"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/323 E., 2022/1904 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/482 E., 2020/117 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa miras paylarının satış suretiyle giderilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakan ...'ın maliki olduğu 401 ada 10 parsel sayılı taşınmazı 1997 yılında davalıların mirasbırakanı ...'a mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak devrettiğini, mirasbırakanın iki yeğeninden hayatta olan ...'ın kendisine ömür boyu bakacağı düşüncesiyle bu işlemi gerçekleştirdiğini, ...'in ise halasının dairesini aldıktan sonra onu kiraya verip kira parasını tamamen kendine harcadığını, mirasbırakanı Maltepe Huzurevine yerleştirdiğini ileri sürerek davalılar adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında tapuya tesciline, bunun mümkün olmaması halinde miras paylarının satış sureti ile giderilmesine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar; davayı açmak için olayın tek tanığı ...'ın vefatını beklediklerini, muvazaaya ilişkin soyut iddiaların ötesinde bir delil gösterilmediğini, mirasbırakan ve yeğeni ...’in arasının iyi olduğunu, terditli olarak payların satışına ilişkin talebin bu davanın konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesi 20.10.2020 tarih 2017/482 E., 2020/117 K. sayılı kararı ile, temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporunda evin değerine ilişkin yapılan tespitte, dava dosyasına sunulan ...'ın sağlığında çekilmiş ve evin fiziki durumunu gösterir fotoğrafların dikkate alınmadığını, satış bedelinin düşük olmasının tek başına muvazaanın kanıtı olamayacağını, ...’ın halasından 11 yıl sonra vefat ettiğini, evin boşaltmasını isteyen gelinin Kamuran olmadığını, sosyal inceleme raporunun somut gerçeklere uymadığını, iddianın ispat edilemediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 12.12.2022 tarih 2021/323E., 2022/1904K. sayılı kararı ile, mirasbırakanın emekli olup taşınmazını satmasını gerektirir bir ihtiyacının bulunmadığı, satış bedelinin davalıların mirasbırakanı ... tarafından ödendiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 353/(1).b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki beyanları tekrarla temlikin minnet duygusu ile yapıldığını da belirterek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa miras paylarının satış suretiyle giderilmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
Mirasbırakan 1921 doğumlu ...'ın 13.08.2005 tarihinde bekar ve çocuksuz ölümü ile geride kardeşi ...'ın çocukları ... ve ...'in bulunduğu, ...'in 1996 yılında ölümü ile çocukları olan davacılar ... ve ..., yeğeni ...'in 2016 yılında ölümü ile davalılar olan eşi Kamuran, çocukları ... ve ...'ın mirasçı olarak kaldığı, dava konusu taşınmazın her ne kadar dava dilekçesinde 401 ada 10 parsel olarak belirtilse de keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda 240 ada 10 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 nolu bağımsız bölüm olduğu, mirasbırakan tarafından intifa hakkı saklı tuularak çıplak mülkiyetinin 13.10.1997 tarihinde 100.000.000ETL bedelle ...'a devredildiği, 16.02.2016 tarihli intikal işlemi ile davalılar adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup özellikle İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının gerekçesinde dava konusu taşınmazdan bahisle 401 ada 10 parsel sayılı taşınmazda bululan 2 nolu bağımsız bölümden bahsedilse de hükmün 240 ada 10 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 nolu bağımsız bölüm üzerinden doğru şekilde kurulduğu gözetilerek davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 7.172,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.