"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/385 E., 2022/1254 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Kısmen Kabul Kısmen Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/367 E., 2019/131 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili; Zonguldak ili, Merkez, ... köyü 105 ada 81 parsel sayılı taşınmazın taraflara müşterek murisi ...'dan kaldığını ve üzerinde bulunan evin davacı ve davalı tarafından ortak yapıldığını, ne var ki kadastro sırasında taşınmazın davalı adına tespit ve tescil edildiğini belirterek miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ve davalı adına eşit hisselerle tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesi gereğince hak düşürücü süreden dolayı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, öte yandan davacının iddialarının esas yönünden mesnetsiz olduğunu, tarafların murisi olan ...'in sağlığında terekede yer alan taşınmazları paylaştırdığını, o tarihten beri taşınmazların paylaşıma uygun biçimde kullanıldığını, murisin yaptığı paylaşıma uygun şekilde 105 ada 79 parsel sayılı taşınmazın müşterek murisin mirasçılarından dava dışı ..., 105 ada 80 parsel sayılı taşınmazın davacı ..., 105 ada 81 parsel sayılı taşınmazın ise davalı ... adına, 105 ada 102 parsel sayılı taşınmazın ise davacı ile davalı adına eşit paylarla tespit ve tescil edildiğini, davacının kadastro tespiti sırasında köyde olduğunu, kadastro tespitinden haberdar olduğunu, askı süresinde ve sonrasında da bir itirazının olmadığını, paylaşıma uygun zilyetlik sürdürüldüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, 12.03.2019 tarih, 2017/367 Esas, 2019/131 Karar sayılı kararında; tarafların müşterek murisi ...'in sağlığında taşınmazlarını erkek çocukları arasında paylaştırdığı, dava konusu taşınmazın komşu parselleri olan 105 ada 79 parselin müşterek murisin mirasçılarından dava dışı ... adına, 105 ada 80 parselin davacı adına ve 101 ada 102 parselin ise taraflar adına müşterek olarak tescil edildiği, paylaşıma uygun zilyetlik sürdürüldüğü gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/670 Esas, 2019/634 Karar sayılı kararında; toplam dava değeri olan 198.577,00 TL'den davacının kullanımında olan ve beyanlar hanesinde muhdesat şerhi olarak davacıya ait olduğu belirtilen evin değeri olan 78.015,00 TL düşüldükten sonra kalan 120.562,00 TL'nin 1/2'si olan 60.281,00 TL'nin dava değeri olduğu göz önünde bulundurularak reddedilen davada bu değer üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince davalı lehine vekalet ücreti takdiri gerekirken 198.577,00 TL'nin 1/2'si olan 99.288,50 TL üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek davacı vekilinin davanın esasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 12.01.2022 tarihli ve 2021/3813 Esas, 2022/161 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasında niza konusu olan hususun çekişmeli taşınmazın muris tarafından ne şekilde paylaştırıldığı, paylaşım sonucunda münhasıran davalıya bırakılıp bırakılmadığı, taşınmazın tamamının mı yoksa yalnızca üzerinde bulunan evlerin bulunduğu bölümlerin mi paylaşıma konu edildiği hususu olduğu, Mahkemece murisin rızası doğrultusunda sürdürülen mevcut zilyetlik durumu üzerinde durulmadığı, çekişmeli taşınmazın muris tarafından ne şekilde paylaştırıldığı hususunda yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarındaki çelişkilerin giderilmediği, murisin evlerin bulunduğu alanı mı yoksa çekişmeli taşınmazın tamamını mı paylaştırdığı hususu yeterince araştırılmadan hüküm kurulması cihetine gidildiği belirtilerek; doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilenler arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu ile taraf tanıkları ve refakate alınacak uzman fen bilirkişisi de hazır olduğu halde yeniden keşif yapılması, özellikle yerel bilirkişilerden ve taraf tanıklarından tarafların iddia ve savunmalarında ileri sürdükleri hususlar detaylı şekilde sorularak paylaşma sonucu çekişmeli taşınmazın kime kaldığı ve tespit tarihine kadar kimin hangi tarihten beri hangi sıfatla zilyet olduğu, taşınmazın tamamının mı yoksa yalnızca evlerin bulunduğu bölümlerin mi paylaşıma konu edildiği, taşımazın paylaşım sonucunda münhasıran davalıya mı bırakıldığı yoksa taraflara müşterek olarak mı paylaştırıldığı hususlarında ayrıntılı bilgi alınması, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak bu çelişkilerin giderilmesi, çelişkilerin giderilemediği takdirde hangi beyana hangi gerekçeyle üstünlük tanındığının hüküm yerinde tartışılması gerektiğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay bozma ilamından sonra yapılan keşifte dinlenen ..., davacı tanıkları ..., ..., ..., ..., ...'un beyanları ile bu beyanları destekleyen ve tarafların kardeşi olan ortak tanık ...'ın beyanlarında belirtildiği üzere paylaşma sonucu çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisi raporunda gösterilen 187,48 m2'lik kısmının davacı ile davalıya müştereken kaldığı, paylaşma tarihinden tespit tarihine kadar bu kısma davacı ile davalının asli zilyet olduğu, taşımazın geri kalan kısmının paylaşım sonucunda münhasıran davalıya bırakıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 81 parsel sayılı taşınmazda 01.11.2022 tarihli fen bilirkişi raporunda Evler olarak gösterilen 187,48 m2'lik kısma ilişkin tapu kaydının iptali ile toplam 2 hisse itibariyle 1 hissesi davacı, 1 hissesi davalı adlarına iki katlı kargir ev vasfında müştereken tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesine "A harfi ile gösterilen ev ...'e aittir. B Harfi ile gösterilen ev ...'e aittir." şerhinin verilmesine, aynı parselde geriye kalan kısmın bahçe vasfında davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, görgüye dayanan bilgisi olmayan taraf tanıklarının beyanlarındaki çelişkilerin giderilmediğini ve bu beyanların esas alınarak verilen kararın bozma kararına taleple bağlılık kuralına, iddianın genişletilmesi yasağına, dosya kapsamı ve delillere, usul ve yasaya, özellikle de murisin taşınmazlarını çocukları arasında paylaştırma karar ve iradesine aykırı olduğunu, davanın haksız olduğunu ve ispatlanamadığını, reddi gerektiğini, harca esas değerin yanlış belirlendiğinden alınması gereken harcın ve yargılama giderinin davalı aleyhine yanlış hesaplandığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi.
3. Değerlendirme
Çekişmeli, Zonguldak ili, Merkez, ... köyü 105 ada 81 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında iki katlı kargir ev ve bahçe niteliği ile beyanlar hanesine ''krokide (A) harfi ile gösterilen iki katlı kargir ev ... oğlu ...'e aittir..." şerhi verilmek suretiyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden davalı ... adına 3.12.2007 tarihinde tescil edilmiştir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması HMK'nın 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozma kararına uygun işlem yapılmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, kararın hüküm fıkrasının 1-b bendinde "aynı parselde geriye kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına" ifadesinin yerine, davalıya ait kısmın tescil sebebinin değişmesine sebebiyet verecek şekilde "...bahçe vasfında davalı adına tapuya kayıt ve tesciline" şeklinde hüküm tesis edilmesi isabetsizdir.
Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm kısmının düzeltilerek onanması HMK'nın 370. maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
VII. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
Davalı vekilinin temyiz itirazının değinilen yönden kabulü ile temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararının 1-a bendinde yer alan "187,48 m2'lik kısma ilişkin tapu kaydının" ibaresinden sonra "....ifrazen" kelimesi ve "....iki katlı kargir ev vasfında...." ibaresinden sonra "....aynı adanın son parsel numarasından sonraki numara verilmek suretiyle...." ibaresinin, 1-b bendinde yer alan "bahçe vasfında davalı adına tapuya kayıt ve tesciline" ibaresi çıkarılarak yerine, "aynı parselde geriye kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına" ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi