"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/108 E., 2023/420 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gürün Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/57 E., 2022/227 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve taşınmazın mera olarak sınırlandırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması suretiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Asıl davada davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda Sivas ili .... ilçesi ... köyü 105 ada 44 parsel sayılı taşınmazın kadimden beri mera olmasına rağmen davalı adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek davalı adına tapu kaydının iptali ile mera sınırlandırılması yapılarak mera özel siciline tescilini talep etmiştir.
2.Birleştirilen davada davacı ... vekili dava dilekçesinde; Sivas ili .... İiçesi ... köyü 105 ada 44 parsel sayılı taşınmazın kadimden beri mera olduğunu ileri sürerek davalı adına tapu kaydının iptali ile taşınmazın köy merası olarak tescilini talep etmiş, 2018/65 Esas sayılı dosya üzerinden görülen davanın 2018/57 Esas sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın ilk tesis işleminin Gürün Asliye Hukuk Mahkemesinin 1966/95 Esas, 1967/140 Karar sayılı kararına dayandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu edilen 105 ada 44 parsel sayılı taşınmazın ziraat bilirkişi heyeti raporundan 15 yıldır kullanıldığı, sürekli ve düzenli olarak tarımsal faaliyette kullanılmadığı, mera parseli ile bütün olduğu, ayırıcı sınırının olmadığının tespit edildiği; jeodezi mühendisinin hazırladığı raporda da dava konusu edilen yerin 1973 ve 1985 tarihli hava fotoğraflarında imar-ihyasının yapılmadığı, kullanılmayan araziler ile benzer görüntüde olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davacı Maliye Hazinesinin davasının kabulü ile davalı adına tapu kaydının iptaliyle mera sınırlandırılması yapılarak davacı Hazine adına aynı ada ve parsel numarası baki kalmak suretiyle mera olarak özel siciline kaydına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Asıl ve birleştirilen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tanıklarının taraflı beyanda bulunduğunu, taşınmazın hükmen tesciline ilişkin Mahkeme kararının keşifte uygulanmadığını, bazı tanıkların duruşmada dinlendiğini, davacı taraf lehine taşınmazın keşif tarihindeki değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü doğru olmakla birlikte birleştirilen dava yönünden karar verilmemiş olması ve dava konusu taşınmazın keşif tarihindeki değeri üzerinden davacı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davada davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması suretiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleştirilen davada davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve taşınmazın mera olarak sınırlandırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 16/1-B maddeleri, 4243 sayılı Mera Kanunu'nun 10. maddesi.
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucu, Sivas ili .... ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 44 parsel sayılı 31.600,59 metrekare yüz ölçümündeki tarla vasıflı taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine çekişmeli taşınmazın mera olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ve taşınmazın mera özel siciline yazılması istemiyle dava açmıştır.
2.Bölge Adliye Mahkemesince, davanın kabulü ile fen bilirkişi raporunda 31.600,59 m²'lik taşınmazın davalı adına tapu kaydının iptali ile mera sınırlandırılması yapılarak davacı Hazine adına aynı ada ve parsel numarası baki kalmak suretiyle mera olarak özel siciline kayıt edilmesine karar verilmiştir.
3.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4.Ancak; hukuki niteliği itibariyle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olan meralar özel mülkiyete konu olamazlar. Kural olarak meraların kuru mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı köy veya belediyeye aittir. Özel mülkiyete konu olamayacaklarından, meraların tapu kütüğüne kaydı mümkün değildir. Böyle taşınmazlar mera olarak sınırlandırıldıktan sonra Kadastro Kanunu 16, Mera Kanunu 10, Tapu Sicil Tüzüğü'nün 7/c ve 79. maddeleri gereği mera özel siciline kaydedilmesi gerekir. Taşınmazların hem mera vasfı ile Hazine adına kaydedilmesi, hem de mera özel siciline yazılması mümkün değildir.
5. Somut olayda; Bölge Adliye Mahkemesince, mera olduğu kabul edilen dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile mera vasfı ile özel sicile kaydedilmesine biçiminde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde ada ve parsel numarası belirtilerek karar verilmesi doğru olmamıştır.
Ne var ki anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asıl ve birleştirilen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
Kamu düzeni gereğince ve re'sen Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “Dava konusu Sivas ili .... ilçesi ... köyü ..... mevkiinde bulunan 105 ada 44 parselde davalı adına kayıtlı dosya içerisinde yer alan fen bilirkişisinin 20.07.2022 tarihli raporuna ekli krokide kırmızı renkle gösterilen 31600,59 m²'lik taşınmazın davalı adına tapu kaydının İPTALİ ile mera sınırlandırılması yapılarak davacı Hazine adına aynı ada ve parsel numarası baki kalmak suretiyle MERA OLARAK ÖZEL SİCİLİNE KAYIT EDİLMESİNE” cümlesinin çıkartılarak yerine “Dava konusu Sivas ili .... ilçesi .. köyünde bulunan 105 ada 44 parsel sayılı taşınmazda fen bilirkişisinin 20.07.2022 tarihli raporuna ekli krokide kırmızı renkle gösterilen 31.600,59 m²'lik taşınmazın davalı adına tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına mera vasfı ile mera olarak sınırlandırılarak mera özel siciline yazılmasına”cümlesinin eklenmesine,
Hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davalıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi