Logo

1. Hukuk Dairesi2023/223 E. 2024/1096 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sahte vekaletname ile gerçekleştirilen taşınmaz satışının iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamenin sahte olduğunun Adli Tıp Kurumu raporu ile kesinleşmesi ve tapu kaydının bu sahte belgeye dayanması nedeniyle ilk el konumundaki davalının iyiniyetinin aranmasına gerek olmayıp, davacının mülkiyet hakkının korunması amacıyla yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/365 E., 2022/448 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; maliki olduğu 542 parseldeki 6 nolu bağımsız bölümün satışı için kardeşi olan davalı ...’nin notere giderek kendisini ... (davacı) olarak tanıtmak suretiyle eşi olan diğer davalı ...’i vekil tayin ettiğini, vekil ...'in anılan sahte vekaletnameyi kullanmak suretiyle taşınmazı diğer davalı ...’ye satış yoluyla devrettiğini, vekaletname tarihinde yurt dışında olduğunu, tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmazsa taşınmaz bedelinin davalılar ... ve ...’ten tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ...; çekişmeli taşınmazı 2000 yılında İstanbul’da çalışan çocuklarının oturması için çevresine borçlanarak ve banka kredisi kullanarak iyiniyetle satın aldığını, aradan 14 yıl geçtikten sonra eldeki davanın açılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Diğer davalılar ... ve ...; satış bedelinin davacıya ödendiğini, davacının bedeli aldığına ilişkin yurtdışından muvafakatname gönderdiğini, daha sonraki zamanlarda davacı ile aralarında husumet doğduğunu, davacının taşınmazın parasını ikinci kez istediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/633 Esas 2016/499 Karar sayılı kararıyla; temlikte kullanılan vekaletname sahte olduğundan satışın yolsuz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 23.03.2017 tarihli ve 2017/276 Esas 2017/211 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 inci maddesi uyarınca davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 02.07.2019 tarihli ve 2017/2646 Esas 2019/4276 Karar sayılı kararıyla, "...Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; davacı çekişmeli temlikte kullanılan vekaletnamenin sahte olduğu iddiasına dayanmış ancak vekaletnamenin sahte olup olmadığı belirlenmeden sonuca gidilmiştir. Hal böyle olunca; öncelikle davacı ... ile davalı ...’nin vekalet tarihi veya bu tarihe yakın tarihlerdeki resmi kurumlarda (seçmen listesi, noter evrakı, varsa yurt dışı giriş/çıkışlardaki belgeler, banka ve vergi dairesi evrakları, v.s) bulunan imzalarının araştırılması, davacı ile davalı ...’nin mukayeseye elverişli imza ve yazı örneklerinin alınması, temlikte kullanılan Bakırköy 10. Noterliğinin 07.09.1999 tarih ve 33434 yevmiye nolu vekaletnamenin sahte olup olmadığının Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan ya da diğer kriminal inceleme yapan birimlerden rapor alınarak saptanması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir..." gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinin 28.07.2022 tarihli raporuyla temlikte kullanılan vekaletnamenin sahte olduğunun ortaya çıktığı, sonrasında davacının taşınmazın satışına muvafakat ettiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, sicilin dayanağını teşkil eden belgenin sahte olması nedeniyle ilk el adına oluşan tescilin yolsuz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının taşınmazın satışından 14 yıl sonra diğer davalı kardeşiyle aralarında ihtilaf doğması sebebiyle eldeki davayı kötüniyetle açtığını, Mahkemece isticvap ve yemin talebinin reddine karar verildiğini, dava konusu taşınmazın davacının bilgisi ve onayıyla kendisine satışının yapıldığını, davacının yurt dışından taşınmazın satışına onay verdiğine ilişkin bir belge gönderdiğini ancak bu belgenin yok edildiğini, dava konusu taşınmazı 14 yıl önce iyiniyetle bedelini ödeyerek satın aldığını, ayrıca taşınmazın ailesi için manevi değerinin büyük olduğunu, davacının terditli talebi olan diğer davalılardan taşınmazın bedelinin tahsiline karar verilmesinin hakkaniyete uygun olacağını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, sahtecilik hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705 inci, 1022/1 inci, 1023 üncü ve 1025 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 542 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki 6 nolu mesken vasıflı taşınmazın tamamı davacı ... adına kayıtlı iken, Bakırköy 10. Noterliğinin 07.09.1999 tarih ve 33434 yevmiye nolu vekaletnamesine dayalı olarak davalı vekil ... tarafından 10.02.2000 tarihinde diğer davalı ...'e satış suretiyle temlik edildiği, Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinin 28.07.2022 tarihli raporuyla satışa dayanak 07.09.1999 tarihli vekaletnamenin her iki sayfasında bulunan "..." yazıları ve ikinci sayfasında bulunan "Satış için vekalet verdim" yazılarının davalı ...'nın eli ürünü olduğu belirlenmiştir.

2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, özellikle sicilin dayanağını teşkil eden belgenin sahte olması nedeniyle edinimin hukuken korunmasına olanak olmadığı da benimsenerek ilk el konumunda bulunanın iyi niyetinin aranmayacağı, karşı tarafın iyiniyetli olmasının işlemi geçerli kılmayacağı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 7.684,87 TL

bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...