Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2019 E. 2024/3203 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle devredildiği iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, feragat beyanında irade sakatlığı bulunduğuna dair iddiasının ispatlanamaması ve davalıların konkordato tasdik sürecinde davacıya baskı veya tehditte bulunmadıklarının tanık beyanlarıyla sabit olması gözetilerek, davacının temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1405 E., 2023/240 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/134 E., 2022/52 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacı vekili asıl ve birleşen davada; İstanbul ili, Çatalca ilçesi, ... Mahallesi ... Mevkiinde kain 129 ada 326 parsel taşınmazın asıl dosya davalısı ... tarafından vekalet görevi kötüye kullanılarak diğer davalı ...'a devredildiğini, davalı ... Karaaslan'ın da taşınmazı birleştirilen dosya davalısı ...'a devrettiğini, davalıların çıkar ve işbirliği içinde olduklarını, taşınmazın gerçek sahibinin davacı olduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptalini talep etmiştir.

Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/209 Esas sayılı dosyasının 25.06.2020 tarih 2020/156 karar sayılı kararıyla 2019/134 Esas sayılı dosyasıyla birleştirme kararı verilerek yargılama 2019/134 Esas sayılı dosya üzerinden devam etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ...'ın 12.08.2020 tarihinde davalı ..., 20.08.2020 tarihinde davalılar ..., ... ve diğer davalılar yönünden davadan feragat edildiğine dair dilekçeler sunduğu, davacının 21.08.2020 tarihinde feragat beyanından rücu edildiğine dair dilekçe sunduğu, akabinde 25.08.2020 tarihinde davacı tarafından feragat beyanında ısrarcı olduğu beyanı doğrultusunda dosyanın karara çıkarılması talebini içeren dilekçe sunulduğu, 27.05.2021 tarihli celsede ise davacının feragatten rücu ettiği anlaşılmakla davacının feragat beyanında irade sakatlığı bulunup bulunmadığı noktasında ön sorun hususunda tanıkların dinlendiği; tanıkların davacının konkordato tasdik sürecinde olduğu, davalıların şirketten alacaklı olduğu, davacının davalardan feragat etmesine karşılık davalıların konkordato tasdik duruşmasında imza verecekleri hususunda tarafların anlaşmaya vardıkları, davalıların davacıya gerekli imzayı attıkları, akabinde davacının feragatten rücu ettiğini ifade ettikleri, davacının borcunun 27 milyon TL olduğunu ifade ettiği, dava konusu taşınmazın ise değerinin 2.985.544,80 TL olarak bilirkişi tarafından tespit edildiği, gabinin şartı olan edimler arasındaki oransızlık hususunun ispat olunamadığı, davacının şirket sahibi olduğu, basiretli hareket etme yükümlülüğü bulunduğu, tecrübesizlik, düşüncesizlik halinin davacı yönünden uygulanmasının mümkün olmadığı, davacının şirketine ilişkin olarak davalılara bu teklifle gittiği, feragat beyanında irade sakatlığı bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı; çekişme konusu taşınmaz üzerinde banka ipoteği olduğunu, davalı ...' in cevap dilekçesinde davayı kabul ettiğini, feragat dilekçesinin hür iradesi sonucu sunulmadığını, tapuların iadesi şartıyla feragatin verildiğini, iradesinin sakatlandığını, tacir sıfatının bulunmadığını, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece ön mesele olarak feragat beyanında irade sakatlığı hususunun incelediği, dinlenen tanık beyanlarından davacının şirketinin konkordato tasdik davasının bulunduğu, davacının görüşme talep ettiği, görüşme sonucu protokollerin yapıldığı, alacaklıların konkordato için imza verdikleri, davacıya yönelik baskı veya tehdit yapılmadığının ifade edildiği, taraflar arasında yapılan protokoller gereğince davacının davasından feragat ettiği, davacının iradesinin fesada uğratıldığı yönünde bir ispatın bulunmadığı gerekçesiyle davacının İstinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/1 inci ve 506 ncı, 6100 sayılı HMK'nın 307 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 1.757,80 TL temyiz harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.