"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2292 E., 2023/124 K.
DAVA TARİHİ : 05.02.2019
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/35 E., 2021/348 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali- tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; ... ili, ... ilçesi,... Kasabasında bulunan 99 parsel sayılı taşınmazın babasından temliken kendisine ait olduğunu ancak taşınmazın bir kısmının davalılara ait olan 98 parsel sayılı (ifrazen 9526 ve 9527 parsel sayılı) taşınmaz içerisinde kaldığını, kadastro tespiti sırasında da sehven bu şekilde işlem yapıldığını ileri sürerek dava konusu 98 parsel sayılı taşınmaz içerisindeki tarafına ait olan kısmın tapu kaydının iptali ile maliki olduğu 99 parsel sayılı taşınmaza tevhidi ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... Teczan; davalı ...'ın dava konusu taşınmaz ile ilgisi bulunmadığını, taşınmazın kendi adına kayıtlı olduğunu, davacının da taşınmazda herhangi bir hakkı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24.06.2021 tarihli ve 2019/35 Esas, 2021/348 Karar sayılı kararıyla;dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 13.10.1988 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 05.02.2019 tarihinde açıldığı belirtilerek ... hakkında açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine, davalı ...'ın ise tapu maliki olmaması nedeniyle hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddedildiğini, bilirkişi raporunda müşterek sınırın zemindeki kullanım şekline göre pafta sınırları itibariyle uyumsuz olduğunun belirtildiğini, davacının bu durumu öğrendiği anda davayı ivedilikle açtığını, son kadastro işleminin 27.11.2018 tarihinde yapıldığını, davacının toplamda 140 metrekarelik taşınmazının hukuksuz bir şekilde elinden alındığını, davacının bu durumdan haberdar dahi olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.01.2023 tarihli ve 2022/2292 Esas, 2023/124 Karar sayılı kararıyla; dava tarihi itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden ve ayrıca davalı olarak husumet yöneltilen ...'ın kayıt maliki olmadığından İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde hukuka aykırı yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde;istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1.Dava konusu ... ili, ... ilçesi,... köyü çalışma alanında bulunan 98 parsel (ifrazen 9526 ve 9527 parsel) sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin kesinleşme tarihinin 14.10.1988 olduğu, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin 3 üncü fıkrasında düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 05.02.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR :
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA;
Aşağıda yazılı bakiye 89,95 TL temyiz harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.