Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2962 E. 2024/6651 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemelerinin kuruluşundan önce verilmiş, Yargıtay tarafından daha önce esastan incelenmemiş bir karar için doğru kanun yolunun hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3/2. maddesi ve 373/4. maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemeleri kurulmadan önce verilmiş ve Yargıtayca esastan incelenmemiş kararlara karşı kanun yolunun istinaf olduğu ve görevli merciin Bölge Adliye Mahkemesi olduğu gözetilerek dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere iadesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2008/290 E., 2021/249 K.

HÜKÜM : Asıl Dava Ret - Birleştirilen Dava Usulden Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece asıl ve birleştirilen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriğine göre;

1. Davacı ... tarafından dava konusu 105 ada 220 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine itiraz edilmesi üzerine, Kadastro Mahkemesinin 09.11.2007 tarihli ve 2007/42 Esas, 2007/177 Karar sayılı kararıyla Mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesi halinde dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle 24.11.2008 tarihinde kesinleşmiştir.

Görevsizlik kararı üzerine yargılamaya Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/290 Esas sayılı dosyasında devam olunmuş, yargılama sırasında davacı ... tarafından davalı ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde aynı taşınmaza ilişkin olarak açılan tapu iptali ve tescil davası, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/290 Esas sayılı dosyasında görülen dava ile birleştirilmiştir.

Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda Mahkemenin 04.11.2021 tarihli ve 2008/290 Esas, 2021/249 Karar sayılı kararıyla asıl davanın reddine, birleştirilen davanın ise usulden reddine karar verilmiştir.

Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK'nın 373/4. maddesi; “Yargıtayın bozma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir” hükmünü, geçici 3/2. maddesi; “Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 444. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez.” hükmünü içermektedir.

Yukarıda açıklanan Kanun maddelerinin düzenleniş amacı, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlara karşı Yargıtaya yapılmakta olan temyiz kanun yoluna başvurulmasını ve karar kesinleşinceye kadar iki dereceli kanun yolu denetiminin Yargıtay tarafından yapılmasını sağlamaktır. Diğer bir anlatımla, Yargıtayın verdiği bozma kararları üzerine verilen kararların tekrar Yargıtay denetiminden geçmesi, başka bir deyişle Yargıtay kararının istinaf yolu ile denetlenmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.

Somut uyuşmazlıkta; aleyhine kanun yoluna gidilen Mahkemenin 04.11.2021 tarihli ve 2008/290 Esas, 2021/249 Karar sayılı kararıyla ilgili olarak Yargıtayın daha önce esas yönüyle herhangi bir denetimi söz konusu değildir.

Mahkemenin esas yönünden verdiği ve daha önce Yargıtay görevli dairesinin denetiminden geçmeyen kararın kanun yolu denetimi ''istinaf'' olup görevli merciinin Bölge Adliye Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere İlk Derece MAHKEMESİNE İADESİNE,

05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.