap vermemiş, davalı vekili duruşmalarda davanın reddini istemiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın bedeli mukabilinde diğer davalıdan satın alındığını, davacı ile diğer davalı baba arasındaki hukuki ilişkinin hangi amaçla yapıldığının davalı ... tarafından bilinemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının vekalet görevini kötüye kullandığı ve muvazaa olgularının ispatlanamadığı, vekalet ilişkisinin baba-oğul arasında yapılmasının ve taşınmazın gerçek değerinin altında satılmasının tek başına vekalet görevinin kötüye kullanıldığı şeklinde yorumlanamayacağı, vekilin vekil edene satış bedelini ödememesinin vekalet sözleşmesinin taraflarını bağlayacağı, bu durumun vekil ile sözleşme yapan diğer davalıyı bağlamayacağı, davacının talebinin de münhasıran tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalı baba ...'in son yıllarda ailesine karşı çok kötü davranmaya başladığını, hastane ve jandarma kayıtlarıyla sabit olduğu üzere farklı zamanlarda eşine, çocuklarına şiddet uyguladığını, dosyada bulunan 10.01.2019 tarihli sosyal ve mali durum araştırma tutanağında davalı ...'in başka bir kadınla evli olduğunun tespit edildiğini, infial etkisi yaratan ailevi olayın ... ve komşu köylerce maruf olduğunu, ...'ın aynı zamanda komşu köy olan ... köyünde yaşamakta olduğunu ve iki köy arası mesafenin sadece üç kilometre olduğunu, olayların hepsini bilen davalı ...'ın davacının kendi rızasıyla vekaletname verdiğini düşünmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve kötü niyetli olduğunu, maddi durumuna göre davalı ...'ın böyle bir taşınmazı almasının mümkün olmadığını, zorlama ve tehdit altında vekaletname verildiğini, 2 gün sonra ...'in yakın arkadaşı davalı ...'a dava konusu taşınmazı muvazaalı olarak devrettiğini, davalılar arasında para geçişi iddiası olmasına rağmen davalıların herhangi bir para geçişini gösterir bir belge sunamadıklarını, davalı ... vekilinin 19.02.2019 tarihli duruşmada davalının para ödemeden bu taşınmazı aldığını beyan ettiğini, Mahkemenin bunca çelişkiye rağmen davayı reddetmesinin hukuka aykırı olduğunu, taşınmazın muvazaalı satıştan sonra davalı ... tarafından kullanıldığını, bu hususun Şanlıurfa .... Noterliği 23.01.2020 tarih, 01289 no'lu ...'ın beyanları ile sabit olduğunu, buna ilişkin bilgi ve belgelerin İlk Derece Mahkemesinin vermiş olduğu karardan sonra ele geçtiğini, davalıların çelişkili beyanları ve davacı lehine sunulan delillere rağmen Mahkemenin davanın reddine karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, davalıların yargılamada görünürde her ne kadar farklı vekiller tarafından temsil edildiği düşünülse de, aslında vekillerinin aynı ofiste çalıştığını ve kötü niyetli davalıların ortak amacını gerçekleştirmek için çabalamakta olduklarını, davacının kendisinin ve ailesinin geçimini dava konusu tarlayı işleterek sağlamakta olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; satış senedinde yazılı bedelle gerçek bedel arasında fahiş fark bulunmasının tek başına davalı ...'ın kötüniyetli olduğuna işaret etmeyeceği, davalı ...'ın, taraflar arasındaki vekalet ilişkisinin mahiyetini ve sebebini bildiğinin veya bilmesi gerektiğinin usulünce ispatlanamadığı, davalıların komşu köylerden olmalarının davalı ...'ın vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı hususunu bildiğine veya bilmesi gerektiğine delil teşkil etmeyeceği, dolayısı ile davacı ile davalı ... arasındaki iç ilişkinin iyiniyetli davalı ...'ı bağlamayacağı, davacı tarafın talebenin mücerret tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu, bu itibarla Yerel Mahkemece verilen davanın reddi kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 506 ncı ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1023 ve 1024 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1996 doğumlu davacının 30.05.2017 tarihinde babası davalı ...'i vekil tayin ettiği, vekil ...'in davacının maliki olduğu çekişme konusu Şanlıurfa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını 01.06.2017 tarihinde diğer davalı ...'a satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,20.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.