"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/1388 E., 2018/1641 K.
HÜKÜM/KARAR : Davanın Açılmamış Sayılması/ Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/410 E., 2018/65 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; 1488 parsel sayılı taşınmazın babası .... ve babaannesi ...’ya ait iken 29.03.1937 yılında satış suretiyle ... oğlu ...’ya satış yapıldığını, satış evrakındaki resmin babasına ait olmadığını, babasının mühür kullanmadığını, imza attığını ileri sürerek 29.03.1937 tarihli satış işleminin yok hükmünde olduğunun tespiti ile maliklerinin ... oğlu .... ve annesi ... olduğu şeklinde tapu kayıtlarının düzeltilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapılmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı vekiline yapılan ara karar tebliğine rağmen, yukarıda anılan Kanun Hükümlerine göre 3 ay içinde harç eksikliğinin tamamlanarak dosyanın yeniden işleme alınması yönünde talepte bulunulmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilmeden karar verildiğini, dosya üzerinden karar verilmesinin hatalı olduğunu, davanın tapu kaydının düzeltilmesi davası olduğunu, hakimin taleple bağlı bulunduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının talebinin yolsuz tescile ilişkin olması karşısında nispi harca tabi olacağı, tespit talebi olsa dahi taşınmazın aynına ilişkin bir talep olması karşısında dava değerinin dava dilekçesinde gösterilmesinin ve buna göre harç ikmalinin gerektiği, HMK'un 120 nci maddesine göre davacının yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu, avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde Mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya 2 haftalık kesin süre verileceği, İlk Derece Mahkemesince davacıya bu yönde eksikliğin giderilmesi için muhtıra çıkarıldığı, davacının olumsuz beyanı karşısında dosyanın işlemden kaldırıldığı, 3 aylık süre içerisinde harç ödenmek suretiyle davanın yenilenmediği, muhtırada 1 haftalık süreden bahsedilmiş ise de davacının beyan dilekçesi ile muhtırayı kabul etmediği yönünde beyanda bulunduğu, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili vekili temyiz dilekçesinde özetle; yapılan işlemin yolsuz tescil olduğunu, yok hükmünde olduğunu, geçersizliğinin tespiti ile tapu kayıtlarının düzeltilmesi gerektiğini, HMK'un 119 uncu maddesinin (d) bendi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceğini, eldeki davanın nispi harca tabi olmadığını, 492 sayılı Kanun'un uygulanamayacağını, davanın tapu kaydının düzeltimi davası olduğunu, taleple bağlılık ilkesinin ihlal edildiğini, dosya üzerinden karar verilmesinin hatalı olduğunu, gerekçenin doğru olmadığını ileri sürerek kararı bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16 ncı, 30 uncu ve 32 nci maddeleri,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 125 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriğinden; dava dilekçesinde taşınmazla ilgili bir değer belirtilmediği, maktu harç yatırılmak suretiyle davanın açıldığı, sonrasında da taşınmazın değeri konusunda bir açıklama yapılmadığı, keşfen değerinin saptanmadığı ve dava konusu 1488 parsel sayılı taşınmazın 09.03.2021 tarihinde dava dışı kişiye temlik edildiği görülmüştür.
Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16 ncı maddesi uyarınca, gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda dava değerinin gayrimenkulün değerine göre belirleneceği öngörülmüştür. Dava değerinin belirlenmesinde taşınmazın dava tarihindeki keşfen saptanacak gerçek değerinin esas alınacağı kuşkusuzdur.
Aynı Kanun'un 30 uncu maddesi ise, “Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılıyorsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 409 uncu maddesinde (HMK 150) gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” şeklinde; 32 nci maddesi ise; “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Harçlar Kanunu'nun uygulanması kamu düzenini ilgilendirdiğinden hakim tarafından re’sen gözetilmesi gereken bir husustur.
2. Somut olayda, taşınmaz başında keşif yapılarak dava değerinin tespit edilmesi ile harcın tamamlatılması için Harçlar Kanunu'nun 30 uncu ve 32 nci maddeleri uyarınca işlem yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
3. Diğer taraftan, taşınmazın dava açıldıktan sonra el değiştirdiği gözetilerek buna ilişkin tapu kayıtlarının getirtilmesi ile HMK’nın 125 inci maddesi re’sen uygulanarak davacıya seçimlik hakkının sorulması ve buna göre işlem yapılması zorunludur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalının temyiz itirazlarının değinilen yön itibariyle kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.