Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1836 E. 2024/3359 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalıların hileli davranışları sonucu tapuda ipotek tesis edileceği vaadiyle götürüldüğü tapu dairesinde taşınmazının satıldığını iddia ederek tapu iptali ve tescil istediği davada, davalıların elbirliği ile hareket edip etmediği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen ceza mahkemesi kararında davalıların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek davacıyı hile ile zarara uğrattıkları tespit edilmiş olup, ceza hükmünün hukuk hakimini maddi olguların tespiti bakımından bağlayıcı niteliği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/246 E., 2022/2536 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/165 E., 2020/328 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli davada İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... vekilinin istinaf talebinin hükmün ferileri yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-2. maddesi gereğince kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, davacının halen ikamet ettiği 27703 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölüm için internet ortamında 700.000,00 TL bedelle satış ilanı verdiğini, kendisini emlakçı olarak tanıtan davalı ...'ın diğer davalı ...'ü alıcı olarak davacı ile tanıştırdığını, aralarında düzenledikleri 06.06.2014 tarihli satış sözleşmesine göre 700.000,00 TL bedel karşılığında 7 nolu bağımsız bölümün devri konusunda anlaştıklarını, satış bedelinden 500.000,00 TL’lik kısmının nakit, 200.000,00 TL'lik kısmının 120 günlük vadede ödenmesi ve taşınmaz üzerindeki toplam 58.000,00 TL'lik ipoteğin de alıcı tarafından kaldırılmasının ve satışa konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karşılık davacının maliki olduğu davaya konu 2705 ada 13 parseldeki 15 nolu bağımsız bölüme alıcı lehine ipotek tesis edileceğinin kararlaştırıldığını, bu amaçla davacının tapu müdürlüğüne götürüldüğünü, tapu kaydına ipotek tesis edilmesi gerekirken davalıların hileli davranışları sonucu taşınmazın davalılardan ...'ya devredildiğini, satış bedelinin ödenmediğini ileri sürerek 2705 ada 13 sayılı parseldeki 15 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ...; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

Davalı ...; gayrimenkul danışmanlığı yaptığını, davaya konu edilen satış işleminde aracı olarak yer aldığını, taraflardan 3.000,00 TL komisyon ücreti dışında bir bedel almadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davacının iradesine aykırı olarak dava konusu 2705 ada 13 parselde yer alan 15 numaralı bağımsız bölümün davalı ...'ya satış suretiyle devredildiği, devir karşılığında davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi değerinin altında bedelle üçüncü kişiye satmaya çalıştıkları, kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile davalıların hileli davranışları sonucu taşınmazı devraldıkları iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas teşkil eden ve gerekçe gösterilen söz konusu ceza dosyalarının bir sureti getirtilmeden karar verildiğini, eksik inceleme ile ve eksik harç tamamlatılmadan karar verildiğini, davacının devir işleminin satış işlemi olduğunu bilerek hareket ettiğini, bu yöne ilişkin olarak dinlenen tapu müdürlüğü memurlarının da aynı şekilde beyanda bulunduklarını, davacının davalıya gönderdiği mesajlarda parayı aldığını ancak 30 bin TL eksik aldığını ikrar ettiğini, davalının dava konusu taşınmazı satın almadan önce gezip gördüğünü, davacının dava konusu taşınmazda kiracı olarak oturan tanığın beyanının da bu yönde olduğunu, kabule göre ise yargılama giderlerinden tüm davalıların sorumlu tutulması gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davacının ipotek tesis edilmesi için götürüldüğü tapu müdürlüğünde satış işlemi yapıldığı, satış bedelinin ödendiğinin kanıtlanamadığı gibi hakkında harici satış sözleşmesi düzenlenen taşınmaz üzerindeki ipoteğin de kaldırılmadığı, davalıların bu eylemde el ve işbirliği halinde hareket ettikleri, harici satış sözleşmesinde davalı ...'ün yer aldığı, satışa davalı ...'ın aracılık ettiği, ...'ü müşteri olarak getirdiği, tescilin davalı ... adına yapıldığı, hileye konu eylemin yerine getirilmesine diğer davalıların da iştirak ettiğinin gerek kesinleşen ceza mahkemesi kararı gerekse dosya kapsamı ile sabit olduğu halde harç, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinden el ve işbirliği halinde hareket eden davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmaları gerekirken yanılgılı değerlendirme ile sadece kayıt maliki olan davalının sorumlu tutulmuş olmasının isabetsiz olduğu gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-2 nci maddesi gereğince kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu′nun (TBK) 36 ncı, 39 uncu ve 74 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının 2705 ada 13 parseldeki 15 nolu bağımsız bölümü 16.06.2014 tarihinde davalı ...’ya satış suretiyle temlik ettiği, 06.06.2014 tarihli harici satış sözleşmesine konu dava dışı 27703 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölümün halen davacı adına kayıtlı olduğu, taşınmazda Türkiye İş Bankası lehine 14.03.2015 tarihli 120.000,00 TL değerinde 1. dereceden ipotek bulunduğu, ipotek borcundan 58.000,00 TL'nin kaldığı, davacının 26.06.2014 tarihinde davalılar ... ve ...’dan şikayetçi olduğu, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.09.2019 tarih, 2019/451 Esas, 2019/401 Karar sayılı kararı ile eldeki davaya konu taşınmaz bakımından davalılar ... ve ...’ın kamu kurum ve kuruluşlarını, tüzel kişilikleri aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık eyleminden mahkumiyetlerine karar verildiği, kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin 06.01.2020 tarih, 2019/2542 Esas, 2020/1 Karar sayılı kararı ile kesinleştiği anlaşılmaktadır.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Bilindiği üzere, TBK’nın 74 üncü maddesinde "Hakim zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı

şekilde, ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da hukuk hakimini bağlamaz" düzenlemesi mevcut olup belirtilen madde gereğince hukuk hakimi, ceza mahkemesinin vereceği beraat kararıyla bağlı değil ise de ceza davasında verilen mahkumiyet kararı ve eylemin "hukuka aykırılığını" ve "illiyet bağının varlığını" saptayan maddi olgular ile olayların oluş biçiminin hukuk hakimini bağlayacağı açıktır.

Nitekim, Yargıtayın yerleşik uygulaması ve öğretideki genel kabule göre, maddi olgunun tespitine ilişkin ceza mahkemesi kararı hukuk hakimini bağlar. Ceza mahkemesinde bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir (Yargıtay HGK 11.10.1989 tarihli ve 1989/11-373 Esas, 1989/472 Karar sayılı karar). Diğer bir anlatımla, maddi olayları ve yasak eylemleri saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşır.

4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup özellikle Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.09.2019 tarih, 2019/451 Esas, 2019/401 Karar sayılı kararı ile davalılar Metin ve Kıvanç’ın fikir ve işlem birliği içerisinde ve iştirak halinde hareket ederek davacıya ipotek işlemini gerçekleştireceklerini söyleyip davacının iradesini etkileyerek davalıyı Tapu Müdürlüğüne götürdükleri ancak satış işlemi ile taşınmazın davalı ...’a devrini sağladıkları yönünde belirlenen olgular gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin temyiz itirazının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 16.902,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...’dan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.