"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1014 E., 2023/455 K.DAVA TARİHİ : 04.08.2020
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul - Kısmen Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/100 E., 2021/377 K.
Taraflar arasında hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ...'nin davacının kızı ...'nin eski kocası olduğunu, davacının TOKİ'nin dul ve yetimlere özel uygulamasından faydalanarak ve gerekli ödemeleri yaparak 24.09.2018 tarihinde ev sahibi olduğunu, davacının 15 yıl boyunca kızı, torunu ve eski damadı davalı ile beraber yaşadığını, davalının senelerdir birlikte yaşadıklarını ölünceye kadar da davacıya bakacağını ifade ederek taşınmazın kendi adına tescili talebi üzerine davacının dava konusu 18 numaralı bağımsız bölümü 01.10.2018 tarihinde davalıya devrettiğini, taşınmazın son kredi borcunun 2019 Kasım tarihinde bitmesi üzerine davalının davacının kızı ...'den boşanmak istediğini ifade ettiği, davacının yaşı ve okuma yazma bilmemesinden dolayı davalı tarafından kandırıldığını, davalının davacıya herhangi bir ödemede bulunmadığını, davalının bu taşınmazdaki kiracıyı çıkararak kendisinin kullandığını ileri sürerek dava konusu 1 numaralı bağımsız bölümün davalı adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL ecrimisil talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazı davalının 01.10.2018 tarihinde edindiğini, bu nedenle davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davacının, dava konusu taşınmazın ödemelerini davalı ve eski eşi ...'nin yapması, diğer çocuklarının ise hak talep etmemesi için taşınmazı davalıya devrettiğini, taşınmaza ilişkin borç ödemelerinin davalı ve eski eşi tarafından yapıldığını, TOKİ'den indirimle ev almak için işlemlerin davacı adına göründüğünü ancak davalının eski eşinin bankada biriktirdiği 80.000,00 TL ve bankadan çektiği kredilerle bu borcun ödendiğini, davalı ile davacının kızı ...'nin boşanma protokolünde karı kocanın evlilik birliği içinde edindiği taşınmazlardan birinin eski eş ...'de bırakılıp, dava konusu taşınmazla ilgili protokole madde eklenmemesinin bu taşınmazın davalıya ait olduğunu gösterdiğini, tapuda devir işlemi sırasında davacıya 39.000,00 TL ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının kızı ile davalının 27.12.2019 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıkları, kararın 15.01.2020 tarihinde kesinleştiği, davacının davalı tarafından ölünceye kadar bakılacağı hususunda aldatılarak taşınmaz devrinin yapıldığını boşanma kararından sonra öğrendiği, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında 1 yıllık hak düşürücü süre olduğu, bu sürenin öğrenmeden itibaren başlayacağı, davanın 04.08.2020 tarihinde 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davacının taşınmazı TOKİ'den satın aldığı, ödemelerini miras yolu ile gelen paradan ve davacının kızı tarafından çekilen kredi ile yaptığı, davalının TOKİ'ye yapılan ödemelere katkısının olmadığı, tarafların uzun yıllar birlikte yaşadığı ve ölene kadar davalının kendisine bakacağını belirterek davacıyı aldatması sonucunda davacının taşınmazı tapuda davalıya devrettiği, devir sırasında davacıya ödeme yapılmadığı, devirden sonra davalının evden ayrıldığı, davacının kızından boşandığı ve davacı ile ilgilenmediği, hile ile taşınmazın devrinin gerçekleştiği gerekçesiyle davacının tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne; davalının tapu kaydının iptalinin kesinleşmesine kadar taşınmazda haksız işgalci olmadığından şartları oluşmayan ecrimisil talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, ecrimisil taleplerinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, dava konusu taşınmazın davalı ile davacının kızının evlilik birliği içinde edindikleri mal olduğunu, dava konusu taşınmazın boşanma protokolüne konu edinilmemesinin de taşınmazın davalıya ait olduğunu gösterdiğini, davacının emekli maaşı ile taşınmazın borcunun ödendiği iddiasının doğru olmadığını, tüm ödemelerin davalı ve davacının kızı tarafından yapıldığını, davalı tanıklarının beyanı ile de ödemelerin davalı ve eski eşi tarafından yapıldığının anlaşıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamı ve tanık beyanlarıyla davalının davacının kızı ...'nin eski eşi olduğu, yaklaşık 15 yıldır davacının, kızı ve eski damadı ile birlikte onların evinde yaşadığı, aynı zamanda çocuklarına baktığı, davacının emekli maaşı aldığı, davacının koşullarının tutması nedeni ile TOKİ eli ile yaptırılan davaya konu taşınmaza hak kazandığı, taşınmazın tapu kaydının 24.09.2018 tarihinde davacı adına oluştuğu, tapuda davalıya devrin satış yolu ile 01.10.2018 tarihinde yapıldığı, tapu devrinden önceki süreçte davalı ile eşi ... arasında birtakım geçimsizlikler bulunduğu, davalının tapuyu devralmasından sonra 2019 yılı Kasım ayında taşınmazın kredi borcu bittikten sonra eşi ...'ye boşanmak istediğini belirtir iradesini ortaya koyduğu, ... ile davalının anlaşmalı boşanma dava tarihinin 09.12.2019 tarihi olduğu, boşanma kararının kesinleşmesinin ise 15.01.2020 tarihi olduğu, her ne kadar tapu devri davalıya 01.10.2018 tarihinde yapılmış ise de hak düşürücü süre açısından davalının eşine karşı boşanma istemini dolayısı ile eşi ve davacı annesi ile birlikte yaşamama iradesini 2019 yılı Kasım ayında ortaya koyduğu, devamında da boşanmanın gerçekleştiği, eldeki davanın tarihinin 04.08.2020 tarihi olduğunda hile yönünde hak düşürücü süre içerisinde eldeki davanın açıldığının anlaşıldığı, dolayısı ile bu yöne ilişkin davalı savunmasının yerinde olmadığı, dosya içerisindeki ödeme belgelerinden ve diğer delillerden ödemelerin davacı ve kızı tarafından yapıldığının anlaşıldığı, davacı tarafından davalıya yapılan devir sırasında her ne kadar tapuda devir şekli satış gösterilse de bunun bedelsiz yapıldığının anlaşıldığı, tapuda gösterilen satış bedeli ile davalının iddia ettiği ispatlanamayan ödeme bedeli arasındaki farkın da bu hususu bu şekilde teyit ettiği, davalının tapu devrini isterken davacıya ona bakmaya devam edeceklerini, zaten bu zamana kadar davacının kendilerinin yanında kaldığını, zaten kendisine de bir şey olursa evin davacının torununa kalacağını beyan ederek davacının güven duygusundan faydalanarak davalının davacıya bakacağı vaadi ile taşınmazın kendisine devrini sağladığı, hemen sonraki süreçte ise davalının eşi ...'ye karşı boşanma iradesini ortaya koyduğu, dolayısı ile ... ve annesi olan davacı ile birlikte yaşamama iradesini ortaya koyarak müşterek evi terk ettiği, bu şekilde davalının hile ile taşınmazı edindiği anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesince tapu iptali ve tescil yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, ecrimisil yönünden yapılan değerlendirmede ise; davalının davacının eski damadı olduğu, dava öncesinde dava konusu taşınmazdan davalının tahliyesi açısından davacının bir ihtarının bulunmadığı, bu şekilde zımnen dava tarihine kadar davalının kullanımına davacının ses çıkarmadığı, bu şekilde davalının taşınmazı kullanmasına dava tarihine kadar müsaade edildiğinin anlaşıldığı, rızanın dava ile geri alındığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesince sonuç olarak ecrimisil talebinin reddine karar verilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf talebinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile ecrimisil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 36 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.